istanbul'un içine eden görgüsüz, hayvanat, cahil, pis insanların yüzünden yaşanan duygu. istanbul kusura bakma senin suçun yok ama bu kadar ibişe tahammül edemiyorum.
istanbul'un pompalandığı gibi büyük bir metropol olmak bir yana olsa olsa koskoca bir köy olduğunu görenlerin davranışıdır. istanbul koskoca bir doğu vilayeti olmuştur ola ola, berbat bir göç alan, her türlü rezilliğin olduğu, asayişin kalmadığı, güvenliğin bittiği bir köydür. sorun kalabalık olması vs değildir, zira çok daha kalabalık ya da kozmopolit şehirlerde senelerdir yaşayan insanları bile bunaltır istanbul, çünkü avrupa metropolleri gibi ulaşım-güvenlik-sağlık-eğitim sorunları çözülmüş bir şehir asla değildir.
alışveriş heveslisi bünyeler içindir istanbul, ne de olsa büyük markalar türkiye'de ilk olarak orada açarlar mağazalarını. büyük alışveriş merkezlerinde onlarca ünlü kozmetik, giyim vs. markası vardır. koy sepete...
istanbulu yalnizca bir sehir olarak gormenin sonucudur.. oysa ki istanbulda yasamalisiniz.. ruh halinize gore istanbul'un uygun mekanlarinda kaybolmalisiniz.. bir film setidir istanbul.. senaryonuzu yazin, kendi kisa filminizi cekin.. onu disaridan izlemeye kalkarsaniz sevemezsiniz.. istanbula yureginizi acin.. siz onun yaralarini sarin. o sizinkileri..
orta yaşlarını geçkin kimselerin * pek güzel yaptığı eylem. zira neymiş efendim istanbul'da yaşıyorsan her an ölebilirmişsin, yok bomba patlarmış, kapkaça uğrarmışsın. zaten insanlar son dönemde kötüleşmiş, başına gelmedik kalmazmış. bu tür insanlara istanbul'un o muhteşem boğaz manzarası da fayda etmez.
Bir dönemler : * ," içinde yaşayanların kendini bahtiyar hissettiği , kendilerini istanbul'lu hissetikleri,dışında olanların ise istanbullu olabilmek ya da istanbul'u görebilmek için çook şeyler vermeye hazır olduğu bir sürü isimleri olan , içinde hanlar , hamamlar , saraylar , çeşmeler , kemerler , bilgeler , edebiyatçılar , sanatçılar , her türden meslek erbabı ' nın bulunduğu...yalnızca haliç'inde şu anda adını dahi bilemeyeceğimiz 163* çeşit lezzetli balık barındıran" masal şehri.Masalsı yaşantıların gerçeğe dönüştüğü şehir.
tuzladan beylikdüzüne gitmek zorunda olan bünyenin yaşadığı hissiyat.. hele ki aksam bunu yapmaya kalktıysa bir daha istanbul'a uğramak istemez heralde..
sevmeyen çeker gider...taşı toprağı altın zannedilerek gelinen şehir pek de beklenileni karşılamamıştır ve her güzelliğine rağmen bir trafiğiyle,havasıyla b.klanmasıdır.
Kaldigin yurt avcilarda okudugun okul beyazitta haftasonlari gittigin akraban pendikte oldugu icin istanbulun trafigini hergun çekmek zorunda kalinca kesinlikle işkenceye dönmeye başlayan bir şehir. Hayatımın 4/1i yolculukla geçiyor tabii yolculuk yorunca 4/2si de uykuyo gidiyor kalan 4/1i de okula. Vay amk yine efkarlandim ya.
varoşluğun tepe yaptığı bir kent. Nerede yaşarsan yaşa. işin nerede olursa olsun. kentleşmenin çirkinliği dibine kadar her yerde..
Rantsal dönüşüm ile varoş mahalleler yıkılırken. Varoşluğun yeni anlamı ağaoğlunun yapıları yerine yapılmakta.