Her taraf asfalt. Suları emecek toprak yok. Su kanalı yok.
kuzey ormanlarını kesip her tarafı betonla doldurunca iklim değişiyor.
Çomarlar gibi allan işi diyip geçemiyoruz.
Yani
Mal oğlu malların gerçekleri görenleri karalama çalışmasıdır.
Dere yataklarını imara açmayaydı, yanyana 40 katlı gökdelen diktirip heryeri betonlaştırmayaydı da yağmur suyu birazcık toprak tarafından emilip gitseydi iyiydi.
genel olarak yazacağım, okumanız dileğiyle
1-avrupa kıtasında yer alan ülkelerin çoğunda yılın 2/3ünden fazlası yağışlı geçiyor, ama bu ülkelerdeki altyapı hizmetleri sağlam olduğu için bizdeki gibi tuhaf görüntüler ortaya çıkmıyor. bizim ülkemizde de altyapıyı belediyeler oluşturduğu için gayet doğal olarak belediyeye bağlayacağız, neye bağlayalım.
2-mesele o belediye, bu belediye değil. mesele ülkedeki tüm iş alanlarında kendini öne çıkaran bir sorun: iş ahlakının yoksunluğu. yani bu ülkedeki çalışan kitlenin büyük çoğunluğu kendisine gökten para geldiğini zannediyor, karşılığında maaş aldığı işiyse angarya olarak görüyor.
3-bizim ülkemize çok da uzak olmayan bir çok görüntü var. bir yerde su patlıyor, bi yere doğalgaz gidecek haydi bütün yolları tekrar bozup tekrar yapalım. almanya'da hitler zamanından kalma taş yollar kullanılıyor, yine aynı zamanda kalma bir altyapı hizmeti var. adamlar suyu, elektriği ve doğalgazı bir arada olarak ülkenin dört bir tarafına dağıtmışlar. yani bir meskenin bu ihtiyaçları karşılanacaksa oradan hat çekiliyor, ve bunu öyle intizamlı bir şekilde yapmışlar ki bizdeki gibi habire yolları kırıp dökmüyorlar.
4-bu bir altyapı sorunudur, evet; ama bu sorun yapılamadığı için mi yoksa yapılmasına gerek görülmediği için mi bir sorun haline gelmiştir orası kafa karıştırıcı. buna yönelik olarak da: bu ülkede yönetime gelecek olan iktidar adaylarından -o ya da bu aday fark etmez- hiçbirisi ben eğitim alanında, altyapı alanında, bireysel hizmetler alanında şöyle şöyle yenilikler yapılmasını istiyor ve bunlara öncülük etmek istiyorum demiyor. varsa yoksa sen öylesin ben böyleyim tarzı söylemler. ama bu da toplumumuza bağlı, bizim aydın(!) toplumumuz böyle şeylere ihtiyaç duymuyor herhalde ki o adamlar da böyle şeyler söylemiyorlar.
5-tek ihtiyacımız olan şey: okumak (islamiyetin ilk emri oku ama kimse okumuyor, okuyan bir toplum da istenmiyor, geçen yıl yüzde 8 olan okuma oranı bu sene de aynı -oranın doğruluğundan şüphe ediyorum ama neyse- :)
6-bugün istanbul'da karayla deniz birleşti ve her şey gibi bu da sebeplere bağlı olarak gerçekleşti, amenna elimizde olmayan şeyler vardır ama gözle görülür elle tutulur verilerimiz yok ki.
7-gelgelelim insanları mal diye yargılayan şahıslara: bak canım kardeşim sen şimdi yukarıda yazılanları okudun, inşallah fikirlerinde bir değişme vardır diye umuyorum.