1930 ve 1970 yılları arasındaki dönemde yaşayan üstadlar tarafından kullanılan, türkçe'nin en muntazam ve mükemmel halidir. daha sonraki yıllarda giderek yozlaşmıştır.
kusura bakmayın amma, orta asyaya gitmiş, az biraz öz türkçe duymuş, anadoluda çok köy gezmiş ve istanbul türkçesinden başka türkçe konuşamayan biri olarak söylüyorum: en boktan türkçedir.
ayrıca, rum ağızıdır. yani şimdi sana bir köy ağızıyla konuşan kaba geliyorsa, azericeyi duyunca gülüyorsan, muhtemelen duymadın ama duysan türkmenceye de gülecek olmanın tüm nedeni, senin türkçeyi bir rum gibi konuşmandır. buna da, 'aksansız', 'temiz', 'en güzel' türkçe derler. -yor ekin bile kasıntıdır. azericede yoktur. gerçekten oğuz türkçesinin birebir kopyası olan ama türkmenistanda konuşulmayan dil olan (konuşulan için (bkz: rusça)) türkmencede, -yor ekinin karşılığı, -yer ekidir. bu kadar kasıntısın yani. anadolu köy ağızlarında ve diğer ülkelerde konuşulan türkçeye göre bizim türkçemiz, ağızında yuvarlayarak ''ay tamam geliyorum canım yaa'' diye tiki gibi konuşmak gibi bir şeydir.
ha işbu entryde resmi ağızı kötülemiyorum, ama gidip bir köy insanının türkçesiyle dalga geçme. o senin gerçek dilin.
gerçekten istanbul türkçe'si dedikleri kadar var. ne kadar istanbullu tanıdıysam hepsinin de türkçesi çok düzgün. yani düzgün gelmesi konuşmalarında şive olmamasından mı ötürü bilemiyorum...
Annemin dili
Babamın dili
istanbulumun dili
istanbullumun dili
istanbulumun efendisi
Hanımefendisi
Sokaklarımın bekçisi
Yoğurtçusu, balıkçısı
Can dilimi konuşanım
Canım benim
Ninnilerimi bu dil söyledi
Masallarımı bu dil
Bu dille duydum türkülerimi
Bu dille okudum şairlerimi
"Zalim beni söyletme derunumda neler var" *