istanbul'da trafik yok, trafik kuralları bilmeyen, şöförler mevcut, örneğin döner kavşakta araç varsa döner kavşağa girilmez, yol verme tabelasının ne olduğu bilmeyip tem oto yoluna godozlama girmek, ayrımı kaçırdım diye geri geri gitmek, ayrımı kaçırdım diye yandaki arabanın üzerine çıkmak, insanlar beklerken çataldan girmeye çalışıp yolu kilitlemek, insanlar bekler 2 şeritli yolda 3. şeridi yaparak yolu dahada kilitlemek gibi bir çok örneği verebiliriz. Çözüm olarak bütün ehliyet sahiplerini tekrar eğitimden geçirebilir veya her araca bir elektronik takip sistemi yerleştirerek emniyet şeritlerini güvence altına alacak bir sistem yapabiliriz bunun yanı sırada, araç kamera şartı getirilmeli.
Denizi kullanmaktır. toplu taşımayı alternatif olarak düzenlemektir. geliştirmektir. Üçüncü köprünün etrafını imara açmamaktır. kanal istanbul projesini yakmaktır.
şahsi görüşüm 3. köprünün trafiği azaltacağı yönünde. hepimiz biliyoruz ki trafiğin sebeplerinin en önemlilerinden biri kamyon ve tırlar. bu büyük araçlar sağ şerittede durmayıp trafiği katlediyor. ama bundan sonra şehir içine girişleri yasak 3. köprüden geçecekler. buda bir nebze trafiği rahatlatacaktır.
Koca sehrin yollari iki serit uc serit. 7 serit yap yollari. Dunyaya ornek olsun. Yap toplu tasimayi buyuk 1 lira ogrenci 50 kurus. Arabaya binmeye usenecek kadar saglam yap. Merkeze girmeyi de arabalara parali yap. Abone lik sistemi de olur.
sosyolojik bir analiz gerekmektedir. sadece araç trafiğine değil duraklardaki insan yığınlarınının trafiğine de önlemler alınması şart.
kitleler sürü psikolojisi içerisinde normalde ahlaklarına uymayan şeyleri yapıyorlar. oysa biz geçmişten günümüze geleneksel saygı çizgimizi orantılı bir düşüşle bile olsa hala korumaktayız. o duraklardaki birbirini ezen insanlar değiliz normalde...
aynen stad larda ve çıkışlarında sürü psikolojisinin meyvesi olan agresif normal kişilikleriyle tutarsız hareketler sergilemekteyiz.
sorun çok belli büyük kitlelerde sürüye uyum, tek kötü numuneden örnek alınır ve sonuçlar kötü olur.
bunun üzerine kitleleri yönlendirecek bir bilinç bir proje düzenlemesi yapılması gerekir.
bu avrupada bir ülkede yapıldı ve başarıya ulaşıldı.
o zaman toplu taşıma denen pislik ve mikrop yuvaları araçlar trafiğe çıkmak zorunda kalmaz. bizde jeeplerimiz ile rahat rahat gideriz gideceğimiz yere.
toplu taşıma araçlarında hatırı sayılır bir indirim yapmaktır. örneğin 2,65 tl olan tam biletin 1 tl ye düşürülmesi gibi. insanların en azından bir kısmı özel araçlarını bırakır ve metro, otobüs veya metrobüse biner. trafik yavaş yavaş azalmaya başlar.
madem istanbul bu kadar önemli, madem onu paris, new york, berlin gibi bir büyük şehir yapmayı düşünüyorlar, o zaman çeşitli mecralar batının sadece kültürün, aşını, kıyafetini örnek alana kadar şehir planlamasını da dikkate alsınlar.
3.köprü asla bir çözüm olmayacaktır.
(bkz: ekümenopolis)
özel araçlarla trafiğe çıkmanın yasaklanmasıyla mümkündür. ücret düzenlemesinin ardından, sadece otobüs, minibüs, dolmuş, taksi vb araçlarla ulaşım sağlanmalıdır. deniz yoluyla ulaşıma özendirmek için "düşük fiyat, bol sefer" mantığıyla hareket edilmelidir. trafiği bok eden özel araçlar değil midir? o zaman yılanın başını keseceksin önce. "çok uzak mesafeler için otobüsle çile mi çeksin insanlar?" diyenler, özel araçlarıyla 5 saat süresince köprüde mahsur kalınca çile çekmiyorlar sanırım. binmeyin olm arabaya. hem benzin de pahalı değil mi?
yolların çift hatta 3 katlı olması, dünyada örnekleri var ve bence yurt dışında antin kuntin toplu taşımalar getirerek harcadığımız parayı bu işe harcasak muhteşem olur, hem de havalı.