burası için emeği geçen herkese teşekkürler. iyi yere dükkan açmak bu olsa gerek ama dükkan da dükkan hani... sanatın nefesini hissetmek bambaşka bi şey...
ilginç bir yer. "modern sanat" ayağına yatıp kablolarla* saçma sapan şekiller ortaya koyan heriflerin çalışmalarını da bulabilirsiniz; cumhuriyet dönemi ressamlarının klasiklerini, genç yeteneklerin başarılı çalışmalarını da seyredebilirsiniz.
her şeye rağmen değer verilesi, kıymeti bilinesi bir yer. sanat galerisi bakımından ziyadesiyle fukara olan istanbul'un akciğeri gibi.
25 mart-24 temmuz tarihleri arasında kayıp cennet sergisini görebileceğiniz müze. ayrıca bu sergi için eczacıbaşı topluluğu resmi facebook sayfasından düzenlediği yarışma ile 10 kişiye rehberli tur kazandırıyor. hatta son katılım 30 mayıs. acele etmek gerek. http://on.fb.me/kayipcennet (bkz: kayıp cennet)
yıkılması halinde ekonomi'nin %500 büyümesinin dahi ülkemizi geliştiremeyeceği türkiye'nin sahip olduğunu en önemli müzelerden biri.
mantar gibi açılan avmler varken bir müzenin yıkılması ne kadar acınası durumda olduğumuzun göstergesidir.
Her gittiğimde ki iki kere gittim, ilk ve ortaokul öğrencilerinin toplu bir şekilde resim sergilerinin gezdirildiğini gördüm. Küçük çocuklara sürrealizmi öğretmeden o tabloları gösterek sanattan soğutuyorlar. Çocukların "bu ne abi yeaa iki tane elma koymuşlar" demesine sebebiyet verir.
Bugün Üniversitede güzel sanatlar ödevi sebebiyle gittiğim hoş bir müze. Benim için ilk oldu ödev olmasa gitmezdim o derece ilgisizim sözlük, bir de edebiyat okuyorum. neyse lakin fazla zaman geçiremedim. Haftaya tekrar gideceğim ve o muhteşem tabloları inceleyeceğim inşallah. *
iyidir güzeldir, haftasonları kalabalık olup, yabancı misafirlerden perşembe günüde dahil ücret alınmakta. Ortalarda dolaşan güvenlik görevlileri'nin bakışları sürekli sizi taciz etmekte.
Güzel sinema seçkileri oluyor. bu hafta filmmor var mesala. üye olduğunuzda bütün filmlere, özel davetlere, rehber eşliğinde gezmek gibi faydalanabiliyorsunuz.açılmasına katkıda bulunanlar arasında bizim makara makara egoboy'un ismi yazılı. unutmadan kafesi acayip kazıktır, ama balkona çıkıp boğaza karşı birşeyler içmek çok keyif verir.
istanbulmodern’de şu an güncel 4 sergi yer alıyor. Sırasıyla: “Geçmiş ve Gelecek” “Ressam ve Resim” “Magnum - Kontakt Baskılar” “VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi”
Geçmiş ve Gelecek adlı koleksiyon sergisi Türkiyedeki geçmiş ve çağdaş sanatı aynı anda bir araya getiren ilk ve tek koleksiyon sergisi olması sebebiyle diğer sergilerle ayrışıyor. Geçmiş ve geleceğin bir arada ne kadar tehklikeli aynı zamanda lham verici olduğunu da içerisinde 136 sanatçının 180 çalışmasıyla görülüyor. Türkiyedeki sanatın gelişimini merak edenlere birebir! “Ressam ve Resim” sergisinde Sanatçı Mehmet Güleryüz’ün 1960’lı yıllardan günümüze kadar uzanan resim, heykel, desen çalışmaları yer alıyor. Aynı zamanda eserlerinde Sanat ve insan toplumunun perspektifini görmek mümkün. “Magnum - Kontakt Baskılar”sergisi fotoğraf ajansı magnum photos ile bizi fotoğrafın geçmişiyle yüzleştiriyor. Fotoğrafta karanlık döneme yani Analog döneme giden sergi oldukça etkileyici. Ayrıca sergide birçok tanıdık yüzler yer alıyor. Che Guevara ve The Beatles örneğin. Perşembeleri ücretsiz bir de. sevdiğim bir mekan.
Yanınızda rehber olmadan gezmenin pek de bir anlamı olmayacağı müze.
Ayrıca güzel film gösterimleri oluyor. Müzeyi gezdikten sonra rahatlama babında hoş bir aktivite.
Postmodern ve modern sanat izlerini bir araya getiren sergileri bünyesinde barındıran, bienale ev sahipliği yapan, film gösterimleri ve uçuşan kitaplarıyla enfes bir kütüphane tasarımı olan, üyeliğini aldığım için haftada en az bir defa gitmeyi; etinden sütünden yararlanmayı düşündüğüm istanbul'daki enfes uğrak yeridir.
Sanatı deneyimleyip bir parçası olmanıza yardımcı olur. Umarım bir gün arşivini de açar.
kütüphanesi ufak, kütüphanedeki masa sayısı sınırlı ancak kimsenin uğramadığı ve rahat rahat ders çalışabileceğiniz bir kütüphaneye sahip müze. *
ancak kitaplar pek öyle ahım şahım değil, beklentiniz olmasın. bunun dışında tuvaletleri de temiz, girdim gördüm. ancak yemek yenilen mekan muhafazakarlara pek uygun değil zira içki içilen bir mekan ve oraya gidenlerin masasında da genelde içki bulunuyor; ben rahatsız olmuştum ve oradan bir şey almak istemediğim için eve aç dönmüştüm.
Beyoğlu’ndaki geçici mekanında ayrı bir havası var çözemedim. Gidişide, dönüşüde insana bişeyler katıyor. Belkide istiklalin o underground ve aleladeliğinden uzak olduğu için olsa gerek.