izciliğin belini doğrultmaya çalışırken yakın temaslar içine girdiğimiz okul. Şu ana kadar tanıştığım her insanı dost canlısı ve yardımsever. Yatılı - izci kavgası varmış, üzüldüm duyduğuma. Çok sistemli ve gelişmiş bir izci kulüpleri var. Ben sevdim bilmiyorum. Çok yaşa istanbul 2.
git gide bazı geleneklerini kaybetmeye başlayan eski lisem. üniversiteye başlayınca değerini daha da çok anlıyorsunuz, çünkü burada yaşadıklarınız, aldığınız eğitim, dünyaya bakış açınız vs. sizi üniversitede diğer anadolunun bilmem hangi fen lisesinden gelmiş sıradan liselilerden ayırıyor. zaten bir kaç tane böyle köklü lise var***, bu liseden mezun olanlar kendi aralarında da iyi anlaşırlar, diğer liselerden ayrılırlar.
ama dedim ya, son zamanlarda bu lisede birşeyler oluyor. hükümetin ele geçirme politikalarına karşı direniyor direniyor, ama nereye kadar. biz lisedeyken, bazı akşamlar mezun abiler gelirlerdi. kendi aralarında toplanırlar, hem bizi görmek için yatakhaneye uğrarlar, hem de eski günlerdeki gibi halı sahada maç yaparlardı, hasret giderirlerdi.
gelin görün ki, yakın bir zamanda biz de aynı şeyi yapmak için liseye gittiğimizde, yeni yatakhane müdürü beyfendi tarafından* içeri alınmadık, hatta müdürden gelen telefonlarla bahçeden atılmamız istendi. izciler bahçede mangal yaparken, bu kendini bilmez yatakhane müdürü "bu saatte maç mı yapılır" diye soruyordu. kendisi o kadar geri kafalı ve kendini bilmezdi ki, izcilerin yaptıklarını bile ayıplayarak "bunları da doğru bulmuyorum" deme cüretini bize göstermiştir. daha bir çok konuşma geçti ama buraya yazmayı uygun görmüyorum.
işte o görkemli istanbul lisesinde, bu tip insanlar hüküm sürmektedirler. ilericiliğin, atatürkçülüğün kalesi olarak görülen bu lisede bazı şeylerin değişmeye başladığını görmek beni çok üzüyor. neredesin necati hocam?
etkisini hayatınız boyunca üzerinizde taşıyacağınız, yaşanmışlıkların yüksek duvarlarının arasından fışkırdığı, içinden çıktığınızda ise uzun zaman dış dünyaya alışamayacağınızı hemen anladığınız, eğitim kurumu olmaktan çok öte bir yerde duran lise..türkiye nin belki de en iyi lisesi. *
ne dev pencerelerinden görünen boğaz manzarasıdır onu böyle farklı kılan, ne görkemli binası , ne de verdiği iyi eğitimi. etrafınızı koza gibi saran bir hayat okulu olduğunu ise ancak 8 seneyi geride bıraktığınızda anlarsınız. üniversiteye gitmeden üniversite hayatını tüketmiş olur öğrencileri. bu sebeptir belki de mezunlarına yavan gelmesi sonraki hayatın. hep özlenir, hep geri dönmek istenir.
vapurdan görmek bile gözlerini doldurur yeri gelince insanın:
bazı mezunların maddi yardımlarıyla çok daha güzel imkanlara kavuşmuş okul. okul içindeki bir takım teknik ekipmanın yenilenmesinin yanısıra, yatakhanesinin neredeyse 5 yıldızlı otel statüsüne kavuşması, bu imkanları tadamamış eski mezunları çatır çatır çatlatıyor.
okul çıkışında cağaloğlu yokuşundan konuşa konuşa inmek, iran konsolosluğundaki adamlara el kol hareketi yaparak uluslararası bir kriz çıkarmaya çalışmak, muhittin in beden dersinde verdiği ördek yürüyüşü cezasından sonra ertesi gün bir asırdan yaşlı taş binanın merdivenlerini çıkamamak, yeni gelen tecrübesiz alman hocaların sınavlarını çalmak...
her seferinde hatırladığımda bir daha yerini dolduramayacağımı bildiğim, en iyi üniversiteyi bile kazansan o ortamı yakalayamayacağını zaten önceden büyüklerinden duyduğun 125 yıllık lisedir. lisemdir.
mezun olduktan sonra üniversite hayatında ya iel lilerle takılmaya devam edersiniz ya da iel seviyesindeki üç beş okuldan mezun olmuş adamlarla arkadaş olmaya başlarsınız. **** çünkü nedense yaptığınız esprileri konuştuğunuz konuları bu adamlar dışında anlayan sizinle saatler boyu konuşabilen bir adam çok zor çıkar * böyle birşeydir iel; bu camiaya girmek belki de dünyada yaptığınız en önemli şeydir. çünkü bundan sonrasını da o şekillendirir.
Sene sonundaki organizasyonları tüm sene köpek gibi çalışan öğrencileri bir nebze olsun rahatlatan okul.Ayrıca bu okuldakiler kendi okullarına karşı müthiş bir bağlılık duyarlar.
ülkemizde alman ekolünü devam ettiren en önemli okullardandır. eskiden mezunlarının önemli bir kısmı alman ekolüne devam eden itüye kayıt olurlardı, ancak itünün alman ekolünden uzaklaşmasından sonra bu durum biraz değişti.
girdiğimde "biter mi lan bu beş sene" ve türevi cümlelerle ortalarda dolaştığım, bitince de "noluyo lan" diye çıktığım, üniversitenin ilk günü derse oturuncaya kadar da bittiğine inanmadığım çok sevgili okulum.
cumhuriyetin en köklü okullarından.yalniz almanca eğitim yapması sebebiyle öss'den kopmuş ve dersaneye gitmeyenlerin muhtemelen babayı alacağı bir eğitim kurumudur aynı zamanda.
bir de ne tuhaftır ki bu okulun öğrencilerini kendi milli eğitim bakanları bile istememektedir.okulun son günlerinden birinde okula geldiğinde "hepinize yurtdışında ihtiyaç var,hadi çabuk okuyun da defolun yurt dışına gidin" tadında bir konuşma yapmış ve bunu da okul müdürü adnan ersan ağzının suyu aka aka izlemiştir.
kurtuluş savaşı sırasında sakarya meydan muharabesine katılan son sınıf öğrencilerinin hepsi şehit düşmüştür. savaştan gazi olarak geri dönen küçük sınıf öğrencileri, arkalarından yas tuttukları abilerinin anısına okulu siyaha boyamışlardır. savaş esnasında hastane olarak kullanılan okulun asıl rengi ise sarıdır. böylece istanbul lisesinin renkleri sarı-siyah olarak kalmıştır. 1884 yılında kurulmuştur. son yıllarda çeşitli reklam,dizi ve kliplerin çekildiği mekan olmasıyla kazandığı paralarla ve de pek tabii mezunların yardımıyla çeşitli teknolojik ekipmana sahip olmuştur. bir kaç ay önce de dış cephe aydınlatması yapılmıştır. http://www.youtube.com/watch?v=rUuShoE6AKE
sakarya izci kulübü türkiye'nin en eski izcilik klubüdür. peki adı neden sakarya? cevabı kendi ağızlarından dinliyelim: **
'istanbul Lisesinin en önemli kurumlarından olan grubumuz adını Sakarya Meydan Muharebesinden almaktadır. Savaş sırasında istanbul Liseli izciler cepheye gitmiş, ancak savaştan dönen olmamıştır. Savaş sonrası 'Sağ olun paşam, vatanı kurtardınız' diyerek Mustafa Kemal Paşa'yı ilk tebrik edenlerden olan izcilerimize Atatürk, "Siz sağ olun Sakarya'nın evlatları!" yanıtını vermiş ve bunun üzerine grubumuz Sakarya izci Oymağı adıyla anılmaya başlanmıştır.'
eski adı istanbul erkek lisesidir. 1983'te istanbul lisesi olmuştur. ancak halen istanbul erkek lisesi olarak bilinir. mezunları şu sıralar bir anı kitabı çıkarmaya çalışmaktadır.
ne kadar aksine çabalasanız da, 8 sene sonunda kafanıza kazınan almanca kelimeleri silemezsiniz. ******. cuma günleri çıkışta nevizadeye ya da nargileciye gitmeyen öğrencisi bulunmayan -eğitimi bir yana- öğretim yuvasıdır. koridorlarında halay çekerek, kantininde kereste kırdırtılan karete şovlar yaparak, bahçesinde meşaleler yakarak tatil ettirdiğimiz, mezunu olduğum okulumdur.
dengi olan liselerden bariz farkları bulunan eğitim-öğretim klübü. inek olmakla beraber zeki insanları da barındırır. mezunları isterse/becerebilirse abitur alır, alman vatandaşı lise dengi mezunundan farkı olmaz ya da sprachdiplom alabilir ve böylece almanca dil sertifikasına sahip olur ki bu da almanya'da üniversite eğitimi için yeterlidir. özel statüsü gereği sayısal ve yabancı dil derslerinde alman müfredatı uygulanır ama esasında sayısal derslerinin öss müfredatından belirgin bir farkı yoktur, fazlası bile vardır hatta bu yüzden mezunları üniversitelerdeki matematiğe giriş derslerinde rahat eder. her iki mezundan biri ya itü ya da boğaziçini kazanır ve almanca sayısal derslerin etkisiyle de mühendislik bölümleri tercihlerde ağır basar.
girmeden önce müthiş ve ulaşılmaz gözüken, girdikten sonra ise ne olur bitsin dedirten, almancadan, almanlardan ve almanyadan tiksindiren lisedir, okulumdur.
8 yıllık eğitim sistemi ile beraber istanbul'un en büyük üç lisesinden** biri olma özelliğini yitirmese de burada da öğrenci kalitesi konusunda eskiye nazaran sıkıntılar yaşanmıştır.
şu anki sistemle 1+4 şeklinde hizmet veren tek almanca hazırlıklı anadolu lisesidir.
cigulili sprite reklamından tutun öğrencili turkcell reklamının, bir çok tırt gençlik dizisinin, petek dinçözün doktor tavsiyesi'nin mustafa sandal'ın savurla savrula kavrulduk falanının klibinin ve hatta kurtçuklar vadisinin bile bazı bölümlerinin içinde çekildiği okulcuk.
Aynı zamanda envai çeşit klip ve reklam filminde görmek mümkündür bu liseyi.netekim gotik yapısından dolayı çok hoş bir binadır.duyduğuma göre reklam vb. çekimlerden gelen paralarla okulu teknolojiyle (lcd, projektör vs.) donatmışlardır.
almanyanın ödeneği her sene azaltmasıyla alman hocaların kalitesini gitgide düşüren, 8 senelik eğitimin de sona ermesiyle öğrenci tipi de değişen mezun olduğum lisedir.
üst kattaki* öğrenci tuvaletlerinden çatıya açılan kapıların genellikle kapalı olması dışında fena bi yanı olmayan bir zamanlar hayallerimin şimdilerde benim olan okul.
öğrencilerinin bağlılık konusunda birbirleriyle yarıştıkları okul. oldu da 5-10 istanbul erkekli ile aynı odada kaldınız,yarım saate siz de istanbul erkekli olmuş kadar olursunuz. çatısı, kırılan kapıları, atakan'ı şusu busu ile çok ünlü okul çook. bütün öğrencileri inek bir de*.
edit: istisnalar olabileceğini gözden kaçırmadan okuyoruz efendim bu entryi. nefret eden de olacak tabi, diplomayı alıp da kapısına bir daha uğramayacağı için mutluluktan takla atabilecek olan da...*
