ferzan özpetek'in otobiyografik öğeler taşıyan nostaljik öğeler de içeren başarılı kitabıdır. Çoğu romancı gibi bir takım çevrelere yaranayım ya da klasik edebiyat numaralarına sığanayım derdinde olmadan yazıldığından daha da başarılı olan kitaptır.
HiÇbir şey aşktan daha önemli değildir yazıyor ferzan özpetek' e ait kitabın kapağında can yayınları tarafından basılmış eser italyanca yazılmış Eren cendey TürkÇeye Çevirmiştir.
Dün gittiğim film. Halit ergenç ağabeyimiz yine döktürmüş. Ayriyeten recep ivedik rekor kırarken bu filmin gösterimde olduğu salonun boşluğu ülkem ve ülkemin sanatı için beni bir kez daha bedbinliğe sevk etti.
ferzan özpetek'in kendi yazdığı romandan kendisinin uyarladığı eserdir. 2 Mart 2017 tarihinde vizyona girmiştir ve Halit Ergenç, Tuba Büyüküstün, Nejat işler, Mehmet Günsur baş rollerdedirler. Spoiler vermeden biraz bahsedersem, tabi kadro harika bi iş çıkarmış. istanbul hem mekan hem de başrol filmde; görsel ve işitsel şehir manzaraları çok güzel ve etkileyici. özellikle de inşaat sesi. o kadar alışmışız ki arada fark etmiyoruz bile arkadan bu sesin geldiğini. tam arkadaş grubuyla gidip çıkışta çay eşliğinde üstüne düşünmeli, eleştirmeli film. zevkli.
ferzan özpetek'in sanata bakış turnusolu işlevi gördüğü yeni filmidir.
şu filmden çıkıp da ' hiçbir şey anlamadım ya, kurgu-hikaye bomboştu, ne kötüydü ya, e abi neydi şimdi bu pff ' diyen insan gerçekten gitsin 15 tlsini recep ivedik'e harcasın. kendini de bizi de mutlu eder, gerçekten bak. ulan sanat dediğin 2 saat boyunca seni güldürmek ya da ağlatmak zorunda mı ? biraz düşündürse fena mı olur ? kullanmamaktan ötürü paslanmış beynin, azıcık çalıştırsan, yönetmenin hikayede bıraktığı boşlukları doldursan, sığır olmasan ? başka bir uzvunla değil gözünle izlesen...
hiç fena olmaz bence.
özetle ben filmi beğendim fakat ne ' vaaov ne filmdi be çakıldık ' durumu oldu ne de ' zaman kaybı ' olarak yorumladım. gelelim spoilerlara;
1) öncelikle ben de herkes gibi tuba büyüküstün'ün rolünde başarılı olmadığını düşünenlerdenim. fazla çiğ kalmış. biraz daha geniş bir bakış açısıyla bakılsaydı neval karakterini oynayacak daha cuk bir isim bulabilirlerdi.
2) halit ergenç'i normalde pek beğenmem fakat bu film için ideal bir kast olmuş. nejat işler de sırıtmıyor rolünde.
3) serra yılmaz ve mehmet günsur ferzan özpetek filmlerinin vazgeçilmezleri ama bu filmde ikisi de gözüme battı. iticiler. zaten bu serra yılmazın 30 yıldır tek mimikle bu kadar şişirilip iyi oyuncu olarak adlandırılmasına falan hep bir şaşırırım. kadında mimik yok yahu. hep tekerleme konuşuyor. mehmet günsur'a ise o fight club haller hiç gitmemiş. zaten onu da başarılı bulmuyorum. yani sırf isminin ekmeği yensin diye orada varlar ve başarılı değiller. mehmet günsur ne ya ?
4) film bir çok soru işareti ve açmazlarla dolu. en kuvvetle dillendirilen teori, orhan'ın aslında deniz olduğu teorisi ya da deniz'in orhan'ın gençliği olduğu teorisi idi fakat ben filmden çıkarken orhan ve deniz'in aynı kişi olduğunu düşünmedim nedense. bana göre orhan okuduğu kitabı yaşadı, hayal etti ve o romanın içine daldı gibi geliyor. çünkü kitaptaki her şeyi yaşıyor bir bir ama bahsi geçen teoriye de bir göz kırpmadım değil.
5) deniz ve yusuf beraberler burayı herkes film bitmeden anlamıştır diye tahmin ediyorum.
6) istanbul'u oldukça şaşalı bir yer gibi pazarlamışlar. evet şehrimizin bu reklama ihtiyacı var fakat gerçek istanbul bu değil ve yine sanırım sırf böyle düşündürmemek için aralarda otogarda asker uğurlama, suriye göçmeni kürt, cumartesi anneleri vs. bunlara da değinilmiş ufacık fakat çok pespaye. ferzan'a yakıştıramadım. 14 saniye cumartesi annelerini gösterdin diye duyar mı kasmış oldun ? anca ekmeğini ye, bu filmi yabancı biri izlese cumartesi annelerinin ne olduğunu anlayacaklar mı ? hayır. boş iş yani, tıraş.. maksat duyar kasmış olsun.
7) film detaylardan oluşuyor. ben de açıkçası birkaç yerde eleştirileri okuduktan sonra hee böyleymiş demek dedim. izleyenler bir kez daha izlemeli
Yapmış ama bence olmamış. Bu filmi bu isimlere sıradan bi yönetmen önerse acaba ne derlerdi merak ediyorum. Entellektüelliği bir adamın her yaptığına şak şak şak alkışlamaktan ibaret olanlar
-ay sen anlamadın derler... Kardeşim bu filmden sen ne anladın?
3 Mart 2017'de vizyona giren, aynı adlı kitabının da mutlaka okunması gereken yarı otobiyografik Ferzan Özpetek filmi.
Sevgili Ferzan Özpetek, öyle bir rüyaya saldınız ki beni, sanırım içerisinden kolaylıkla çıkamayacağım. Bir rüyadaymışçasına dolanıyordu karakterler, belki zaman zaman o sokaklara bırakıp kendimi hayalet gibi dolandığımdan olsa gerek, kolaylıkla içerisine aldı beni. Hamam filminden bu yana 20 yıldır tüm filmlerinizi izledim.
Karakterler ruhuma sızdı, parça parça parçalarımı birleştirdi.
Eve geldiğimde Maria Callas'dan La Mamma Morta'yı dinleyip, penceremden istanbul'u izledim.
Yusuf'un cenazesinde herkesin yakasında Engin Cezzar'ın gençlik fotoğrafı vardı değil mi?
iyi ki geldiniz bu yer küreye ve iyi ki duyurdunuz sesinizi.
konu güzel, görseller güzel, müzikler güzel, mekanlar güzel.
ancak tuba çelimsiz omuzları, kambur sırtıyla aşkı yansıtmaktan uzak. mehmet günsür ise yok, oraya olmamış o. yani iyi oyuncu eyvallah da yeri bu film, bu rol değil.
Kadro güzel ama konu yok filmi. Sanki hepsinı bir araya toplayıp film çekmek istemişler biraz Halit Ergenç serpiştirmişler biraz Mehmet günsür serpiştirmişler biraz da marjinal Nejat işler bide tuba buyukustun al sana film.
Bunlardan Her birinin hayranı gitse yeter bu arada Mehmet gunsur Halit in oğlunu canlandirdi bi ara şaka gibi.
Herkesin hakkında bir teori üretip yazdığı film. Akıllarda pek çok soru işareti bırakmıştır. Fakat bir filmi anlamak oradaki her şeyi çözüme kavuşturmak değildir. o film sizi içinde yaşatıyor mu, karakterler yanınızdaymış gibi hissediyor musunuz? Ona bakacaksınız.
bu film bende çok garip duygular uyandırdı. bu yüzden değişik bir deneyimdi. ayrıca hakkında yazılan teorilerii okumak ve düşünmek oldukça eğlenceli.
bu kadın bu filme hiç olmamış.mıy mıy konuşması da hiç olmamış. donukluğu da... çok daha güzel ve canlı bir kadın oyuncu seçilebilirdi. film çok yavaş akıyor.
kadın karakterin geniş bir kocası var, orhan karakteri geliyor karısına hasta olduğunu söylüyor, adam da ben onu senden önce gördüm diyor. türkiye'de böyle bi erkek yok arkadaş. adamı haydarla döverler, hem de ibretlik.
filmin içinde mültecilere de değiniyor.
yusuf niye öldü muallakta kaldı. ölü yıkama sahnesi oldukça gerçekti. yıkamada bulunanlar bilir.
resmen aşırı derecede manasızca da bitmiş bir film. artık burada bitsin demişler, bi anda bitmiş. Bu kadar kötü bir final görmedim.