3 imparatorluğa başkentlik etmiş olan şehir , 3 bin yıla yaklaşan uzun tarihi boyunca içinde barındırdığı sayısız zenginlikler arasında , bir çok da , büyük kitaplıklara sahip olmuştur.
Yine uzun tarihi boyunca yaşadığı büyük olaylar , isyanlar , işgaller , depremler ve özellikle yangınlar sırasında , bunların birçoğu mahvolmuştur.
Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra , miladi 20. yüzyıl sona ererken , eski dünyanın bu gözde kenti , tarih boyunca düşünülmemiş olan yeni bir kitaplığa kavuşmuş bulunuyor.
Kendisinden bahseden bütün eserlerin toplandığı, tarih boyunca görünümlerini saptayan gravürlerin , desenlerin ve fotoğrafların sergilendiği bir kitaplık ve bir arşiv.
Üç imparatorluğun eski başkenti , tarih boyunca , dünya çapında bir ilginin ve beğeninin merkezi olmuş ve hakkında sayısız denilebilecek yayınlar yapılmıştı. Batı dillerinin birinde çıkan bir kitap , çok geçmeden başka bir batı diline çevrilmiş , fakat sosyal ve kültürel sebeplerle , bu gözlemlerden ve etütlerden , eserin asıl bahsettiği istanbul'un haberi olamamıştı. Bu büyük boşluğu doldurabilmek üzere , bu kitapların hepsini içerecek bir merkez biçimlendirilmiştir : istanbul Kitaplığı. Yeni kültür yuvasının bundan sonra ikinci fonksiyonu , önemli kaynak eserlerini Türk diline ve düşüncesine kazandırmak olacaktır .
1980 ' li yıllarda istanbul ' un birçok tarihi yapılarının onarılıp , yaşama kavuşturulmasında imzası bulunan Çelik Gülersoy , bu girişimin sahibidir : Son 400 yılın yayınlarından oluşan kendi zengin koleksiyonunu bu amaca vererek , kitaplığın yapımını gerçekleştirmiştir . Bina yeri , istanbul ' un tarihi özelliğini olduğu gibi sürdüren , bakir ve karakterli bir köşesidir : Ayasofya 'nın arkasından dolaşan Soğukçeşme Sokağı . Bütünüyle Türkiye ' nin Turing ve Otomobil Kurumu tarafından , küçük oteller dizisi olarak hazırlanan bu sokağın yapılarından bir tanesi , dünya çapında önem taşıyan bir kültür kurumu olmuştur
ilk yapılışı tapu kayıtlarına göre 18.yy a tarihlenen binanın , bodrum ve zemin katları dışarıdan serpme sıva ile daha yüksek tavanlı üst katı ise ahşapla kaplıdır. Bodrum depolara ayrılmıştır. Zemin katta sağ odaya yönetim ve kartoteks yerleştirilmiş , soldaki uzun mekan okuma salonu haline getirilerek , edebiyat , şehircilik ve dergiler bölümleri buraya yerleştirilmiştir .
Üst kat daha temsili bir döşeme ile kabul salonları , konferans ve konser mekanları olarak kullanıldığı gibi kitaplığın diğer bölümleri de buraya yerleştirilmiştir.
Kitaplıktaki ana eserler, türlerine göre 13 ana başlıkta toplanmıştır.
1- Roma ve Bizans
2- Osmanlı Tarihi
3- Etütler (istanbul u sistematik olarak ve bütünüyle inceleyen eserler , istanbul la ilgili olan bir konuyu inceleyen eserler , istanbul un bir tek semtini veya yapısını inceleyen eserler)
4- Seyyahatnameler
5- Sefaretnameler
6- Hatıralar
7- Güzel Sanatlar (Resim, Heykel, Mimarlık ve Geleneksel El Sanatları)
8- Biyografiler (istanbul la ilgili şahsiyetler ve onların diğer eserleri)
9- Türkiye hakkında genel kitaplar (istanbul bölümü varsa)
10- Türkiye Rehberleri
11- istanbul Rehberleri
12- Gravür ve Fotoğraf Albümleri
13- Başvuru Kitapları dır (Sözlükler ve Ansiklopediler)
Aynı kattaki küçük odada kurucunun yaşamından sahneleri ve onlara parallel olarak istanbul un kendisi ile ilgili semtlerindeki çarpıcı görünüm değişikliklerini sergileyen belge fotoğraflarla bir duvar dekore edildiği gibi verilen çeşitli ödüller de buraya yerleştirilmiştir.
Kitaplık tasnifinde her esere özel bir numara verilmek suretiyle genel mevcut ancak bu ayrı ayrı bölümlerin ulaştığı son sayıların toplanmasıyla bulunacak şekilde özel bir sistem uygulanmış ve bununla aranan bir eserin kolayca bulunması amaçlanmıştır . ilk mevcudun kataloğu bu sınıflandırmayla ve istanbul Kitaplığı Katalog (ist., 1988) adıyla bastırılıp , ilgili kuruluşlara gönderilmiş , ayrıca istanbul üzerine bir bibliyografi kaynağı olarak satışa da sunulmuştur. Nisan 1994 de kitaplık ilk kolleksiyonuna aradan geçen 4 yıl boyunca kurucusu vakıf tarafından satın alınarak eklenmiş eski ve yeni yayınlarla beraber toplam "8.100" esere sahip bulunmaktadır.
Kitaplık görsel malzeme bakımından Türkiye de bu konuda en zengin kolaksiyonlardan brine sahiptir . Gravürler , şehrin ilk fotoğrafları, renkli ve renksiz kartpostallar ve 1870 lerden sonraki fotoğraf malzemelerinden oluşan kolaksiyon , semtlere göre yani topografik olarak tasniflidir.
istanbul tarihinde ilk olarak vücut bulan bu yeni ilim ve kültür ve yuvasının yaşaması, ilgi ve destek görmesine bağlıdır. Bağışçıların isimleri , kitaplıkta şerefle yer alır.