çok memleketler vardır her bir yerinde ayrı bir tat, ayrı bir hava, hüzün, isyan, kalabalık belkide hiçbir canlının gitmediği ama çok güzel olan bir memleketin bir yeri..
her güzel şehrin bir kusuru vardır istanbul'da olduğu kadar sen de olduğu kadar. kimliğimde gördüğüm kütüğüne bağlı yere hiç gitmedim, ama gözlerimi burada açtım, düştüm, kalktım, ağladım, güldüm hepsinde bir başka istanbul vardı.
belki seni bunca sene görmedim, ama hissettim.. karnımı doyuran istanbul şimdi kalbimi de doyuruyor..
iki kıtayı birbirine bağlayan boğazın, yağmur sonrası açan güneşinle güzelsin, beyoğlu kadar kalabalık, rumeli feneri kadar sakinsin.. gecen kadar sakin gündüzün kadar seslisin..
istanbul'da tanıdım seni.. tamam belki ben çirkinim iyi gülerim ama sen istanbul kadar güzelsin..
aynı zamanda bağcılar kadar kendini geliştirememiş, esenler kadar çirkin, gaziosmanpaşa sarıgöl kadar da tehlikelisin. Diyerek şiirin sonunda şaşırtmaca yapılabilir.
Edit:edebiyatta bu söz sanatının bir ismi vardı. Fakat anımsayamadım.