Güldüren (ağlayacak halimize güleriz de) fiyat.
Ne yani?
Japonların ünlü Kobe sığırının eti, Fransızların Perigord mantarı, italyanların Briyoş ekmeği, Fransızların ünlü brie peyniri, italyanların lezzetli parmigiano-reggiano peyniri, Djon’un damakta unutulmaz tatlar bırakan hardalının eşsiz lezzetini mi bize sunuyorlar?
Ya da almış oldukları michelin yıldızının fiyata yansıyan etkisi mi?
insanları yolunacak kaz, enayi yerine koyan fiyatlar.
Ülkenin satınalma paritesi göz önüne alınırsa bu fiyatlar bir rezalet.
Orası bir otobüs terminali, taksi durağı, belediye otobüsü veya metro ya da tramvay durağı gibi toplu taşıma durakları gibi insanların ulaşımda kullandığı çıkışta bir simit börek aldığı bir mekân gibi algılayın.
Bir hastahane büfesinde hastamızı ameliyat olmasını beklerken kantin büfe den sandviç için 30 lira çay için 10 lira istemeleri gibi düşünün.
Hadi bugün çıkalım gezelim eğlenelim yemek yiyelim diyeceği, buluşalım diye randevu verdiği ve mum ışığında yemek yediği lüks bir yer değildir ulaşım yerleri.
Ülke gerçeği göz önüne alarak insanlara hizmet sunulan bir ulaşım mekânı.
Özü itibarıyla metro çıkışında veya belediye otobüsü durağı yanında olan simitçi gibi düşünün.
Sonra da bu ülkeyi ve insanları düşününce bu fiyatlar böyle işletme politikası olamayacağını göreceksiniz.
Ticari hukuk mevzuatı, işletme ve fiyatlandırma, serbest piyasa vb açısından insanlara tanınan özgürlük ve denetimsizlik seviyesizlik değildir.
Bu fiyatları yukarıda belirtilen malzemeler kullanılarak yapılıyorsa ne âlâ ama bu malzemeler kullanılmıyor ise bu fiyatları insanların ulaşımda mecburi olduğu alanlara değil de boğaz da açacağınız lüks bir lokanta da uygulayınız ve insanlara yolunacak kaz muamelesi yapmayınız.
