sadece bitlenmemek için hayatadamiyla beraber şöyle bi uğrayıp kaçtığımız zirve. uludağ sözlükte hiç zirveye katılmadım da demem artık.
o değil de nicklerimizle tanışıp selamlaştığımız kişilerden bir tek ben 5. nesildim, nasıl böbürlendim anlatamam. yok 6. nesilim yok 7. nesilim dediklerinde gizli gizli götüm kalktı. belki de zirveden asıl erken ayrılma sebebim budur. peşin peşin söyleyeyim; ironiden anlamayan nesle aşina değilim...
geliyor sözlük. sallanmaya başladık hafiften. zirveden erken dönenlerin yavaş yavaş canciş, tatliş, kankiş, postiş, akrostiş bazında birbirlerinin nickaltlarına yazmaları suretiyle ilk belirtilerini vermeye başladı. bu gece yarısından sonra yada bilemedin yarın buralar yapmacık sahte nickaltlarıyla dolup taşacak. gitmeyenler olarak kaşınmaya da başladık. allah koru yarebbim.
babam kızıyor diye erken kalkmak zorunda kaldım yine.
buraya kadar her şey normaldi de zirvede bi yazış bi yazış sormayın. önüne gelen poison'a yazdı. herifin başı döndü ilgiden resmen. içki ısmarlayanlar mı dersin? akşam gel bende kal diyen mi dersin? teklifler gırla. halbuki tonla kız vardı zirvede. bi tane bile kızlara asılan adam görmedim. kıskandım, hayatı sorgulamaya başladım. hatta şu an ağlıyorum. girim bitince ağlayarak yatağa atlıcam.
o değil de hacılar asıldınız ama beni bıraktı dolmuşa kadar naağber? *
üsküdar ve civarındaki boktan trafik durumunun üstüne saat 16.20 sularında geçirdiğim önemsiz ve bir o kadar da can sıkıcı trafik kazası nedeniyle katılamadığım zirve. ne kadar istesemde orada olamadım, güç bela anca geldim zaten eve. kanlıca'ya gitme fikrini üreten kafama sıçmak istiyorum.
tu kaka bana'nın gelebilme ihtimali ile taksim'den, fatih'e yürüme ihtimali de belirmiş olan zirvedir.
cok kastim 29 karakter rumuza "bu sefer ben soyunmam" dese de "aç, aç, aç" tezahüratları kendisini bekleyecek gibime geliyor, zira çiğ yımırtamı içmiş bulunmaktayım ve farenjitim de geçmiş gibi duruyor...
ehliistirahat ise son telefon görüşmemizde "ben senin bildiğin erkeklerden değilim, onun için ağlıyorum yar. rüzgarı kattım önüme, döndüm de baktım derine, yandım dünyanın canına, dostlar sağolsun..." şeklindeki şarkı ile hazırlanıyordu zirveye.
ankara-istanbul arasında hızlı tren seferleri daha da artarak devam edecek.
gelemeyen ve gitmek isteyen siyasi aktörlerin bitlendiği-pirelendiği gün gibi ortadayken ve sabırsızlıkla o günü bekledikleri düşünülürse; secim yasasının değiştirilmediği her günde menzile daha da yaklaşacaklar.
kimbilir, cok yakın bir gelecekte 'başkent istanbul' olarak anılmaya başlanacak. zirveye bir ki...zirveye bir ki...