aksaray, beyazıt ve eminönü civarını mesken edinmiş siyah benizli insanlardır. *
ata meslekleri olan saat satıcılıgı ile ugraşır bunların bir çogu.
her sakallıyı dedesi belleyen güruh tarafından lan olum zenci bunlar amerikalı şeklinde ithamlara maruz kalmışlardır yıllar boyunca.
ama onlar afrikanın ücra köşelerinden kopup gelmiş garibanlardır.
ata meslegi olarak saatçi dedik ama bunların taksim'de dolaşıp, badi giyenlerinin ne ile meşgul olduklarını anlatmaya dilim varmıyor yani.
lan büyük diye bu kadar mı popüler olunur bir ortamda.
büyükse büyük kardeşim, ama işlevinin önemli oldugunu da burada hatırlatmadan geçemeyecegim.
sonra bu arkadaşların en çok dikkat çeken özellikleri * kullandıkları acayip kabile dilinin arasına türkçe kelimeler sıkıştırıvermeleridir.
saat haricinde galata köprüsü üzerinde çakma parfüm* satanlarıda vardır.
köprünün başında pazarlık 20 ytl den açılır köprünün sonunda 1ytl ye kadar düşer.
son zamanlarda taksim riddim da sıkça rastlamaktayız kendilerine önlerinde para düşürülmemesi düşülse bile eğilip alınılmaması sağlık ve cinsel karakter açısından yararlıdır.
vallahi ırkçılık falan değil ama kimileri var ki , karanlıkta görsen altına edersin.
boy 2 metre , en 1 metre *, yarıçap... neyse daha da iğrençleşmeden sonuca bağlayalım:
hayatında gördüğü en siyah rengi , bir zenci üzerinde görmüş bir kişi olarak
bazıları için tek söylenebilecek:
bir zamanlar istanbul'da bir kaç bar isletirlerdi. iste pupa olsun ritmo gibi yerlerdi buralar. fakat gel zaman git bu yerler el değistirmeye basladi. ve ne yazik ki el değistirdikten sonra bu yerlerde kalite isletmecilik anlayişi yerlerde sürünmeye başladi. ta osmanli devrinden beri anadolunun cesitli vilayetlerinde ve istanbul'un çesitli semtlerinde habeşler var. kendileri (osmanlı devrinden beri) kulturumuze katkılari olmustur. ammavelakin son dönemlerde saatcilik v.b. ugraslarla tanınmaya baslamislardir. gocenlerin buyuk cogunlu ulkemizi avrupaya ve garp ulkelerine ziplamak ara basmak olarak kullanmaktadir.
genelde çingenelerle karıştırılırlar. zaten çingeneler de kendini zencilerle karıştırır. istiklalde gezinirken, "abi burda ne kadar çok zenci var" dendiğinde, "sensin çingene" diyen bir "çingene" görürseniz şaşırmayın. gülünü alın, dikenine katlanın.
bu aralar gözle gölür bir artış yaşamışlardır. anadolu yakasının çoğu yerinde neredeyse 10 adımda bir karşılaştığımız bu dostlarımız, saat satarak geçimlerini sağlıyor. tamamen zararsızlar, keşke bizim çingeneler olmasada onların yerine birer siyahi, saatçi dostumuz olsa. bugün 2 yaşında yürümeyi yeni öğrenmiş bir çocuk onlardan birini gördü ve gülümseyerek ona bakmaya başladı ve sevecen saatcide ona gülümseyip el salladı.
bu arkadaşların bu kadar çoğalmalarındaki asıl neden nedir bilinmez. ancak hep böyle zararsız ve dost canlısı kaldıkları sürece hiçbir sorun yoktur aramızda olmalarında.
geçenlerde biriyle 1 saat sohbet ettim. Telefonun şarjı bitmiş ee kullanmakta gerekiyor hemen şarj istasyonlarından birine tezgahı kurdum attım 1 lirayı hemen ardından biri geldi. bozuk para arıyor bende var dedim uzattım almadı. Koşa koşa gitti para bozdurmaya. geldi attı 1 lirasını. sonra sohbete başladık seçimlerden 1 gün önceydi. seçimleri sordu ne düşünüyorsun dedi. Partileri falanda öğrenmiş akp-chp-mhp hepsiyle ilgili konuştu. Sonra bana sen hangisine oy vereceksin dedi bende "mhp" dedim " ooo kurt güzel güzel" dedi gülümsedi. Kurt derken de bozkurt işareti yaptı. * Adı da ibrahim'miş senegalli tabi ben klasik olarak musa sow dedim * "ooo süper süper" dedi. Müslüman mısın? diye sorduğumda ise "elhamdülillah" dedi. birer sigara içtik sonra vedalaştık kendisiyle. Okumak için buradaymış kendisi.
ne diyelim gazası mübarek olsun. Ülkesine yararlı olsun fransız piçlerine posta koysun.
ek: ayrıca sade bir vatandaştan daha çok şey biliyordu akp-chp-mhp ile ilgili. gerçekten şaşırdım kaldım.