sabah trafiği, akşam trafiği, ikindi trafiği, bayram trafiği, referandum trafiği* gibi türleri olan ve daha da türleri çıkan, insanı bezdiren sorundur.
büyük bir hastalık sonucu, topluca ölümlerle şehir nüfusunun arabalarla birlikte yarısının ölmesi trafiğe tek çaredir. Ya bu ülke kaotik bir ülke, bize öyle düzenli işlevsel şeyler gelmiyor, eğer tramvay yaparsak bir şeyini eksik yaparız, bizim işimiz o açığı mitosumuzla kapatmak.
birçok sebebi var tabi, büyük bir hız ve çılgınlıkla artan nüfus da buna dahil. millet artık ev almıyor araba alıyor.
banka kredileri sağolsun. insanı kanser eder, ruh sağlığını bozar. çoğu zaman arabanın içinde üzerimdeki tshirt'ü
parçalamak filan geliyor ama hayatımın geri kalan kısmını bakırköy ruh ve sinir hastalıklarında geçirmek istemediğim
için ya sabır deyip devam diyoruz. günlük program yapmak kesinlikle mümkün değildir. istanbul'da yapmanız gereken
bir kaç işiniz varsa normal saatinden 2-3 saat önce yola çıkmanızda fayda var. ayrıca yola çıkmadan anti depresan
filan da alabilirsiniz tercihen..
ölmek nasıl engellenemez, önüne geçilemez bir sorun, doğanın kanunuysa istanbul'un trafik sorunu da aynen böyledir. sadece insanı hakkında konuşturur, ağıt yaktırır, söylettirir o kadar. her daim vardır engellenemez...
her akşam işyerinden eve envai çeşit küfür ederek gelmeme sebep olan sorundur. dünyanın neresinde onbeş dakikalık yol 1,5 saat sürebilir merak etmekteyim. bir bölgedeki yol çalışmaları tamamlanmadan yakınındaki başka bir bölgede yol çalışmaları başladığı sürece sanırım benim küfür dağarcığım da oldukça gelişecek.
gercekten eve hapseder.
sevgili arar hadi bulusalım der, ama ole kolyamı arada bi kopru vardır. once internete baklır yol kıpkırmızıdır durum değişsene kadar internet basında beklenilir
bununla beraber standar bir istanbullu trafiği cok da problem etmez, onunla yasamayı ogrenmiştir. istanbul dısından gelenlerin trafiği gorunce girdikleri strese hayret eder. satandart bir istanbullu için trafik "bakmıyorsam gormuyorum, gormuyorsam da yoktur" dur