tahminimce çok fazladırlar. cidden o kadar fazladırlar ki sokakta gördüğünüz hemen her kişi potansiyel bir kastamonuludur. ama nüfus cüzdanlarına bakılmadan anlaşılmaları çok güçtür. ben bakabiliyorum. ve ne yalan söyleyeyim aydınlandım.
şimdi üniversitede hemen her şehirden en az biriyle karşılaşmış ama nedense bi kastamonuluya hiç denk gelmemiştim. bu nedenle kastamonu benim için macar ovası gibi bir yerdi. ne bileyim sebze, meyve üret ülkeye pazarla. kahvede çay, tavla. fakat durum farklıymış, çalışma hayatım başlayınca anladım. efendim şimdi kastamonulularda çok fazla kalp hastası vardır. hatta onlar gece siz uyurken hastanelerin yollarını tutarlar. kanımca sessiz, içe kapanık olduklarından hem kendilerini istanbullulara çok belli etmezler hem de kalp hastalığına davetiye çıkarırlar. yani o ayakları su toplamış tombik amca ve teyzelerin büyük bir bölümü kastamonulu. tabi ki bunlar benim tüik verilerine güvenmeyen beynimin gözlerimin şahitliğindeki düşüncesi.
büyük büyük dedelerim balkanlara kastamonu'dan göçmüş olduğunu hesaba katarsam benimde içinde bulunduğum topluluktur. övünmek için demiyorum ama zararsız insanlarız*.