insan arzi bu kadar fazlayken insan degerinin de yuksek olmasini bekleyemeyiz. velhasil istanbulda yasamak boktan bir hayattir. karmasa kargasa gurultu icinde kendini avutur insanlar o var bu var sehrimizde diye. dinginlik yoktur huzur yoktur. 30 yasina kadar belki cekilir kahri istanbula sonradan gelenler tarafindan. orada dogup buyuyenler icin ise apayri bir konu.
şu kira fiyatlarından sonra memlekete dönüş çok hızlandı, nüfus güncellemelerinde sığınmacılar hariç nüfus sayısını görünce idrak edeceğimiz bir hadisedir.
Hastaneye, postaneye ve taksiye ulaşımın bir kabus niteliğinde olduğunu bilen insanlardır. Her yer tıklım tıklım ve isyan ettiricidir. Üstelik dolandırıcısından tutun katiline kadar her suçlunun cirit attığı mega şehirdir. Yani nerede çokluk orada b.kluk tabiri cuk oturuyor buraya. Maalesef.
Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır
Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır
methiyesinin ne kadar gerçek olduğunu, her gün yollarda perişan ola ola ararken, yavaş yavaş zombiye dönüştüklerinin farkında olmadıkları, bir hayhuy gailesidir.
tüm zamanların en pahalı şeyi.
hiç bu kadar pahalı olmamıştı.
bu kadar pahalılık yanında, sürekli poponu kollaman da lazım.
şiddet, saygısızlık, düşüncesizlik, nobranlık hep bi şiddet versiyonu var.
insanların fiziki şiddetinden öte sözel şiddeti de hat safhada...
fiziksel şiddet yaşamadık diye şanslı hissetmeyin kendinizi,
sözel şiddete mağruz kalmışsınızdır mutlaka.
bu toprakların insanı da garip , illa laf sokmak, laf çarpmak yada laf vurmak gayretinde. kelimeler ile bile olsa bi şiddet var...
istanbulu bırakıp gitmek için en iyi zamanlar aslında.
her türlü yatırımı satıp kurtulduk. buraya yatırım büyük enayiliktir. istanbul saatli bomba gibi bilinmez bir geleceğe giden fren olmayan bir kamyon. su, çevre, deprem, kalabalık buraya hiç bir kaynak yetmez yetmeyecek daha iyiye gitmesi mümkün değildir.
büyük şehirde ( izmir ankara istanbul gibi ) yaşamayıp yaşama hayali kuranların 2 kere değil 22 kere düşünerek karar vermesi gereken şeydir.
avantajları ; her şey elinin altında. bir sürü hastane var ülkenin en iyi doktorları bu şehirde. sanayinin kalbi burada iş bulma imkanın anadoluya göre kat be kat daha fazla. marmara denizi ayaklarının altında hemen yukarısı karadeniz. deniz severler için bunlarda artı. tarihe ilginiz varsa istanbul tam sizlik bir yer. birkaç farklı medeniyetin izlerini aynı yerde rahatça bulabiliyorsun. hem ülke içi hem ülke dışı seyahat neredeyse çok kolay ülkenin kalbi istanbul olduğu için iki havaalanından da dünyanın neresine istersen gidebilirsin. eğitim konusunda da malum çok fazla seçeneğin var.
dezavantajları ; her şey elinin altında ama her şey çok pahalı. bir sürü hastane var ülkenin en iyi doktorları bu şehirde ama randevu alamıyorsun çoğu birime. çünkü çok fazla insan var ve üstüne randevu sorulmayan "mülteciler" var. eskiden 1 doktora günde 30 randevu açılıyordu ise o sayı 20 ye düşürüldü çünkü randevusuz alınanlar var artık.. marmara denizi ayaklarının altında ama sahil kenarları tamamen suriyeli/afgan/pakistanlı işgali altında. gidip oturayım denizi seyredeyim olayı neredeyse bitti her 10 dakikada bir yanına birileri yanaşıyor ya para istiyor ya rahatsızlık veriyor. tarihi dokusu dediğim gibi mükemmel ama belirli noktalar harici istanbulda tarih diye bir şey kalmadı şehir tamamen betonarme bir yer oldu son 10-15 senedir. yeşile dair neredeyse hiçbir şey bırakmadılar. seyahat çok kolay dedik ama havaalanlarına ulaşmak günden güne sıkıntıya dönmeye başladı çünkü çok çok fazla trafik var. yeni havaalanı teee göktürk ün yukarısında sabiha gökçende sultanbeylinin ilerisinde. sen aşağıda sahil kesiminde falan yaşıyorsan geçmiş olsun uçuşun 16.00 da ise senin 10.00 da falan yola çıkman lazım en geç. eğitim konusunda çok seçeneğin var dedik ama istediğin kadar öss kazan fark etmiyor paran yoksa bu şehirde en basitinden barınamazsın ki okuluna gidip gelebilesin. deprem riski de cabası bunların üzerine. suç oranı da oldukça yüksek kapını bacanı kitlesen bile güvende değilsin artık.
istanbulda hayat çok pahalı çok fazla trafik ve çok fazla insan var. haddinden fazla insan var.. 16 milyon diyorlar ama bugün sayım yapsınlar 22 milyondan az insan çıksın sonra isteyen gelsin suratıma tükürsün. bir yerden bir yere araç ile gitmek çok zor. insanların ruh hali çok bozuk yolda giderken boktan bir sebep yüzünden birisi gelip seni vurabilir veya kaza yapmana sebep olabilir. işin kısası şu ; maddi durumun orta seviye üstü ise istanbulda yaşamak tüm kalabalığa rağmen eğlenceli olabilir. misal ayda eline 80-100 bin lira para geçiyorsa ve kendine ait müstakil bir ev sahibi olabiliyorsan gel istanbulda geze dolaşa yaşa. ama durumun bu veya üzeri değilse bu şehir insanı boğar. alım gücün düşük ise imkanlar ne kadar fazla olursa olsun en fazla bakar bakar yutkunursun. iş imkanı çok ama işverenlerin çoğu sırtlan cinsinden. sömürür ha sömürürler ne geceni bilirsin ne gündüzünü. adına da esnek çalışma saatleri derler öyle palamut gibi saate bakar durursun akşamları.
Günaydın sevgili okurlar, bugün birden fazla konum var. beyaz yaka yaşantımdan zaman bulup yazmaya fırsatım oldukça yazmaya çalışacağım.
ilk konumuz; istanbul'da yaşamak.
Birkaç nedenle bu aralar sıkça istanbul'a gitmek zorunda kaldım. üzüldüm, iç çektim. Çocukluğumun-gençlik yıllarımın geçtiği yerlerde kaba-telaşlı-tahammülsüz insanları görünce...
istanbul trafiğinin durumunu istanbulda yaşamayanlar dahi biliyordur, anlatmaya gerek yok.
insanların davranışları beni daha çok hayrete düşürdü. Kozmopolit yapıdan vs. bahsetmeyeceğim. Sad temel insan davranışlarında ciddi eksiklikler gördüm. Bu durumun nedenini ise, istanbul'da yaşamanın zorluklarına bağladım.
Trafik-ekonomi-kalabalık-tahammülsüzlük insanları daha da insan olma özelliklerinden uzaklaştırıyor bu şehirde.
Bir zorunluluk yoksa istanbul'da yaşamak mantıklı değil, yaşamak zorunda olanlara da sabır diliyorum.