- istanbul da yaşamak fahişeyle sevişmeye benziyor mirim.
+ saat usulu mü posta hesabı mı?
- önkkk!!
+ bak konuştun böyle şeyler kerhaneye gidesim geldi.
- öküz müsün sen?
+ yooo, abazayım. hem boşver sen onu. anlat bakalım, şu istanbulda'ki horspunun muamale nasıldı?
fikretin sis te:
"örtün, örtün ey facire-i dehr." derken kısmen anlatmaya çalıştığı şeydir. istanbulun bir fahişeye benzemesi özellikle söz konusu edebiyat olunca sık rastlanan bir durumdur.
istanbul üzerine söylenmiş biirbirine benzeyen birçok sözden birisidir. ipini koparan aforizma yumurtluyor istanbul hakkında.
ben de bugün sıkışık boğaziçi köprüsü'nde klimasız bir otobüste seyrederken anladım ki ''istanbul'da yaşamak üç bacaklı bir zenciyle sevişmeye benziyor''.
-istanbul'da yaşamak fahişeyle sevişmeye benziyor hüsnü..
-Sorma abi ya benide çok beklettiler kerane önünde geçen gün..
-Öyle değil hüsnü fahişe istanbul, seviştiğimiz falan yok..
-Biliyorum abi ya, gögüslere elletmeye bile para istiyolar nerde sevişme falan..
-Hüsnü azdın yine dimi?..
-Çok mu belli oldu abi ya...
-istanbul da yaşamak fahişeyle sevismeye benziyor kayınço...
+bacımı mı aldattın lağn?
-yok kayınço, edebiyat yapıyorum yahu söz sanatı
+ulan başlarım bize yamuk yapmanın sanatı mı olur lağn?!
-o anlamda değil kayınço valla billa diyorum kardeşim
+başlarım kardeşine *
-....ah!