her köprüden geçişte kalp atışlarının hızlanması.. aynı coşkuyu yaşamak... istiklalin başında durup insanların telaşını izlemek.. vapurdan martılara simit atmak.. denizin köpürmelerine şahit olmak.. hayallere dalmak deniz yerine.. kendini kalabalığın ortasına bırakmak.. her köprüden geçişte kalp atışlarının hızlanması..
gözünü hayata istanbul'da açmak. çünkü böylece insan nereye giderse gitsin bu memleketin havasını istiyor, denize pek meraklı oluyor, denize kıyısı olmayan kentler sevilmiyor. *
nereden gelmiş olursa olsun her insanı sarıp sarmalayan, bir daha gelme isteği doğuran, vazgeçilemeyen şehir oluşu yeterlidir. trafiğine, gürültüsüne, kirliliğine, kalabalığına rağmen yaşanası şehirdir istanbul.
(bkz: istanbuldan başka yerde yapamamak)