yok istanbul da sonbahar falan. istanbul yazdan direk kışa geçiyo.
31 ağustos akşamı yazdı uyuduk 1 eylülde kışa uyandık resmen, bir gecede hava bu kadar mı soğur. yağmur çamur derken ilk bahar gelir zaten sonra.
sonbahar mı?
YOK ÖLE BiŞE.
dinlerken bir keşke dökülür dudaklardan... ama kimse duymaz o keşkeyi, duymamalıdır.
--spoiler--
ah burda olsan
çok güzel hala
istanbul'da sonbahar
--spoiler-- *
en olmadık zamanlarda çalmaya başlar. duyulur ve olunan yerde bir sevgi duruşuna geçilir. daha ilk kelimelerinde alır götürür çok uzaklara.. bütün dünya susar sadece iç ses konuşur. ateşin ilk düştüğü andaki acıyı yaşatır her defasında. şarkı biter, iç ses susar, sevgi duruşu sona erer... hiç bir şey olmamış gibi yola devam edilir.. her şeye rağmen...
istanbul'da sonbahar hüzünlü melankolik. şarkı da bunları anlatıyor. hüzün ki bize en çok yakışandır diyor sanki. teoman'a en çok yakışan da budur işte.
teoman'ın bazen alışılmışın çok dışında söyleyebildiği şarkısı. http://www.facebook.com/trkceorg.emre# !/video/video.php?v=10150312084334838&oid=141036281603&comments
"öper beni annem yanaklarımdan" derken o yanaklardan yaş süzülür gider, o güzel annenin gerdanına düşer.
istanbul'a yeni yerleşen yalnız bir adam için; daha dokunaklısı yok şu mevsim.
istanbul kokusu varsa şarkılar daha güzel... eriyip gider insan o şehrin özlemiyle. sokaklarında kaybolmak, vapurlarında yolcu olmak. ne de kolay vazgeçmişim senden... şaşıyorum bazen!
yaprakların yavaşça dağıldığı, yağmurlu bir günde kornaların bile kulağa hoş geldiği mevsim.
sessizce cama vuran yağmur taneleri ile aşk yaşamaya hiç bir şey engel olamaz.
kahve kokusu, aşkın kokusu olur, yudumlanırken ise nirvana.
sokakta yürürken ise sigaraya düşen her yağmur damlası, o sigaraya kutsallığı katmıştır bile.
eskimeyen ve asla eskimeyecek olan muhteşem bir teoman şarkısıdır. nedendir bilinmez her seferinde mfö nün bu sabah yağmur var istanbul'da adlı şarkısını getirir beraberinde bu bünyeye. belki ikisi de istanbul'u anlattığı içindir...