dün gaziantep' ten meslektaşımızın ölüm haberinin gelmesinin ardından henüz 24 saat geçmemişken, istanbul'dan da bir dayak haberi geldi. olay Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleşiyor. mevzu şu. bir hayvan var. hayvanın karısı hamile. rahatsızlanınca hastaneye geliyorlar. doktor da kadının ameliyata alınma ihtimaline karşın kadının aç beklemesini söylüyor. bi süre sonra hayvan huysuzlanıyor, doktorla ''benim karım hamile, sen hamile karımı ne hakla aç bırakırsın'' kavgası ediyor.
işte bu da o saldırının görüntüleri
edit: bu arada bir hasta opere olacaksa, midesi boş olmalıdır. doktor keyfinden aç bırakmıyor yani.
bu olay amerika da olsaydı vay ki ne vay o doktora dayak atmak için saldıran embesilin haline.
en az bir sene hapis yatardı. göçmen ise 1 sene hapsin sonunda aynen sınırdışı.
ama türkiye de bu gibi hayvanlar bir sene sonra milletvekili olurlar.
yeni anayasa da ırklar la ilgili maddeler koyacağınıza insanlara değer veren, koruyan maddeler koyun. ama nerde sizde o erdem. insanları korumayın ki örgütlere üye olsunlar diye bu maddeleri koymuyorsunuz.
hekime şiddet haberlerinin ölümle sonuçlandığı günlerdeyiz ya daha neler olacak kimbilir. bu haberleri duyunca karanlık çöktü üstüme. ve bunu düşünmeyi bırakıp yarınki vizeme çalışmam gerekiyor. ne için? yarın öbürgün hunharca katledilmek için. içimizdeki çalışma aşkına ket vurdu bu haberler.madem bu kadar eziyet ediyoruz, en ihtiyacınız olduğunda doktorsuz kalın inşallah.
hayvanın bir şey bildiğini sananı en tehlikelisidir. bu tip, laf anlamaz, ukaladır, otoriteye ve bilgili insanlara karşı saygısızdır, aşağılık kompleksine sahiptir, disiplinsizdir, psikopattır, saldırgandır, bilgisizdir, ottur.
nasıl oluyor da çağdaş devletler arasında olduğu iddia edilen bir ülke, "vatandaşı" olan bu tip hayvanlara o yaşına kadar bilgi, saygı, disiplin ve terbiye veremiyor, yani adam edemiyor ?
7 çocuk yapıp 1 çocuğunu liseye yollamayan, hayatında kitabın sayfasını açmayıp kağıt denen şeyi sadece mangal tutuşturmak için kullanan ülkemin öküz vatandaşının kıymet bilmezliğinin yansımasıdır. bir uçak düşünce, bir pilot kaç senede yetişiyor, der üzülürüz. üzülelim de. Bir doktor kaç senede yetişir.
Sağlık politikalarının sürekli hekimleri ve sağlık personelini hedef göstermesinin, bakanlığın şiddet olaylarına duyarsız ve umarsız tavırlarının sonucudur.
Aynı hareket son dönemlerde bir polise, bir hakime, savcıya yapıldığında verilen tepkiye ve yaptırımlara "herkes dayak yiyor, neden abartılıyor" diyenlerin tekrar bakması gerekir.
