istanbul canı isteyen gelsin zirvesi

entry88 galeri1
    76.
  1. tophane ayağına katılmamış olduğum halde 9 saat geçirdiğim zirve. 9 saat lan... hiç de anlamadım nasıl geçtiğini.

    muhabbet harikaydı, içkiler iyiydi, su dışında herşeyin fiyatı hoşuma gitti. organizatörlere ve "organizatör yardımcısı"na* teşekkürü borç bilirim.

    bir dahaki zirvelerde görüşmek üzere.

    yazarın notu: herkesin içindeki dileği sesli olarak söylüyorum: fotoğrafları isterim!
    0 ...
  2. 77.
  3. cok eglenceli gecmis zirve. mekani bulmak icin tam bir saat dolastim ama sonunda zafer benim oldu. organizatorlere ve katilim gosteren arkadaslara tesekkur ederim.
    1 ...
  4. 78.
  5. tek seferde bütün uludağ sözlük aleminin bende tiksinmesini sağlayacak kadar büyük bir başıya imza attığım zirve organizasyonu. zirvebox adı verilen zımbırtıya dahi adımı yazdırmamışken son anda katılım kararı aldım zirveye. tu kaka bana ismini verdiğimiz hödöye mesaj yağdırdım gidip gitmediğini öğrenmek namına. en sonunda öğrendik ki gidiyor imiş.

    saat 16:30 sularında kendisi ile burger king önünde buluşma konusunda anlaşmış idik. fakat henüz 20 geçe mesaj atmış geçikeceğini söylemişti. bir elimde çikolatalı milkshake diğerinde sigara ceplerim gereksiz ıvır zıvırla dolu bu andavalı bekledim. geldiğinde küçük beyoğlu yollarına düştük ancak mekanı bulmanın imkanı yoktu. buluşma yeri hüseyin ağa camii önü olduğu için oraya uğramayı düşündük. abberline bütün karizmasıyla göründü bize. bir süre cami önünde uludağ sözlük pankartı tutup tinercilerin geyiklerine maruz kaldıktan sonra gelenlerden en çok aklımda kalan içimdeki deniz mahlasını kullanan yazarımızdı. kendisi nickini söyledikten sonra cevaben yavuzum dediğimde iyelik ekinden kaynalanan bir dumur hali yaşadığı gözlerinden belliydi. orada dikilmeye daha fazla tahammül edemeyip poisonx ve tu kaka bana ile mekana doğru yollandık.

    mekana girdiğimde sevmeyenlerim çoktan yerini almış, kin dolu gözlerle bana bakıyorlardı. ancak ben o kin dolu bakışları yarım saat sonra fark ettim o başka bir konu.

    sultanfirardasennerdesin ve hemen ardından aynı okulun aynı bölümünü okuduğumuzu öğrendiğim faithful lover ile ilk ciddi gruplaşmayı yarattık. ilk biramı çok hızlı içtiğimden, sinirlerimin laçka oluşundan ve ortamın gaza getirici kalabalık ve vurdumduymazlığından kaynaklanıyor olmalı ki ki çok saçma hareketlerde bulunmaya başladım. sol yanımda bir ara wolf bir ara dirty sanchez belirdi. baktım çocuk çok sıkılıyor verdim emiri gençlere. bu adamı muhabbetin içine çekmeyen bizden değildir diyerek restimi çektikten sonra masamıza carriye roxalina ve saz arkadaşları teşrif ettiler. insanlara iki kelimeden uzun cümle kurmayan ve kurma taraftarı olmayan ben durmadan konuşur olmuştum. muhtemeldir ki dışarıdan birileri ortamdaki hanımefendilere asıldığımı en azından bir kere aklından geçirmiştir.

    çok kastım 29 karakter rumuza isimli sevimli organizatörümüz nicklerimizi duyurmak adına sırayla okumaktaydı ve biz de bir şekilde burdayım lan işte formunda hareketlerde bulunmaktaydık. işte bu noktada por que por quein adlı nadide yazarımız allah ne verdiyse masaya girişip sigara paketleri, telefonlar, çakmaklar ve kibritleri ziyan etti.

    beklediğim insanlardan biri de moonlight sonata idi. hem tanışmak hem de danışmak istiyordum. tanıştık ve memnun da oldum. bu arada sayısını bile bilemediğim kadar çok bira içtiğim için gözüm görmez olmuştu. birkaç keyifsizliğime tuz biber eken olaydan sonra üst üste baca gibi yaktığım sigaraların da payıyla dağılmaya başlamıştım. herkesle konuşmaya, birilerine laf yetiştirmeye çalışıyordum.

    bir ara istenmeyen adam göründü yanımda. ne konuştuğumuzu bile doğru düzgün hatırlayamıyorum. yalnız ciddi manada farklı bir insan olduğunu söylemezsek ayıp olur ondan eminim. mekandan uzaklaşma kararı aldığımda kime veda ettim, kimi arada es geçtim en ufak bir fikrim yok. merdivenleri atlayarak, allah'a emanet iniyordum. çok içtiğim için özür diledim ve hep yaptığım gibi arkamı dönmeden yürüdüm gittim. ayaklarım yere basmıyordu.

    istiklal'den yukarı doğru yürürken insanlara çarpıyordum, ayaklarım kayıyordu. gümüşsuyu durağına geldiğimde bir adam durakta battaniyesine sarılmış yatıyordu. sigara istedi, malesef arkadaşlara bıraktım dedim. öyle güzel dertleştik ki... otobüslerin numarlarını ve güzergahlarını elbette okuyamıyordum. elemana sorduktan sonra aldığım cevap çok güzeldi.

    -ben de göremiyorum anasını satiim. battaniyenin yarısı senin olsun. sabah gidersin.

    ben elbette sabahlama taraftarı değildim. otobüse bindiğimde kesinlikle ve kesinlikle hatırlayamadığım iki yazarla karşı karşıya geldim.

    zirve anılarım elbette bununla sınırlı değil ancak şunu bilmeniz gerekiyor sevgili yazar dostlarım: o gece benden tiksinen sadece sizler değildiniz. nedenini ise anlatmasam eminim benim için çok daha hayırlısı olur.

    editto: otobüsteki yazarlardan biri sadık 2 dost 1 hayat 1 ölüm imiş.
    5 ...
  6. 79.
  7. efendim bir organizatör olaraktan geniş kapsamlı bu entry ile katılamayanlara sağlıklı bilgiler vermeyi bir borç biliyorum.

    en başta başkaları ile arasında çatışmaların, kötü yaşanmışlıkların ya da benzeri olayların olduğu, bu sebeple görmek istemediği insanların karşısında kalmak zorunda olan arkadaşlar vardı. kimseyi zorla getirmediysek de, rahatsız olan arkadaşlardan ben şahsım adına yine de özür dilemekteyim.

    bunun dışında özür dilemek istediğim bir başka konuda mekanın yerleşim planı yüzünden ortaya çıkan kalabalığı aynı yere sığdıramama durumudur. sadece bir saatliğine yaşadığımız bu yer problemi beni ciddi anlamda üzmüştür.

    bu hatalarımı da ilk defa bir zirve organize edişimden kaynaklı tecrübesizliğime sığınarak, affetmenizi rica ediyorum.

    zirvenin genel özeti;

    saat 16:45 itibari ile içinde soffy nin de olduğu bir grup yazar ile mekana giriş yapıldı, abberline ile buluşuldu. ardından abberline ın ağa camii önüne giderek diğer yazarları alması sağlandı.

    saat 7-8 sularında oldukça kalabalık bir grup ile zirve tam kıvamına gelmiş idi ki, az evvel yukarıda bahsettiğim kalabalıklaşma durumu oldu. katılımcıların hoşgörüsü sayesinde * bu kaos ortamını da atlattıktan sonra zirve kısmen rahat bir ortama büründü.

    gece saat 2 sularında sona kalan 8-9 kişi ile yaptığımız muhabbetin ardından çorbacıya geçildi. çorbacıda etrafımızdakileri az da olsa rahatsız etsek de kazasız belasız orayı da atlatarak tophane mevkiine geçildi. çay, kahveye eşlik eden mulayim anlatımları ile sabah ettik.

    katılan herkese çok çok teşekkürler.

    corpsbride
    fiammetta
    melankolik
    venividivici
    paladinden kacan skirmish
    bir bardak demli cay
    wolf
    slywitch
    hedesini ariyan hodo
    kelkeshoze
    iremim
    meydanbenim
    propetofhell
    limanla kavgali isyankar kaptan
    omert
    alea
    sadik 2 dost 1 hayat 1 olum
    dirty sanchez
    jaccer
    tensai
    kutsal ruh
    juve
    a killi bidik
    tu kaka bana
    sultanfirardasenneredesin
    faithful lover
    por que por quein
    carriye roxalina
    poisonx
    moonlight sonata
    icimdeki deniz
    rapsodik
    fatalryhme
    essagan ala gazugu
    once upon a time in fikirtepe
    saipsiz
    yavuzum backs
    junior
    sakizzz
    doyoubelieveinlifeafterlove
    perfectman
    lionheart
    muglakpanda
    klipper
    fatal
    istenmeyen adam
    mulayim
    abberline

    ve tabii ki;

    soffy

    bu zirve için evlerinin rahatını bırakarak, bizlerle birlikte olmak için, kalkıp gelen tüm yazarlara tekrar tekrar teşekkürler. yaşadıkları rahatsızlıklar oldu ise de tecrübesizliğimi tekrar öne sürerek, özür diliyorum.

    not: her gelenin ismini not almaya çalıştım ama gözden kaçırdığım ismini yazmayı unuttuğum kimse varsa hemen bana çemkirerek ismini listeye ekletebilir.

    tekrar teşekkürler.
    2 ...
  8. 80.
  9. istenmeyen adam'ın alenen ibnelik yapıp * ben gittikten sonra katıldığı zirve. bunu ancak zirvenin üzerinden 24 saat geçtikten sonra öğrendim seninle sonra hesaplaşacağız hattori aman intihar pomp yok beee işte istenmeyen adam; (bkz: seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım). zirve mekanına hızlıca akabilmek namına yavuzum backs hayvanı ile kontak kurduk hesapta alemci çocuk bilir taksim eşrafını bizim gibi fatih insanı değil, nerdeee küçük beyoğlu'nu tam 7 kez tavaf ettikten sonra ağa cami'ne dönmeye karar verdik. hikayeyi farklı ağızdan dinlemek isteyenler için; (bkz: #5066498).

    ağa camii önünde abberline, poisonx, yavuzum backs, meydanbenim ve yanındaki hafif ak saçlı karizmatik ağabey ve nicklerini hatırlamadığım arkadaşlarla bir süre uludağ sözlük markasını taksim insanlarının gözüne soktuk. ayak üstü simit-su yaptıktan sonra mekana akmaya karar verdik ki götümüzü koyacak uygun bir yer bulabilelim. neyse gittik baktık ki mekanın önünden geçmişiz daha önce herneyse üst kata tırmandık çok kastım 29 karakter rumuza beni sözlük insanlarına templar diye tanıtarak ilk gafı yaptı, ben ise benden bahsetmediğini düşünerek arkama baktım ve süper combo oldu bu kısmı geçelim. mekana girer girmez ilk melankolik'le göz göze geldim durduğu yerde durmuyor o masa senin bu masa benim. daha sonra sultanfirardasennerdesin'i hemen kanatlarım altına alıp faithful lover-yavuzum backs-poisonx ile birlikte dörtlü çevirdik (dostum 5 oldu seninle birlikte). çok geçmeden bizi karşısına alan abberline sağolsun gs'li olmasına rağmen bizimle birlikte beşiktaş tezahüratını kopardı (yağmurlu bir günde) unutmadan dirty sanchez de gayet destek verdi. tabi biz sonra işin bokunu çıkarıp recep tayyip erdoğan şeklinde tezahüratlara başlayınca kendi deyimi ile şişman, gözlüklü, hafif seyrek saçlı çocuk cok kastim 29 karakter öff be kardeşim ne uzun nickin varmış; (bkz: nicki uzun olanın x'inin uzun olması) * bizi zirveye holiganlık ve siyaset karıştırmamız hususunda uyardı. ufaktan içkilerimizi yudumlarken (hayvana bak sanki martini içiyo bildiğin su lan o 50 cc'lik) alemin en kral ak partili dişi yazarı carriye roxalina, ekürisi por quein por que (doğru olmak zorunda yukardan kopyaladım) ve kardeşi mekana girdi. bu esnada ya da bundan biraz önce olay mahalini terk eden poisonx bir daha sandalyesini göremeyecekti. hemen aklımdayken yazayım bu por quein denilen insan hem cep telefonumu hem sigaramı pembe renkteki alkolsüz içeceği ile yıkadı. kendisini nick altında olduğu gibi kınıyor ve laflar hazırlıyorum.

    biraz sonra ise essegan al gazugu ile sadik 2 dost 1 hayat 1 olum nickli esenler eşrafının önde gelen ayrıca gazoz liginin tescilli futbolcuları olan yazar kardeşlerim geldi. yanlarında shahskin'ı görememek biraz hayal kırıklığına uğrattı beni.

    benim için kısa sürmek zorunda olan zirve güzeldi, her zamanki gibi değişik insanlarla tanışamadım (bir kişi hariç) kendi arkadaşlarımla makara yaptım, başta söylediğim gibi gün içinde gelmeyeceğini söylemesine rağmen benden sonra gelen istenmeyen adam'ı buradan tekrar kınıyorum. mulayim abi irlanda'da epeyce kilo almış bıyıkları da kesmiş böyle bir tam çetin altan kıvamına gelmiş; (bkz: mulayim in çetin altan olma ihtimali) (ama dostum o adamın bıyıkları var - ya sen de kimsin 2 dakka konuşturmadın). efendim ben bu zirvede juve, venividivici ve kartal penchesi insanları ile tanışmayı amaçlamıştım, kendilerine tebliğde bulunacak biraz da içecektim ama olmadı işte her zirvede olduğum gibi sote mekanıma çekildim.

    mekandan süratle ayrılmadan önce koridorda schenardi ile 2 dakika sohbet etme fırsatı da buldum allah bereket versin. yavuzum'a kıyak bir satış koyup 3 güzel bayanla taksim gecelerine akacaktım ki son anda onlara da satış koymak zorunda kaldım. hey gidi, kafama sıçayım ne vardı o kadar hızlı içecek zirveden sonra işe gittim beynimde resmen filler z.kişti. niye bu kadar detaylı anlattım sen ne diye buraya kadar okudun e bari okudun eksi butonuna hafifçe dokan da ödülümü ver.
    8 ...
  10. 81.
  11. gidip çok eğlendiğimiz zirve olmuştur.

    beni her oturuş - kalkışımda anons eden çok kastım 29 karakter rumuza nickli arkadaşa ,
    hoş sohbetiyle eğlendiren sakızzz ve hedesini arayan hödö * nickli arkadaşlara,
    beni yine satıp giden melankolik'e,
    numaramı istemesiyle numaramı ezbere bilmediğimi gün ışığına çıkaran rapsodik 'e ,
    kapıdan ilk girişimde 'soffy bu' diyerek deşifre eden abberline 'a,
    yerimi kapmasına rağmen ben gelince sıkışarak da olsa bana yer açan slywitch 'e,
    özellikle çıkarken söyledikleri için mulayim'e,
    boynuma astığı çakmağı unutan kartal penchesi'ne - gazı bitmiş olsa da geri vermem o çakmağı söyleyim burdan- ,

    teşekkürlerimi iletiyorum.

    muhabbet edip de unuttuğum varsa, affola.

    yalnız zirveye onca kişi geldi, gitmeden önce 'inşallah şu da gelir de tanışır muhabbet ederiz' diye düşündüğüm tek bi adam vardı, o gelmedi. şans işte.. artık bir sonraki zirveye kısmet.
    4 ...
  12. 81.
  13. dar alanda gruplaşmalar şeklinde gerçekleşmiş zirvedir. az durdum iki lak lak ettim. sonra gittim.

    ama bir sor niye gittim!
    1 ...
  14. 82.
  15. öncelikle eğlenceli bir zirve idi. buradan organizatör arkadaşlara teşekkürü bir borç bilirim.

    efendim yine yeni yeniden bir istanbul zirvesi olmasın ki biz de tesrif etmeyelim. dogru tahmin ettiginiz gibi ben de oradaydım. öncelikle öğlenin köründe bulustugumuz cok kastim 29 karakter rumuza , hedesini arayan hodo, rapsodik kişileri ile bir güzel karnımızı doyurduk. akabinde ve detayında hayatında ilk kez tabu oynayan rapsodik patetesini hedesini arayan hodo'nun takımına vererek cok kastim 29 karakter rumuza kardeşim ile muthiş bir galibiyetin mümessili olduk. *
    tabu sırasında çok garip diyaloglar da çıkmadı degil hani. ama sevgili rapsodik kişisini zirvede fazlası ile rezil ettigimiz için buradan da rencide etmek istemiyorum. *
    neyse efenim zirveye dogru yola çıktık tabiki biz bu tabu olayı bitince. o aralar biz zirvenin büyük yıldızı soffy kişisi ile kartal penchesi'ni almaya gittik. sonra baktım burger'in önünde soffy kişisi. lan dedim bu mu meshur soffy ? bırak lan dedim, bizi kandırmışlar lan dedim! hemen r yaptım kartal penchesi ile muhabbete daldım. o arada soffy'yi unuttuk tabi.

    sonra gittik zirve mekanına oturduk aga gibi köseye tabi. sonra slywitch geldi yanımıza oturdu, benim kuzen zaten yanımızda, sonra bar bi anda dolmaya başladı. uzaktan uzaktan da milleti kesmiyor degildim. baktım kösede bir ekip oturmus anaa bi baktım bizim yobazlar orda. hepsine uzaktan opucuk yolladım. sonra 10 dk ya geliyorum kanka diyerek ektim o kısmı. tabiki tüm bu anlarda benim telefon afedersiniz kerhane telefonu gibi surekli çalmakta idi. hatta o aralar tanışma serefine nail oldugum iremim ile meydanbenim bile bu durumdan rahatsız oldular. *
    sonra carriye roxalina, por que por quein ve kardeş roxalina tesrif ettiler. o sırada goremedigim bir makara koptu o kısımda. kıcı ile dagları deviren bir yazarımız ortalıgı refresher gölüne çevirdi. buradan isim verip rencide etmek istemiyorum baş harfi p. *
    sonra baktım uzaklarda bir kızıl kıyamet kopuyor. muhabbeti ile çeken bir güç var. sordum kimdir diye? tanıyanlar içimdeki deniz dediler. bir ara gittim, geldim bu gidip utanmadan benden önce yazar bile olmayan kuzenimle tanışmış. selam ettim ve aforizmamı bırakarak oradan uzaklaştım. sağ olsun güzel sohbet idi. ama opeth beklemez.

    o masa etrafında juve , kelkeshoze ve propetofhell insanları ile de tanışma fırsatı bulduk. allahım nasil mutlu bir gündü. durmadan tanışıyor ve msn'de sohbet ettigim adamları reelde görme fırsatı buluyordum. her gelen insan yeni gelene nazire yapacasına kaliteli ve esprili cıkıyordu. ama beni durduran bir şey vardi. evet evet cep telefonum! lanet olsun içimdeki cep telefonu sevgisine deyip kim aradıysa sert bir ses tonu ile telefonumu acıyordum. bir saipsiz bir junior arayip taciz ettiler ve o sıra dua ettim "allahım ne olur bunlar birbirini bulsunlar" diye. rabbim yüzümüze güldü de sarmaş-dolaş buldum onları. tabiki o sırada telefon yine durmuyordu. uludag sozluk fiş sponsorum sew7 hattaydı bu sefer; " melancım geldim ben kapının önündeyim içeri girmeyelim fişleri vereyim sen git" dedi. "kurban olurum" diyip fişleri aldım ve tek taraftan operek oradan uzaklastım. * o sırada uludag sozluk ekibinde bir fiş seferberligi başlattım. herkes cüzdanlarından fiş cıkarıp bana vermeye çalışıyordu. allahım nasil bir izdiham, nasil bir curcuna. bir kişiyi görevlendirip insanları sıraya soktum ve fişleri kuyruk usuluyle topladım. eee bir devlet ya bilimle , ya zulümle demişler... biz bilim gormedik dicem ama allah taş yapar! *
    o arada mulayim geldi. parıltı röpdeşambırı ile göz kamaştırıyordu. insanlarda bir hürmet belirtisi kopageldi. sonra beni aşağıya çekti "böyle böyle melancım" dedi. dedim "tamam abi, işaretledim onları, bitti onlar!". "tamam kocum" dedi ve nefes alma şansı tanıdı bana. *
    sonra bir baktım sakızzz oturdu köşe mekanımıza. bir cici, bir cici ki sormayın gitsin. fakat çekindiğimiz emo pozlarından yeterli tadı alamadık bu sefer. bir patateslik vardı ama ben de çözemedim. ama gözlük nefis!

    sonra yanıma bir cisim yanaştı. gemiciymiş, limanla kavgalı isyankar kaptan mıymış neymiş? "yok melan sapkan cok guzel", "yok bana bu sapkayı verenin kırk yıl kölesi olurum" efendime söyliyim "yok kırk yıllık yogurtcuyum böyle kase görmedim" * gibisinden bir harici samimiyet doğdu. * ben de kırmayım dedim cocugu herkese söyledigim yalanı söyleyip * " vallahi koleksiyondan canım ya, söz gorursem aynını sana da alırım" dedim.

    sonra bir ara fc öküztopu'nun emektar topcuları ugradı, arkasından fc ihtiyar heyeti'nin delikanlı yakısıklıları... hepsini söyle silme geçtim. köşede 10 dk sonra geliyorum kanka diyip sattıgım sultanfirardasennerdesin kişisi ile muhabbete daldım o bicim. adamın hayatı kaymış haberimiz yok! tekrardan çok çok geçmiş olsun dedim kardeşime.

    ben de götünde kurt olan insan misali oradan oraya hiç durmadan seyahat ettim durdum. ardı sıra bir yemek yedik ve akabinde bir midye sefası.

    saatler 22.35'i gösterdiginde, evden akşam ezanı ile annesi çağıran çocuk misali herkesleri opup eve gittim. biliyordum ki 23.00 civarında balkabagına dönüşecektim ve o kabak bana patlayacaktı. neyse ki ucuz atlattık.

    uzun lafın kısası. güzel bir gündü sözlük!
    13 ...
  16. 83.
  17. eski dostlar ile dostlukların daha da bir pekiştiği, yeni tanışılan insanlarla sıcak arkadaşlık bağlarının kurulduğu, eğlenceli bir zirve olmuştur. çok kastım 29 karakter rumuza kardeşim elinden gelenin de fazlasını yapmıştır, sağolsundur. bir de şöyle ki;

    poisonx: çok kastım, boncuk boncuk terlemişsin lan...
    çk29kr: bi sittir git lan.
    poisonx: tamam hacım bana bir 50'lik söylesene.
    çk29kr: hasbinallah... tamam otur bir yere gönderiyorum.

    dipnot: ayıptır lan... çok kırıldım sana bilesin*.
    2 ...
  18. 84.
  19. söz konusu zirveden bihaber vaziyette adımlamaktayken istiklal caddesinde, ağa cami nin önünde bazı adamlar dikkatimi çekti. içlerinden biri elinde eğreti bir karton parçası tutuyordu ve üzerinde son derece özensiz bir şekilde çiziktirilmiş olarak uludağ sözlük yazıyordu. sadece haftasonu için istanbul da bulunuyor olmam ve halletmem gereken bazı işlerim olduğundan şöyle bir göz ucuyla süzerek geçtim yanlarından. zirveye katılabilmem mümkün olmamakla birlikte durup oradakilerle bir tanışabilirdim en azından. lakin sakat tiplere benziyorlardı ve karton tutan amcanın yanıbaşındaki sigara içen uzun saçlı şahıstan irrite oldum. başka bir bahara inşallah.

    notingam forıst: şaka lan şaka. hiçbirinizi tanımıyorum ama yanınızdan geçerken acayip bir yakınlık hissettim, duraksadım bile ama yanımda insanlar vardı. devam etmek durumundaydım...
    8 ...
  20. 85.
  21. Bence istanbul'a sadece gezmek için gidilmeli. Orada yaşamak, oraya ayak uydurmak doğuştan oralı değilsen her baba yiğidi harcı değil bence. Canı isteyen gelsin yerleşsin değil, canı isteyen gelsin gezsin. Belediye bile istanbul'dan başka bir yere gitmek isteyenlere kolaylıklar sağlamış; ücretsiz kamyon sunuyor en başta, ikametgah işleri daha çabuk halloluyor. Diyeceğim o ki, memleketten güzeli yoktur, istanbul sadece göz boyamadır, hevesini alınca istanbul sevgiside biter, heveside. Orada paran varsa yaşarsın, yoksa sıçarsın. ben memleketin bokunu yerim bokunu.
    1 ...
  22. 86.
  23. bundan yaklaşık 4 buçuk sene önce düzenlenen zirve. o zamanlar istanbul'da yaşayan arkadaşımdan aldığım fotoğraf makinesiyle çekilen fotoğraflar henüz elime ulaşmış bulunmakta. özellikle tophane civarı fotoğraflarına bakıp bakıp gülmekteyim.
    not: fotoğrafları ilgili kişilere ulaştıracağım.
    edit: o zamanlar saçım varmış lan!
    2 ...
  24. 87.
© 2025 uludağ sözlük