halka DESTEK iÇiN GÜNÜN BU SAATiNDE AVUKATLAR baro merkezine akın akın GELiYORlar, YÖNETiM GÖREV BAŞINDAdır.
lütfen gerekli gördüğünüz taktirde, gözaltına alınırsanız, kötü muameleye tanık olursanız aramaktan çekinmeyiniz:
istanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Sokak Baro Han K:2 34430 Beyoğlu/iSTANBUL
Tel: +90 (212) 251 63 25
Fax: +90 (212) 293 89 60
E-Posta: info@istanbulbarosu.org.tr
Bugün Mehmet Moğultay'ın yargıda başlattığı mezhepçi kadrolaşmayı her nedense çok seven insanların göz bebeğidir ve laf söyletmezler. Gerçi neden laf söylesin ki bir insan?
istanbul Barosu Başkanı bir Sivas Alevisi vatandaşımız olan Mehmet Durakoğlu'dur.
Kendisi her gün Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın isminin verildiği Adliyenin kapısından girmektedir.
Lakin nasıl oluyorsa Savcı Kiraz'ı şehit eden dhkp-c'nin sanatsal propaganda ve militan devşirme kolu olan Grup Yorum teröristlerinden Helin Bölek ve ibrahim Gökçek için "müzik yapmak istiyorlardı, öldürüldüler" demiştir.
Çok feci bir şekilde kınıyorum. Evet. Lol.
imbarotorluğu yıkılmasın isterken hukuk ve adaletten bahseden insanlar yok değil herhalde bu Dünya'da.
siyasi bir figüranlıktan öte;
mesleğin onurunun ve saygınlığının ayaklar altına alınmasına engel olmak maksadıyla, bugüne dek yaptığı somut bir çalışmayı gönül rahatlığıyla gösterebilir misiniz ?
bu aralar kıvranıp duran baro,adamlar hırsız baskanlarına bile sahip cıkıyorlar.
avukatlara ve avukatlık meslegine saldırı varmıs, bak sen su ise?
girin internet sitesine bakın,sikayet ediyorlar.
baroya sikayet edilmis binlerce avukat var,disiplin kurulunda yargılanmayı
bekleyen binlerce dosya var.ama umurlarında bile degil.
ve bu yargılanmayı bekleyen avukatlar genel kurulda oy kullanıyorlar.
yarın oburgun belki barodan-meslekten atılması gereken avukatlar
kendi yonetimlerini sececek cogunluga ulasacaklar.
kurum olmaktan cıkmıs cetelesmisler.
turkiye de hukuk ruhban sınıfının elindedir.
birileri hak-hukuk bilmeden kanun yapar,ruhban sınıfı da bunu uygular.
bu baglamda avukatların derdi hak-hukuk degildir.
onlar hakimlere-savcılara cemkiriyorlar savunma makamı olarak.
hani "biz de hukuk fakultesi mezunuyuz,niye adalet mekanizması icinde
sizin ayrıcalıklarınıza sahip degiliz ki?"diye dusunurler,dertleri budur.
"biz de ruhban sınıfındanız,bizi niye hor goruyorsunuz" un kavgasını yapıyorlar yani.
yoksa sokaktaki adaletsizlik,ulkede hukukun-birey kulturunun olmaması kimsenin umru degildir.
yani mahkeme salonlarında,mahkeme kalemlerinde umursanmayan hatta asagılanan
savunma makamının kendisi degildir,avukatın temsil ettigi kisi ya da kurumdur.
saatlerce durusma beklerken,burokrasi icinde bogulurken umursanmayan-magdur edilen avukatın temsil ettigi bireydir,avukatın kendisi degildir.
avukatların bircogu bunun farkına varamayacak kadar cahil ve odundur.
bireyin uzerine kurulu olmayan, birey merkezli olmayan hukuk hukuk mudur?
eger bir batı memleketinde yasasaydık ben alayınızı surum surum surundururdum.
batıda ne de olsa hukuk var,kisilik hakları var.
zaten bana kalmadan adalet bakanlıgı vs.devreye girerdi.
ama bizde hukuk yok ki..
bireyin, birey kulturunun olmadıgı toplumda hukuk olur mu?
hukuk dediğimizde aklımıza taraf tutmadan hak hukuk gözeten ve adaletsizlikleri düzelten bir kurum gelirdi. istanbul barosu sayesinde hukukun amacının adalet dağıtmak değil, kendi siyasal görüşleri doğrultusunda hükümler çıkarmak olduğunu öğrendik. en cahil insan bile bir sınava girince iki insan ne okumuş olsa bile sadece bilgilerin yarıştırılacağını bilir ve bu şekilde adaletli olacağını düşünür.
iki kişi maraton yarışına başlıyor. birisine 5 km koşacaksın, çünkü sen iyi eğitim aldın derken diğerine senin antrenman yaptığını görmedim, alt yapında yok zaten, ayakkabını da beğenmedim, bununla koşamazsın deyip 8 km koşmaya zorluyorsun. benim adalet anlayışım zayıfın korunması, gözetilmesidir. ben hukukçu değilim ama hukukçu zayıfın yanında olamıyorsa en azından eşit mesafede olabilmeli...
"ben istediğimi yaparım, hukukçu benim, ben kafama göre karar veririm" derseniz insanların size ve adalete güveni kalmaz ve gün gelir desteğe ihtiyacınız olduğunda halkın karşısına çıkacak yüzünüz olmaz.
bir meslek kuruluşu ancak kendini bukadar siyasete alet edebilir... resmen baro avukatlarını bugün taksim eylemi ne davet ediyorlar. kendilerine laf eden dik dik bakan bana ise mahalle baskısı uyguluyorlar. şu baro hakkında çıkacak yeni kanun ile nasıl alacaklar çok merak ediyorum. zira bir meslek kuruluşu olan baro şuan chp nin kerhanesi halinde...