istanbul aşkı

entry17 galeri0
    17.
  1. istanbula aşık olmanız için sadece istanbulda doğmanız, ya da orada büyümeniz gerekmiyor! ayrıca orada doğsanız bile bu sizi istanbullu yapmıyor. bir yerin yerlisi olmak için orada en az 100 yıl yaşamış olmak gerekir.(bildiğim kadarıyla istanbulun has yerlileri üsküdar çevresinde)

    hayatımda istanbula hiç gitmemiş birisi olarak bile söyleyebilirim içimde istanbula olan sevgimi. hayal edebiliyorum o günbatımında oluşan tarif edilemez görüntüyü.. denizin dalgasını ve martıların birlikte istanbulluları selamlamasını. geçmişin kokusunu, eski bayanların giyinimlerini yahut Üsküdar beyefendisi ya da istanbul beyefendisi giyinimlerini..

    evett ben yer olarak cafe vb olarak bilemem ama fotoğraflardan da gördüğüm kadarıyla istanbulun o mistik havasını hissedebiliyorum. en başta tarihini biliyoruz değil mi? bu bile aşık olmak için bir sebep bence.

    ve maalesef acı gerçeklerde çarpmıyor değil yüzümüze şimdiye bakacak olursak. o eski samimiyet eski komşuluk hiç bir yerde kalmadı. çok göç aldı dünyanın başkenti. göç ile beraber istanbul, istanbulu haketmeyenlerle doldu. istanbul'u seven insan istanbula sahip çıkar. mutlu olmalı o insan. istanbulda yaşamak bile bunun için sebep!
    2 ...
  2. 16.
  3. Zaman akıyor durmaksızın. ey dostlar ey… nice akşamlar üzerine yazdım, yazarım. kaderim üzerine girdiğim tüm iddialarda kaybettim aşkımı. aşk olsun sana bu arada. öyle kolay mıydı ayrılmak? hani biz benzemezdik yalancı aşklara. hani ne oldu da ayrıldık şimdi? uykusuz geceler yine beni bekler. yine bana sigaralı dumanlı gece yarıları. tek ayrılanım sen değilsin. kalbimin yarısını da aldın unutma. kızgınım sana, bana emanet olan kalbimin yarısından ne istedin söyle bana. ezberledin mi? yanakları kırmızı ruj lekesi olmuş, gözleri yaşlı o kahverengi saçlı ağlayan adamı. işte o belki de senin aklında kurduğun kahpe kadın dediğin istanbul o adamın tek aşkıydı. kalbinin tamamıydı. ama o adamın sen böldün kalbini. istanbul dan almıştın yarısını. şimdi çalmış oldun istanbuldan kalbimin yarısını. adam gibi diriydim, ağlamazdım. sen gidince döküldü gözlerimden iki damla göz yaşı. ayrılken öptün ya yanaklarımı. ben o zaman yine hatırladım ilk aşkım istanbulumu. rumeli de bulamadım onu. koştum galata da sarıldım aşkıma. seni anlattım ona. o da kızdı sana. tek kelime söyledi bana. eğer benim kadar değerli ise unutmak istesen de unutamazsın. sonra döndüm ve haykırdım iki kıta arasında ki boğaza. ey istanbul sendin tek aşkım benim. o çaldı senin yarını, ben bunu hiç istemezdim…
    1 ...
  4. 15.
  5. geri döndüğünüzde daha iyi anlayacağınız aşktır. Başka şehirde yaşamaya başlarsınız, o şehrin insanlarını tanımaya başlarsınız, havası, suyu hiçbir şeyi istanbul'a benzemez. istanbul'a tatil için geldiğinizde arabadan ilk indiğinizde nefes aldığınızı hissedersiniz. Tatil bittiğinde ise yaşadığınız şehire geri döndüğünüzde artık hiçbir şey tatmin etmez sizi ve geri dönmek için planlar yaparsınız ve bir şekilde geri dönersiniz.

    istanbul aşkını en çok ayrılıklar pekiştirir.
    0 ...
  6. 14.
  7. okan bayülgen'in kızı büyüyünce, ona aşık olacak erkeğin bu durumu daha güzel ve daha kolay özetleyebileceği aşktır.
    0 ...
  8. 13.
  9. 12.
  10. Kapamam gözlerimi, kapamam
    Korkarım kapayınca bir başka şehirde uyursam.*
    0 ...
  11. 11.
  12. Sonsuzluk önümdeydi hep. Ama gidemedim senden uzağa dediğim güzel şehir...
    1 ...
  13. 10.
  14. herşeyinden şikayet edip, 1-2 ay ayrı kaldığınızda, sevgilinizden ayrı kalmışsınız gibi hissettiğiniz durum.
    1 ...
  15. 9.
  16. kızkulesini karşı oturmuş elde gitar kırık bir kalb tarihiyle buram buram kokan istanbul. istanbulda aşık olmak da aşkı yaşamakda aşk acısı çekmekte bambaşkadır. istanbul bir tutkudur.
    2 ...
  17. 8.
  18. 7.
  19. Canım istanbul
    Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
    Onu istanbul diye toprağa kondurmuşlar.
    içimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
    O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
    Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
    Ay ve güneş ezelden iki istanbulludur.
    Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
    Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

    istanbul benim canim;
    Vatanim da vatanim...
    istanbul,
    istanbul...

    Tarihin gözleri var, surlarda delik;
    Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
    Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kir at;
    Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
    Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
    Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare?
    Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet;
    Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet...

    O manayı bul da bul!
    ille istanbul’da bul!
    istanbul,
    istanbul...

    Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
    Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
    Oynak sular yalının alt katına misafir;
    Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
    Her aksam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
    Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
    Bir ses, bilemem tambur gibi mi, uda gibi mi?
    Cumbalı odalarda inletir katibi mi...

    Kadını keskin bıçak,
    Taze kan gibi sıcak.
    istanbul,
    istanbul...

    Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler!
    Yedi renk, yedi sesten şayisiz belirişler...
    Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
    Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu.
    Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
    Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
    Ana gibi yar olmaz, istanbul gibi diyar;
    Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

    Gecesi sümbül kokan
    Türkçe’si bülbül kokan,
    istanbul,
    istanbul...

    Necip Fazıl Kısakürek

    Üstad istanbul aşkını ifade etmiş, başka söze ne hacet.
    2 ...
  20. 6.
  21. bir ıstırabı ruhun ücra bir köşesinde taşımaktır istanbul aşkı... haliç'in bok kokulu olduğu dönemlerde bile uzaktan uzağa hayran olmaktır o sudan çıkıntıya. galata köprüsü'nde sabah ezanını dinlerken sallamaktır oltaları... dokunmaktır kimi zaman istanbul aşkı, kimi zaman uzaklardan kokusu duyulandır. konya çölünde, 2 yıl durmaksızın ismi anılandır, bulduğun her derbedere anlatmaktır bu aşkı. boğaz ile tokuşturmaktır elindeki şarap şişesini "şerefe" nidaları eşliğinde. derin bir nefestir edirnekapı'da aldığın sirkeci'de verdiğin. her geminin peşinden feryad, figan, nefes nefese kalan martılarla paylaşmaktır yediğin simiti... gülhane'den, üsküdar'ı seyretmektir... attila ilhan'ın en büyük ağrısıdır, uykusuz gecelerinde, deliksiz yaşattığı... istanbul aşkı, bir başkadır. basit bir fahişenin sigara kokusuna aşina dudaklarına kondurulabilecek en masum öpücüktür, üzerinde her gün onlarcası tepinmesine rağmen parası ile...
    4 ...
  22. 5.
  23. içindeyken ( onu yaşarken ) kıymetini bilmezsin , seni yorar sürekli , her şeyi batmaya başlar
    sesi , kokusu ... Ayrıldığında önce özlemeye başlarsın hafiften , aslında sevdiğini anlarsın
    gitme isteği başlar...
    kıymetini bilemediğin sevgiliye benzer istanbul.
    2 ...
  24. 4.
  25. 3.
  26. Bu aşk en fazla istanbul'u kaybedince anlaşılır.Gittiğiniz her yeri istanbul'la kıyaslar küçük görürsünüz.Hele ki Ankara gibi denizden yoksun bir şehirse bu gittiğiniz yer , burası şehir değil köy dersiniz.En çok da televizyonda istanbul'u görünce duygulanırsınız.Eskiden haftada üç gün gittiğiniz istiklal Caddesi sizin için artık ulaşılmaz olmuştur."Bu Akşam Bütün Meyhanelerini Dolaştım istanbul'un " isimli eseri fonda dinlerken istanbul'da geçirdiğiniz güzel günleri , o güzelim memleketinizi anarsınız.istanbul aşkı bunları hissettirir adama.
    3 ...
  27. 2.
  28. her daim içte hissedilen, sevgi gibin, puşt gibin, ibne gibin lanet bir şey..

    bilirsin ki sen uzaklardayken o başkalarıyla kırıştırıyordur...

    için parçalanır ama seversin yine de...

    hayat kadınına aşık olmak neyse bu da odur.
    1 ...
  29. 1.
  30. istanbul aşkı başkadır. birde istanbul'da doğup büyüdükten sonra kaybettip tekrar kavuşunca. sözlük bu seferki içimi dökme safhamda sana değil istanbul'a seslencem. bunları yazarken odamın camı açık dışardan martı sesleri ve gemi kornası gelmekte bilesin. yaşadığım semten ötürüdür ki ortalıkta yine ses yok*. malum istanbul öss yaklaşıyor ve ben eğer seni tuturamazsam başka bir şehre gideceğim seni bırakmak içimden gelmiyor her gece seni düşünüyorum. doğup büyüdüğüm toprağı ya yine kaybedersem.
    her sabah uyandığımda sana günaydın derdim artık diyemiyorum, her akşam eve dönerken boğazı görür iyi akşamlar, iyi geceler istanbul derdim artık yüzüne bakamıyorum. olayı dramatik hale getirmek istemiyorum ama elimde değil. kafamı ellerimin arasına alıp düşündüğümde kimseyi senin kadar sevmediğimi anlıyorum. bir üniversiteye gitcem orası kesin istanbul ama bu gideceğim üniversitenin şehri sen mi olursun yoksa yakındamı bir yer olur bilemiyorum.
    şu saatten sonra bekleyip göreceğiz şunu bilmeni istiyorum istanbul hayatımda hiç kimseyi hiç birşeyi senin kadar sevmedim. nereye gidersem gideyim dönüp geleceğim yer yine sensin.duyuyorsun biliyorum seni çok seviyorum istanbul..
    tanıma uyumak nedeniyle; anlatılmaz anlatılsa romanlar olacak bir aşktır.başka hiç bir aşka benzemeyen bir aşktır. herşeyine rağmen istanbul benim vatanım vatanımda vatanım...
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük