atamız istanbul'u almak için maç yaptı çünkü. anca böyle şeylerle hayal kurarsınız siz. alırsanız da o savaşla olmaz böyle maçla olur dimi? işte cesaretinizde bu kadar sizin, savaşla alırız diyemiyorsunuz da maçla aldık diyorsunuz. yuh artık! yunan olsam utancımdan denize dökerdim kendimi.
oyle siradan, gulup gecilecek bir gazete manseti degildir. megalo idea fikrinden vazgecmediklerinin ispati niteligindedir. adamlar kendilerine bir milli ulkuyu benimsemisler. her nefes alip verislerinde bunu dusunuyorlar. biz ne yapiyoruz peki ? milli ulkulerden, buyume fikrinden alikonuldugumuz yillardan beri atina'yi aldik gibi bir cumle aklimizin ucundan bile gecmiyor. heriflerle alay edecegimize oturup kendi halimize yanalim, bu olu topragini uzerimizden nasil atariz, bu ulkenin insanlarina milli bir heyecani nasil asilariz diye oturup dusunelim.
alınır tabi, niye alınmasın. devleti, belediyesi ve milletiyle içine sıçarsak bu şahane şehrin. yapısını bozar, mirasini tar u mar edersek, nesi varsa güzelliğe dair elbirliğiyle yerle bir edersek alınır tabii güzelim şehir. alınmasın ne yapsın? alınıyor hatta sulu sepken ağlıyor bile, biz hala mal gibi anlamıyoruz o ayrı!kalbi vardır istanbul'un kırılır, alınır, küser hem de.
bu mantığa göre atina'nın yaklaşık 5 6 aydır bizde olması gerekirdi ki bundan dolayı bahsi geçen gazete başlığı embesilce ve mantık dışı.. bundan yola çıkarak klasik bir yunan başlığı olduğunu söyleyebiliriz.