1000 yıllık tarihiyle gezecek o kadar çok tarihi esere sahip, dünyada hiçbir şehirde olmayan bir boğaza sahip olan istanbul'a gelip ilk olarak cevahir alışveriş merkezini merak etmek, ordan çıkıp metrocity' e oradan da kanyon'a gidip istanbul u sadece alışveriş merkezleriyle meşhur sanan sığır bir düşünce davranışıdır.
eğer hava şartları kötü değilse çok saçma bir gezi planidir.
istanbul hem görsel hem de kültürel açıdan doyurucu bir şehirdir. efendim bir sultanahmet meydanı turu, yanında topkapı, yerebatan sarnıcı manzara istersen gülhane'de demlik çay eşliğinde boğazı temaşa edersin.. eminönüne inip balık ekmekle açlığını yatıştırırsın. ardından ortaköy.. bebek.. üsküdara gecer güneş batmaya yakın kız kulesini seyre dalarsın.. akşam çamlıcaya çıkarsın..
bağdat caddesinde bir tur atarsın.. eğer gitmek istersen sabah namazı eyup sultan da bir başka..
vel hasıl istanbula ilk kez gelen bir insan, henüz istanbul'u teneffüs etmemiş, hevesle görmek, bilmek, gezmek isteyen biri -alış veriş de yapmayacaksa- neden götürülür cevahire anlamis değilim...
gelen kişi küçük bir şehirden gelmişse ve sizi sürekli 'ayy bunu nerden aldınn' sorularıyla taciz ediyorsa sorunu kökten çözüp kıyafetlerin membağına götürme düşüncesiyle yapılmış doğru bir harekettir.
saçma bir eylemdir. alışveriş merkezinde gezmek gezmekmidir ki istanbula yeni gelen bir insan cevahir e götürülür. ama tabiki o yeni gelen insanın zevkine de bağlıdır.