6 sene önceydi. adana dan yola çıkmıştım. zar zor paramı denkleştirip trenle gelmeyi de göze aldım.. gebze ye geldiğimiz de artık yavaştan heyecanlanmaya ve inmek için hazırlıklara başlamışken bavullarımdan birinin olmadığını fark ettim. aşağıya yukarıya sağa sola bakarken 2 sıra gerimde oturan beyfendinin sorusuyla irkildim.
''çantanı mı arıyorsun''
evet dedim. bundan 5-6 durak önce yanına oturan adam az önce inerken aldı ve gitti.!!!!!!!!!!!!!!
öyle kalakaldığımı hatırlıyorum. ne yapacağımı düşünürken tam, o sırada başka bir adamın lafıyla kendime geldim:
'' bak daha yoldayken soyuldun. şimdi tam bir istanbullu oldun hadi yolun açık olsun''
trafikte sakin olmaya çalışın. onlar o düzensizliğe alışmıştır. aracınıza çarparlar ama durup bir özür bile demeden yollarına devam ederler. alışın buna.
haydarpaşadan bakıp "istanbuuuul seni yeneceğim ulaaan" diye bağırmak için heveslenmeyin. Haydarpaşa kalesi düştü, otel yapacaklar. günlük 10 000 tl otel suitine verecek paranız yoksa daha çok beklersiniz.
taksimden eminönüne kadar yürüyün,galata köprüsünde mola verip etrafa alıcı gözle bakın
eminönünde mutlaka balık ekmek turşu ikilemesinden tadın.
ardından vapura binip martılarla konuşun ve onlara simit çizi haylayf ısmarlayın,elinizde tutun gelip alırlar zaten.
gelin ama kalmayın, gez, eğlen, alışveriş et, konsere git, festivalleri takip et ama yerleşme kaç kurtul... bu batağa girersen eğer o keyifle saydığım eylemleri yapamayacaksan yapsan dahi eski tadı kalmayacak... belki şimdi iş hayatına istanbul'da başlamayı düşünen saf masum bir genç vardır ailesine başkaldırıp istanbul'a gelmeyi kendine düzen kurmayı düşünüyordur ona gülümsüyor ve 10 yıl önce senin gibiydim istanbul'da değil türkiye'nin dünyanın en büyük firmalarında çalıştım -maalesef hala çalışıyorum eşek gibi çalışıyorum- ilk geldiğimde kapıcı dairesinden hallice evlerde kalmıştım şimdi kız kulesi manzaralı modern döşenmiş güzel evimde yaşıyorum mutlu musun diye sorarsan net hayır derim istanbul mutsuzluklar üretir sana hep daha fazlasını istemene güdüler çünkü ebeni her gün aglatırsen de bu kadar veriyorum istanbul benden bu kadar alıyor madem der daha çoğunu istersin ve çemberin içinde debelenip durursun şimdi aynaya bak geldiğinde için acılaşacak o sen olmayacaksın yapma! *
abi boyayım mı diye yaklaşan kara kafalardan uzak durun.
onun haricinde gezin tozun, istanbul'da kaybolmassınız, kaybolan salaktır.
çok içki içmeyin, taksim'deki travesitilere dik dik bakmayın, pandik atarlar yoksa.
Hani o surlar kaleler var ya; onlar bundan birkaç yüz yıl önce yapıldı.
aa ama biz askerken doğuda 90'lı 2000 li yıllarda barakada nöbet tuttuk,
roket yedik,
taş bina yapmak ortaçağda bile mümkünken bizleri neden teneke barakalarda tuttular diye sormayın, çok kızarlar...
bir tarlabaşının sokaklarında gezin, bir sultanbeylinin sokaklarında gezin, bir nişantaşının sokaklarında gezin bir de kadıköyün sokaklarında gezin.. istanbulu anlarsınız..
Gezmek için gidiyorsan git ve gez. istanbul insanı büyüler ( kanımca dünyanın en görkemli şehridir ) fakat büyüye kapılıp ben burda yaşayayım deme . En azından aylık 15 bin tl gelirin yoksa aklının ucundan bile geçirme. Yaşamaya kalkarsan sen istanbulu değil istanbul seni yaşar ve harcar.