tarihin hangi dönemi için kullanıldığına bağlıdır. 1453 öncesinden bahsederken "istanbul" dersen, sana götümle gülmem farz olur. ki bu olay büyük ihtimalle bu şekilde gelişmiştir. (tabi eğer gerçekleşmişse)
başlığı açan zihniyet ülkücülere bok atmanın verdiği şevkle klavyesinin tuşlarına bir bir basarken, kendi cahilliğini gözler önüne sermiştir.
ülkücü olmasında hiç bir sakınca olmayan ülkücüdür. samimiyetle vatanı sevme gibi bir gayretleri olmadığı için böyle bir davranış göstermeleri de çok abes olmasa gerek. iyi bol hamaset başka bişe yok. şekilcilik oooh suyundan da koy. çığırtkanlık. başka varmı bakalım. ülkücülüğün tanımı değişeli 10 sene oldu. ülkücülük vatan millet sevmek değil ki. ülkücülük türk halkı için zerre faydası olmayan insanların vay biz bu ülkeyi çok seviyoz çok kahramanız gibi hikayalerle milleti etkilemeye çalışmaktan başka birşey değildir. işleri güçleri lise çıkışlarında liseli piçlerin kavgasında birinin tarafı ve arkası olmak, mafya özentisi tavırlar sergilemek, en önemli özellikleri delikanlıyım diye geçinmek fakat delikanlılığın yakınından bile geçememek ve daha bir sürü saçma sapan zurnalıklar.
üç hilali de kendi malları gibi almışlar amblem yapmışlar. aslında üç hilal tüm milletin malı, bayrak kadar olmasa da nerdeyse bayrak kadar önemli bir şeydir sancaktır. aslında bu üç hilalin bayrak gibi kullanılması yasaklanmalı. nasıl partilerde bayrak birebir kullanılmıyorsa bu da öyle olmalı. neyse konu sapıyor.
en çok zoruma giden de bu üç hilali babalarının malıymış gibi kullanmaları. bu vatanı milleti gerçekten seviyor olsalar, o üç hilalin evlatlarının torunu olmayı hak ediyor olsalar içim yanmayacak. mafya onlarda, haraç onlarda, bana bıçak çeken ve haraç isteyen piçler onlarda... sen sonra gel bunlara vatanı seviyor ama nasılsa istanbul a konstantinopolis diyor de. tabi der. istanbula sövse bile şaşırmam. fatih'e küfretse bile hiç bir tezatlığın olduğunu düşünmem. bunlar yapar. bunlar bayrağı buruşturup yere de atar, çiğner de. tabi götleri yiyosa benim önümde yaparlar. o bayrağın direğini söker söker takarım onlara veya her hangi birine. çünkü biz bu vatanı gerçekten seviyoruz. bu vatanı sevdiğimizi sözle değil icraatlarla anlatmaya ve sevgimizi böyle yaşamaya çalışıyoruz. vatanı milleti sevmek nedir. vatan için millet için birşeyler yapmaktır. bir ağaç dikmek, bir kitap okumak, yolda duran bir taşı bir kenara almak, düşen birini kaldırmak, işini iyi yapmaktır vatanı sevmek. haraç kesmek değil...
istanbul yerine konstantinopolis dese ne istanbul bizim biz türküz dese ne...