istakoz haram olacak

entry1 galeri0
    1.
  1. Efendim? Dinimizde 'kabuklu deniz hayvanı' zaten haram değil midir?

    Arap kardeşlerimiz karides, kalamar, pavurya, yengeç, midye, istiridye gibi ürünlerle ancak yirminci yüzyılın sonlarında Londra’ya gittikleri zaman tanıştıklarından, elbette haramdır.

    Canım ona bakarsanız rakı da haram da, eşek gibi içiyoruz...

    Fakat benim sözümü mecazi anlamda değerlendiriniz, isterseniz zehir olacak da diyebilirsiniz. Hani yağmur yağınca mangal keyfinin zehir olması gibilerden...

    Çünkü ıstakoz hakkında yeni bulgular elde edilmiş.

    Istakoz, bugüne kadar sanıldığının aksine, kaynar suya atıldığında çok acı çekiyormuş. Bu acı, diri diri haşlanan bir insanın acısından farklı değilmiş!

    Acaba derisi yüzülen bir Hallac-ı Mansur'un acısından farklı mıdır, bilemem.

    Çığlık attığını, içi boşalmasın diye poposuna pamuk tıkadıklarını da duymuştuk ama, çektiği acının herhangi bir memeli hayvanın acısından farkı yokmuş garibimin...

    Bundan sonra ıstakoz yiyemem.

    Gerçi biz langouste ile homard arasındaki farkı da bilemeyen, her gördüğü kıskaçlıya ıstakoz deyip geçen insanlarız ama, çektiğini bile bile ıstakoz yemek artık zor.

    Evet evet, şimdi klavyenize sarılıp blogunuzu attırınız bakalım: Benim emekçi halkım yemeye kuru ekmek bulamıyor, dönek, liboş, emperyalizmin ajanı, kapitalizmin uşağı, iktidar yağcısı yazar ıstakozdan dem vuruyor!...

    Hayatım boyunca ya beş kere yemişliğim vardır, ya sekiz kere.

    Çünkü çok pahalıdır, bir, ha deyince bulunmaz, iki.

    Üstelik kokar, üç.

    Tadımlık yemeyip de fazla kaçırırsan kaşıntı yapar, dört.

    Yanında şampanyayla iyi gider, raconu budur, ama şampanya midemi kaynatıyor, onunla başım hoş değil, beş.

    Peki, ıstakoz haşlanınca acı çekiyor da, koyun, yani her Ortadoğulu'nun gözde gıdası, kolesterol deposu şu bizim mübarek hayvan , gırtlağı kesilince çekmiyor mu?

    Besmeleyle kesersen duymuyordur belki de...

    Uyuşturmak falan da yasak, öldürülürken bilinci yerinde olacak, Adnan Menderes ya da Deniz Gezmiş gibi.

    Öte yandan, kurbana ya da “et kombinasında” kesilecek herhangi bir koyuna, koça, danaya, ineğe tabancayla ateş edip mermiyle vurmak gibi bir uygulama da yok!

    Vejetaryen takılsak bu sefer de protein alamayacağız, aptal olacağız... Gerçi Zülfü Livaneli dostumuz her dahinin etyemez olduğunu hatırlatıp kendisinin de yemediğini belirtmişti ama, bulgurla beslenenlere hakaret kıyamet de hep bu tür arkadaşların kalemlerinden çıkıyor...

    Bu meselenin bir tek çözümü vardır: ikiyüzlülük!

    Batı'nın yaptığı gibi, zavallı hayvancıkları öldürmeyi bu işin profesyonellerine bırakıp, soframıza geldikleri zaman meseleyi hiç kafamıza takmamak, dalından koparılmış meyve ve dibinden yolunmuş sebzeyle gırtlağı kesilip derisi yüzülmüş ve parçalanmış hayvan arasında fark gözetmemek, hepsine birden soyut bir yiyecek gözüyle bakmak. işin etik yanını yoksaymak.

    Erkekler evlilik sürecinde zamparalık yaparak ve fakat bir yandan da karılarını severek bu ikiyüzlülüğü nasıl sürdürürlerse, bir benzerini de sofrada gıdaya karşı tutturmak...

    Başka türlü yaşayamayız. Çünkü biz hem otobur hem de etobur yaratıklarız. Doğaya karşı gelmek de ahmaklık.

    Eee, bu da bugün ne biçim yazı oldu şimdi?

    Ne yani, pazar sabahı DTP'nin kapatılmasını yazsaydım okuyacak mıydınız? Hadi hadi, yemeyin beni, ben ıstakoz değilim...

    engin ardıç
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük