devlete ait türkiye istatistik kurumu kasım,aralık,ocak rakamlarına göre 13,6 oranına yükselerek türkiye rekoru seviyeye yükselmiştir. şubat ve mart aylarında bu oran daha da yükseleceği kesindir.
tabii kriz ortamı oran yükselecek doğal olarak ama krizin çıktığı ülke olan abd de oran sadece 8.1 (şubat oranı)dir.
işin daha kötü tarafı, tayyip bey bunu ¨ abd'de, dünyanın en büyük ülkesinde bile 8,1 iken bizde yalnızca 13,6 ¨ olarak nitelendiriyor. yani ampul abi bize 8.1 büyüktür 13,6dan diyor.
--spoiler--
stalin en sedit cinayetlerini planladigi çalisma odasina yakin dostlarini toplamis sohbet ediyordu. votka siselerinin biri gidip, digeri geliyordu. kafalar iyice dumanlanmisti. stalin kan çanagina dönmüs gözlerini etrafinda dalkavukluk yarisina girmis adamlarina çevirerek sordu:
- saçini ihtilalde, halk içinde, devlet yönetiminde, bürokraside agartmis dostlarim... söyleyin bakalim halkin yönetime bas egmesi, kayitsiz sartsiz itaat etmesi için yöneticiler ne yapmali, nasil davranmalidir? her dumanli kafadan bir ses çikti..kimisi adaletten, haktan söz etti..kimisi demokrasiden....kimisi sürgünden, sehpadan, hapisten...kitlesel cinayetlerin deha çapindaki katili stalin, begenmedi adamlarinin izahatlarini... bir kadeh daha votka çekerek söyle dedi:
- yönetimi eline geçiren hükümdarin tanridan pek farki yoktur! halkin karsinizda baş eğip durmasi için ne yapmaniz gerektigini durun da su beyinsiz kafalariniza çivi gibi çakayim...
hemen hizmetçileri çagirip emretti.
- çabuk bana bir tavuk getirin...
aceleyle bir tavuk kapip getirdi adamlari... stalin, kafalari iyice dumanlanmis adamlarinin gözleri önünde basladi canli canli tüylerini yolmaya tavugun... bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavugu odanin ortasina saliverdi, lider...
- simdi izleyin bakalim nereye gidecek bu saskin tavuk...
zavalli tavuk bu azaptan kaçip kurtulayim diye aralik kapidan disari canini atayim diyor, soguktan tir tir titriyor...masalarin altina giriyor, köseli masa ayaklari canini yakiyor...duvar diplerine kosuyor teleksiz, tüysüz kanatlari yara bere içinde kaliyor...sömineye yaklasiyor tüysüz derisi kavruluyor... çaresiz, tüylerini yolan
stalin'in bacaklari arasina saklanip, siginiyor...o zaman stalin, cebinden bir avuç yem çikarip önüne tane tane ativeriyor yolunmus tavugun...yemlenen tavuk, stalin nereye yönelse pesinden kosuveriyor.. agizlari bir karis açik kalan dostlarina bakip, pos biyiklarinin altindan gülerek söyle diyor :
- gördünüz mü, halk dediginiz topluluk bu tavuk gibidir.tüylerini yolup al ve serbest birak... o zaman yönetmek kolay olur...
stalin'in sofra dostlari hayretler içinde kalip " vay anasini birader...adamdaki akila bak..." diye baslarini salladilar
hiç de önemli değildir. nasıl olsa tayyip bakıyor bize, kömür, erzak, beyaz eşya falan derken buluyoruz yolumuzu. çalışmayı sevmeyen bir milletiz zaten ki şimdi sadece oy vermemiz yeterli karnımızın doyması için.
merak ederim 70 milyon akp li olduğunda nasıl yetişecekler kömür beyaz eşya falan?
lan bir de ne kömürü ya, ne diye doğal gaz kullanımını engellersin, gerçi evlerde doğal gaz yok, yok da niye yok? niye iş yok da bulgur var, neden elektirik yokken çamaşur makinesi var.
amaaann neyse, benim işim düşünmek değil, zaten sadece bulgurla ancak bu kadar düşünülür.
türk telekom yetkilelerine sesleniyorum buradan. bu başlığa ''ehehhe ıssız adam filmi vizyona girdikten sonra çok çoğaldı bunlar'' diye entryi giren adama yasaklar koyun. bilgisayarını dahi açamasın bu kara mizah üstadı. yalvarıyorum.
işsizler ordusuna 1.000.000 yeni nefer kazandırıldı. yani bunun anlamı şu 1.000.000 yeni nefer ve çevresinde çeşitli bağlardan dolayı kümelenmiş insanlar kömüre, baklagile muhtaç hale getirildi.
yani türkiye gerçeği. önce muhtaç hale getir sonra üzerinden menfaat sağla.
akp siyasetinin ve bu siyasi çizginin sahip olduğu anlayışın gerçek yüzüdür.
türk milletinin karakteri yüksektir.
2001 yılında işsizliğin 8,4 olduğunu 2003 yılında 10,5 e kadar yükselip o noktadan sonra gerilediğinden hareket edersek şöyle bir tablo çıkıyor. (bkz: siki tuttuk)
işin şakası bir tarafa kapasite kullanım oran 2001 yılında dahi bu derece düşmemişti. bu şu demek işsizliğin artan ivmesi uzunca bir süre daha devam edecek. 2001 krizinde iki yıl sürmüş. kaba bir tahminle bu krizde de iki yıla yakın bir süre işsizlik oranı artışından bahsedilebilir. ha diğer taraftan bu defa işsizliğin etkileri gecikmeli olarak görülüyor. bunun nedeni de işsizlik sigortası kapsamında işinden olanların 8 aya kadar işsizik sigortası ödeneklerini almaları. işsizlik sigortası ödeneklerinin de tükenmesi sonucu işten çıkartılan kişilerin talebini toplam talepten çıkarmak zorunda kalacağız. bu da eksik talep => eksik istihdam => eksik talep kısır döngüsüne umarsızca dalmamıza sebep olacak gibi geliyor. haydi hayırlısı.
Kriz bizi teğet geçtiya o yüzden düşünmeye gerek olmayan rekor seviyesi zaten Türkiye de bi geliştiiiiii,bi gelişti ki sormayın...
işsizlikmiş,cartmış,curtmuş bunlar gominist palavrasııııı.
ülke kuruldu kurulalı millet iş güçten yoruldu zaten şimdi rakamlar önem arzeder oldu bizim koministlerde 40 milyon insanı katleden binlerce türkü sürgün edip halkına açlıktan agaç kabugu kemirten stalini örnek vermeye başladı.he bide bu koministler işlerine gelincede bizle amerikayıda karşılaştırır oldu sanki biz krizden önce onlarla kafa kafaya gidiyoduk ekonomik olarak ya efenim onlarda 8.1 miş adamlar dünyaya sadece sattıkları silahlarla senin ekonomini 10 a katlıyo laf olsun da işte konuşun siz