şimdi devletler arası ilişkilerde pek dillendirilmeyen ama çok titizlikle uygulanan bazı kurallar vardır.
bir ülke toprak 100 senelik bir geçmişten günümüze, toprak kazanıyor ve hala devam ediyorsa yayılmacı devlettir ve komşuları için tehlikelidir.
israil e özel bir düşmanlık beslemesem de bunu gözardı edilmez buluyorum.
sivil öldürdüğü de bir gerçektir. orantısız güç kullanmaktadır.
şimdi yayılmacı devlet bizim sınırımıza çok yakındır. oralarda kalmalıdır. daha fazla ilerleyememsi gerekir.
olaya dinsel bağlar açısından asla bakmamak lazım. adam resmen yayılıyor. savaştığı devletin vatandaşları yahudi olsa gene saldırırdı.
olaya dinsel açıdan bakmamak lazım derken başka bir örnek daha vereyim.
mesela bizim osmanlı döneminde arap yarımadasında çok yere hakim olmamız din kardeşliği ile açıklanamaz. düpedüz fetih ve toprak kazanmadır.
böyle olunca türkiye nin israil in karşısındaki devletleri desteklemesi hiç de anormal değildir ve dini inançlarla ilgisi sanıldığından daha azdır.
israil bir sonuçtur.
tabir-i caiz ise bir sivrisinektir. gerçekten israil vb ülke ya da örgütler yok edilmek-durdurulmak her ne tedbir isteniyorsa bu sivrisineğin yaşam alanları olan öncelikle bataklıklar kurutulmalıdır.
ne bileyim...
örn: hamasla ve hamasın militan kaynaklarıyla işe başlayabilirsiniz.
zaten bu hamas başta olmak üzere bu yapılar yok edildiğinde hiç bir devlet ve iktidar kalkıp terör örgütleriyle "kim daha çok insanlıktan çıkacak" diye sidik yarışına girecek gücü bulamaz, bu politikaları uygulayan aşırı güç yanlıları iktidarlara gelemez.
gelse bile halk desteği bulamaz, uluslar arası camiaya karşı duramaz.
düşünsenize...
israil'e yapılan insanlık suçu saldırıyı...
başka bir insanlık suçunun işlenmesine ve kısmen haklılık kazandırdığına...