14 ağustos 1996 günü kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti sınırında olan olaylar.
96 ağustosunda lefkoşa'dan sınırı geçip girne kalesi'ndeki türk bayrağını indirmek üzere sözleşen rum fanatiklerin bu planı ortaya çıktı ve türk barış kuvvetleri buna kesinlikle izin vermeyeceğini bildirdi. yine de 11 ağustos günü sayıları 1000 civarı olduğu tahmin edilen bir grup sınıra yürüdü ve türkler tarafından sopalarla durduruldu. bu kavgada bir rum hayatını kaybetti. bunun üzerine ölen arkadaşları için aynı yerde ayin yapmak için izin istediler. 14 ağustos günü ayin izniyle geldikleri derinya bölgesinde yine sınırı delmeye kalkıştılar ve yine kargaşa çıktı. olaylar sırasında kalabalığın içinden sıyrılan bir aslan parçası(!) sınırı geçti, yerine yunan bayrağını asmak üzere türk bayrağının bulunduğu direğe doğru hamle etti. türk askerinin uyarılarına itibar etmedi ve şanlı bayrağıma erişemeden boynundan vurularak indirildi.
bu da videosu http://www.facebook.com/v.../video.php?v=384016679558
benzerliker:1)sınır ihlali var
2)uyarıya rağmen inat var
3)olay bir kez daha tekrarlanmadı.(veya tekrarlanmıyacak)
çifte standartlı arapçılar söz sizde.
edit:kıbrıs da gazzenin israile ait olmadığı gibi uluslararası anlaşmalara göre türk toprağı değildir.
hatan çok yeğen hangisini sayayım...israil, o sınırdaki rumlar gibi, türk bayrağı olan bir gemiye ve içindeki türk vatandaşlarına saldırmıştır. çifte standart yapılmasın diyorum ben o ruma ne yaptıysak o israilli askerlere de aynısını yapalım. sonuçta saldırı türk bayrağına...
elbetteki olay birebir benzer bir olay değildir.ulsararası sular sivil görünümlü gemiler vb vb bunlar işin ayrıntıları.
not:isteyen olursa özelden tartışırız ayrıntıları.
yanlıs tespite yanlıs demek arapcı olmak demekse eger yanlıs tespiti dogru gibi göstermek için ugrasan kisiye hangi sıfatı yakıstırmalıyız diye düsünmekteyim.Güçlü bir hafızaya sahip olmak iyi güzel de bir de kendi düsüncemize göre carpıtmazsak cok daha iyi olacaktır.yazmazsam olmaz;
(bkz: bi siktir git çay koy)
- türkiye'nin uluslarası anlaşmalarla kıbrısa garantör olduğunu bilmeyen,
- israilin müdahele ettiği yerin uluslarası sular olduğunu ve müdahele hakkı olmadığını bilmeyen,
- bayrağı (bir ülkenin namusu) indirmekle, insani yardım götürmek arasındaki farkı bilmeyen
sözlükte ne kadar çok mossad ajanı varmış diye akla getiren başlık. olayları çarpıtmak ve polemik yaratmak birinci görevleri galiba... "çifte standartlı arapçılar söz sizde." diyerek polemiğin kapısını aralayıp ardından baş edemediğiniz entryleri sildirin birde...
--spoiler--
benzerliker:1)sınır ihlali var
2)uyarıya rağmen inat var
3)olay bir kez daha tekrarlanmadı.(veya tekrarlanmıyacak)
--spoiler--
farklılıklar;
1-sınır ihlali yok. hiçbir ülkenin karasuları 82 mil uzağında olmaz.
2-uyarıya rağmen insancıl amaçlarla yapılan bir eylemle, uyarıya rağmen bir ülkenin sınırlarına girmek var.
3-olay tekrarlanacak ve bir daha israil aynı boku yiyemeyecek. bu olay sadece israil'in şapkasının düşüp kelinin görünmesine neden oldu ve ne adi ne aşağılık insanlar olduklarını göz önüne serdi... somali'li korsanlar bile daha insaflı bunlardan...
bir başka farklılıkta masumları öldüren tarafın faşizan bir tavırla masumların sınırına, bayrağına saldırmasına karşılık burda masumlara yardım etmeye çalışan bir dünya karması var.
türkiye ile israil arasında herşey farklı iken benzerlik kurmaya çalışmak da beceriksizce ve sahtekarlıkla çarpıtarak olmuş. türkiye laik bir ülke iken bir din devleti olan israil nasıl aynı kefeye konur? masumları her fırsatta öldüren, fosfor bombası atan israil ile onlara yardım götüren bir türkiye nasıl aynı olur?
arapçı sözünü bitirdi, söz sende sivilleri öldüren canilerin avukatı...
kesinlikle yanlış bir önermedir. o olayları çok iyi hatırlıyorum, ha hatırlamayanlar da gayet muhasebesini kurarak olayın çok farklı olduğunu algılayabilirler. şöyle ki;
olayın birisinde sınır ihlali vardır, birisinde yoktur. birisinde bariz sınır geçilmiş ve bir saldırı eyleminde bulunulmuş, diğerinde olay tamamen tarafsız sularda cereyan etmiştir. olayın bir tanesinde maksat tamamen saldırı amaçlıdır, bir tanesinde saldırı söz konusu değildir. evet her ikisinde de inat söz konusu ama bir ülkenin bayrağını indirme eylemi ne demek yahu? bundan öte bir saldırı mı var allah aşkına? orada bir iki askeri öldür de bayrağı indirip yunan bayrağı dikme daha uysal bir yaklaşım olur... gazze'nin tanınmışlığı ve k.k.t.c.'nin tanınmışlığına gelecek olursak da olay gazze'de geçmiyor ki... yani burada tanınmışlık olayıyla ilgili bir durum yok. saldırı tamamen tarafsız sularda gerçekleşiyor.
özet geç diyenler için: iki olayın inatlaşma haricinde uzaktan yakından alakası yoktur.
not: arapçı değilim, tufi de bilir beni. yalnız arapları sevmemekle, türk ordusunun eylemlerini kötülemek arasında dağlar kadar fark var. ille de eylemi meşrulaştıracaksan bu türkiye'ye çamur atarak olmamalı.
1)sınır ihlali olacak.ona bakarsanız rumda bayrağı indirmedi indirecekti.bu 2-2 dört.farz edelim müdahale 50 mil ötede yapılsaydı ne dğişecekti?israil haklı mı denecekti hayır orası filistin denecekti.
2)uyarının olduğunu ve inatın olduğunda hem fikiriz sanırım.
3)madem tekrarlanacak israil cesaret edemiyecek ihh yeni gemi göndersin o zaman der sözlerimi burda noktalarım.
not:israil zerre umrumda değil (filistinde değil ) ama doğruya doğru adamlar haklı.
not 2:türk ordusunun eylemini kötülemiyorum.az bile yaptılar.
not 3:ölen insanlara üzüldüm keşke ölmeselerdi ama gemiye inen silahlı komandanın sırtına sandalyeyle sopayla vurursan seni vururlar kusura bakmayın diğer devletlerin ordusu polisi türkiyeninkiler gibi aciz bırkılmamışlardır.silahı varsa kullanır.