israil ab'ye katıldığı takdirde yuh artık isterseniz bi de japonyayı alalım tepkisi geleceğinden saman altından su yürütme operasyonudur.ama bu da ab'den saddece ekonomik çıkar bekleyen türklere güzel bir cevaptır.
museviliğin ve hıristiyanlığın zıtlığına rağmen müslümanlara karşı ittifakın açık göstergesidir. ab ye gireceğini düşünen ya da girilmesi gerektiğini düşünen bünyelere açık bir cevaptır.
bunu eleştirmek de bazı şeyleri görmezden gelmektir zannımca. unutulmamalıdır ki aynı eurovision a,avrupa şampiyonalarına azerbaycan da katılmaktadır.içimizdeki israil nefretini bu tarz sözlerle dile getirmenin bir manası yok. lakin 2006 israil-lübnan savaşında da görüldüğü gibi birçok avrupa devleti israil i kınayabilmişken, türkiye sadece orantısız güç kullandığını deklare edebilmiştir.
başlıkla alakası yok gibi gelebilir ama, anlatacağım mevzu da bunun gibi bir şeydir;
çok eskiden, ilkokul yılları filandı sanırım. köydeydik. okula geç başladığı için, sınıftaki herkesten daha iri olan bi şerefsiz vardı. herkes bücür, bu şerefsiz tam manasıyla hayvan gibiydi. ne derse, o oluyordu ya da olmak zorundaydı.
kimse sevmezdi, ama dayak yemekten korktukları için herkes bunun peşindeydi. yalakası boldu yani. ama o kimseyi sklemezdi. sadece, kendi akrabası olan, beceriksiz, ufak tefek bi gerizekalı vardı ve bu iri yarı manyak sadece onu severdi harbiden. bıraksan tek başına sıçmayı bile beceremeyen bu ufak tefek piçe hiç kimse bişey diyemiyor, saygı duyuyordu hatta. zoraki saygı. misal maç oynarken filan iri yarı şerefsiz forvetteyse, bu geri zekalı da onun arkasında oynardı. daha doğrusu oynar gibi yapardı. normalde değil bu adamı maça almak, sahaya bile yaklaştırmamak gerekirdi.
bu ufak tefek şerefsiz, her bokta en önde yer alırdı. hata yaptığında filan kimse bişey diyemezdi buna. dediği anda iri yarı pezevenkten dayağı yerdi.
işte bu hikayedeki o ufak tefek şerefsiz israil'in taa kendisidir. iri yarı olanı söylemeye gerek bile duymuyorum.
fransa türkiye'nin uefa'dan men edilmesi ricasında bulunmuştur. ancak israil'in avrupa ile alakası olmamasına rağmen hiç bir şekilde konuşulmamıştır bile. israil yakında ab ye de katılır gene kimse bir şey demez, diyemez. paraya ihtiyaçları vardır ve ortadoğu dak petrollere. o yüzden gayet normal bir durumdur.
orası inanılmaz bir yerdir, kenan ilidir. kudüs ün batısı israil toprakları avrupa kabul edilir, dogusu filistin toprakları dünya üzerinde degilmiş gibi davranılır.
not:
yusuf u kaybettim, kenan ilinde
yusuf bulundu kenan bulunmaz,
türküsü bile bu gerçegi anlatır, kenan ili bir gün mutlaka bulunacak, işaretleri davos ta verilmeye başlandı, onlarda buna hazırlanıyor malum kitaplarında neler yazıyor neler, hani bir zamanlar buş vardı, ona tanrı ya sordum tamam sensin dedi türlü sapık açıklamaları vardı hatırlarsınız, işte onlar..
güvenlik açısından doğru bir uygulamadır. asya kıtasında herhangi bir turnuvaya, yarışmaya katılamayacağı gün gibi aşikardır. iran'la, suriye'yle veya lübnan'la hangi etkinliğe katılabilir ki israil? futbolda grup elemeleri mi? her maçta ölümle sonuçlanacak olaylar olacağını tahmin etmek için medyum keto olmaya gerek yok. avrupa'da oynaması hiç oynamamasından daha iyidir.
avrupa kıtasında toprağı bulunan türkiye ile avrupa kıtasından çok uzak olan israilin farklılığını kavrayamamış yazarlar olduğunu bize fark ettiren durumdur.
batının ikiyüzlülüğünü olanca çıplaklığı ile ortaya koyan dramatik olay. ortadoğunun göbeğine yerleş sonra avrupa ülkesi gibi muamele gör. var mı böyle yağma?