On the declaration of independence, a provisional government of Israel was established; and while military operations were still in progress, the provisional government was promptly recognised by the United States as the de facto authority of Israel,[2][3] followed by Iran (which had voted against the UN partition plan), Guatemala, Iceland, Nicaragua, Romania, and Uruguay.
The Soviet Union was the first country to recognise Israel de jure on 17 May 1948, followed by Nicaragua, Czechoslovakia, Yugoslavia, and Poland. The United States extended de jure recognition after the first Israeli election, on 31 January 1949.
ilk tanıyanlar . , amerika , sovyetler , çekoslovakya , nikaragua , polonya vs .
birde fiili tanıma ve resmi , hukuken tanıma farkları var . de facto , de juro vs .....
*******************************************
It is commonly accepted that the United States was the first nation to
recognize Israel upon statehood in 1948. In fact, President Harry Truman
responded to Israel’s declaration within minutes.
However, what he proffered was de facto recognition; America did not grant
de jure recognition to Israel until the following year. It is, rather, the Soviet Union
that has the distinction of being the first country to grant de jure recognition to
Israel, just two days after the declaration of statehood.
Interestingly, the first Muslim majority state to grant de jure recognition to Israel was Iran.
israil'i kurulusundan 11 ay sonra taniyan ilk müslüman ülkenin Türkiye oldugu dogrudur (tüm ülkeler arasindan 31. ülke olarak) .
Ama bu da tam dogru degil, zira bundan önce Misir, Ürdün ve Suriye kaybettikleri savas yüzünden Israil ile anlasma yapmak zorunda kaldiklarindan Israil'i gayri resmi olarak istemese bile tanimak zorunda kalmislardir.
istanbulu işgal eden kuvvetlerin, bizimle tek kurşun atmadan ateşkes ilan edip arkalarına bakmadan dönüp kaçıp gitmeleri ve kurtuluş savaşında nedense bizim askeri ve teknolojik gücümüzden korkan, ingiltere, fransa, rusya, italya ve bazı küçük ülkeler......
bi dakka ya biz kurtuluş savaşında neden sadace yunanlılarla savaştık? bu adamlar bizden ne aldılarda, ne anlaşmalar imzaladılarda, hangi devrimleri ödev verdilerde savaşmadan gittiler? o ödevler arasında filistinde kurulacak israil devletini mutlaka tanıma varmıydı acaba? yoksa israili tanımaktan daha önemli köklü değişikliklermi yapılacaktı önce? harbi neydi o köklü değişiklikler? ve örneğin harfini avrupalılarla aynı yapmayan; japonya, rusya, israil, yunanistan, çin, hindistan dünyadan kopmuşlarmı?