görmüş, insanlarını tanıyan ve dilini bilen birisi olarak vereceğim bilgilerdir.
- vizesinin damgasını pasaportunuza vurdurmak tehlikelidir. bir çok arap ülkesi pasaportunda israil damgası olan insanları müslüman dahi olsalar ülkelerine kabul etmiyorlar. bu yüzden vizenizi belge olarak almanızı tavsiye ederim.
- insanları bir çok kişinin düşündüğünün aksine altınlar içinde yüzmüyor. devlet çok zengin, halk genel olarak orta halli, tek dertleri dinlerini özgürce yaşamak.
- "yahudiler zengindir" lafı yüzünden ülkede zengin olma çabasında bir çok insan var. bu insanlar genelde aşırı tutumlu ve çalışkandırlar.
- kadınlarda askerlik yapıyor hatta bizim ülkemizde komando olarak adlandırılan konuma gelebiliyorlar. evlilik durumunda muaf olma hakları var ama.
- ülkede bir çok müslüman arap yaşıyor. geneli, yaşamak için mcdonald's da tuvaletleri siliyor. tabii iyi işlerde çalışan müslümanlarda var ama çok nadir.
- devlet dinlerarası evliliğe son derece karşı; müslüman-yahudi evliliği ise tam bir zulüm. zulüm devlet kanadından değil de, halktan geliyor genelde. kısacası dışlanıyorlar.
- halkın büyük çoğunluğu filistin ile olan savaşı onaylamıyor ve terör saldırılarından çok korkuyorlar.
- yahudi bir eşiniz veya büyükbabanız/büyükanneniz varsa israil'den doğrudan vatandaşlık alabiliyorsunuz. yahudi kavramı için ise "annesi yahudi olan" kişiler nitelikli sayılıyor.
- türkiye'nin net 2 katı pahalı bir ülke.
- ülkeye iniş yapılınca müslümanları havaalanında saatlerce sorguladıklarına dair bilgiler var ortada. müslümandan müslümana değişiyor bu olay. yani benim gibi sarı saçlı, renkli gözlü, düzgün giyimli olduğunuz zaman yani tip olarak araplarla alakanız olmadığı zaman; sadece geliş amacınız soruluyor, 2 dakika içinde havaalanından çıkışınıza izin veriliyor. ancak araplara benziyorsanız sorgulanmanız olası.
- cumartesi günleri halkın yahudi kesimi tatil yapıyor. geneli evden bile çıkmaz cumartesi günleri. açık market bile zor bulursunuz. sabbath dedikleri bir tatil.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1061286/+
Kudus , Osmanlinin yaptigi tren yolu sehir icinde kalinca dokunmamislar sökmemisler ,uzerine ahsap kaplayip yuruyus yolu yapmislar yaninda bisiklet yolu banklar ve park ,kilometrelerce gidiyor , ayrica bu yolda otobus duraklari gibi acik kutuphaneler var icinde yuzlerce kitap var okuyan getirip birakiyor , isteyen aliyor yada parka gelmis biri elinin altinda kutuphane ayrica burada kaldirimlar da duvar ustlerinde her parkta ortaya birakilmis kitaplar var ilgisini ceken olursa alip götūrūyor.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1061282/+
Dedimya abuk subuk her kose basinda birseyler var ortalarda bunlar sabit bisiklet pedali ceviriyorsun uste birinde vantilator , birinde muzik var pedali cevir muzik dinle
tel aviv
tarihi yafo sehrinden cikip tel aviv e dogru sahilden yururken sol taraf açik akdeniz ,ben ne zaman gitsem deniz dalgaliydi , uzerinde onlarca sörf ve kuyt sporu yapan gençler vardi.
sahil bandini genis yapmislar komple kum , bu kumu tarif edersek ,ister iyotlu , ister iyotsuz billur tuz bu kum için kalin tanecikli gelir , kumun kivami pudra sekeri veya vanilya tozu kivamin da , böyle uzanip giden genis kilometlerce giden bir sahil bandi.
sahilin içinde her 200 300 metrede bir sejzloglar ve cafe & bar tarzi mekanlar var ,
gruplar halinde oturmus su sporlariyla ugrasan genclerle dolu.
sahilin arkasin da banklarla dolu genis bir yuruyus yolu ve yaninda bisiklet yolu var , izmir gibi burada da kiralik bisiklet parklari var.
bu yuruyus yolunun arkasin da yanyana 2 futbol sahasi eninde sahille ayni paralel de giden kilometrelerce yesil çim ekili ,bazi yerleri sadece yesil alan adalar yapmislar, ( 4 futbol sahasini yanyana dūşūn öyle yerler )sahil bandi izmir kordon gibi ama genisligi 2 3 misli ,genelde gencler yayilmislar heryere makara muhabbet takiliyorlar , yine bu yolda bir çok gezgin muzisyen kafalarina göre takiliyorlar.
bu yesil alanin arkasin da genis bir sahil yolu onun arkasinda da agirligi otel yuksek binalar ancak bizim kordon gibi çin seddi örmeisler aralarda mesafe var deniz havasi ruzgarlari sehrin iclerine dogru gidiyor.
yolda yururken öyle kot tayt vs giyen gencler gormedim , genel de şort mini etek ve agirlikli olarak vintage tarzi diyecegimiz ,sanki 60 lar 70 ler den firlamis renkli renkli çicekli bocekli elbiseli gencler. kitap okuyup cimlere yayilanlar , paten kaykay , bisiklete binenler sörf yapanlar genc olduklarindan kendilerine yakisani yapiyor takiliyorlar kafalarina gore. bu alanlar da yine enteresan enteresan tasarim heykel gibi objeler var.
koskoca bir beton daire yapmis ortaya nokta seklinde yuvarlak koymus nedir ne degildir bilemedim ,nasrettin hoca hikayesi gibi dunyanin merkezi burasimi diyorlar nedir ? insanlarda gidip o noktanin uzerin de duruyor ne iş anlamadim
garip garip kaziklar cakmislar tahtalar dan heykeller yapmislar falan acayip acayip objeler var.
bu sahil bandin da sadece harabe gibi buyuk bir bina var . burasi daha önce disco ymus bir teror saldirisi olmus 25 veya 35 genc ölmūs ,söndūrmūsler öylece birakmislar ,etrafina burada bir teror saldirisi oldu ve isimleri ölenlerin isimlerini tek tek yazan tabela koymuslar.
yine mesaj ,
bunlarin herseyleri dedigim gibi , hem kendi insanlarina hemde gelen turistlere hep mesaj ,tabela önùnde cicekler notlar öyle biryer mezbelelik gibi duruyor.
bizde olsa molozlar temizlenir görūntū kirliligi olmasin diye yerine yenisi yapilirdi, bunlar da yok, bunlarin işi hep algiya oynamak.
bende subliminal subliminal nereye kadar amk. dedim icimden.
israil de bizde oldugu gibi damacana su kullanimi ve dagitimi yok ,böyle bir sektör yok sulari çesmeden kullaniyorlar ama bizim damacanalardan daha lezzetli ,
bu su konusu sıkıntilı israil de ,heryer park ve yesil alan ama bu parkalara toprak altindan borularla hortumlarla hatlar cekmisler , butun parklara damla sulama yapiyorlar.
deniz suyunu aritan buyuk tesisleri varmis bu suyu tarimda kullaniyorlarmis , israilin her bölgesine denizden arittiklari suyu götūren hatlar çekmisler adamlar çölleri vaha yapa yapa ilerliyorlar.
universitelerin de su muhendisligi uzerine bølūmleri var , durmadan proje uretiyorlar devlet hem tesfik ediyor hem destekliyor hemde su uretimi uzerine saglam.bir proje olursa satin aliyormuş.
( konu disin da not ; görmedigim ama duydugum okudugum ve uzerine bir iki yorum birseyler yazayim.
israilin universiteleri dunya siralamasinda sayili universiteler den ingilizce egitim yapan universiteleri de var.
ben Turkiye de egitim gören genc arkadaslara uzuluyorum doktor muhendis mimar olacagim diyor , istanbul izmir ankara yaziyor, sonra puani tutmuyor.
aldigi puanla kazandigi yer konya selcuk universitesin de alakasiz bir bölūm sonra gidip 4 yil onu okuyor.
sonra mahkum keyifsiz bir hayat.
salakmisiniz siz ?
kardesim o sene gitme universiteye , at mi kosturuyorlar pesinden ?
git bir dil kursuna ispanyolca fransizca ögren veya ingilizceni ileri seviye ye taşı ,hem kendini gelistir hemde sakin kafayla bir dahaki sinava hazirlan, daha 18 yasinda çocuksun.
diyelimki yine kazanamadin git baska bir dil daha ögren bir otele bir turizm firmasina git , rehber olarak part time çalis dunyayi gör veya disardan gelen insanlarla vizyonunu gelistir
calis bir dahaki sinava gir.
israil de bir universite de nasil ingilizce egitim alirim diye kafa yormanizi tavsiye ederim, buradan mezun olabilirseniz dūnyanin heryerinde ,abd avrupa basta kariyer yapabilirsiniz.
hem egitim kalitesi yuksek diye duydum hemde universitelerinin dunya uzerindeki bilinilirligi
birak 18 yasinda universiteye gidip 22 de mezun olup Turkiyede ki issizler kervanina katilmayı, ayni seyi bekleyen milyonlarca genç var.
1-2 yil iyi dercede ingilizce egitim al , 18 de degil de 20 yasinda universite hayatina basla 24 yasin da mezun ol sonra git dūnya da kariyer yap.
mimar olacagim diye yola çikip ,sonra siradan bir universiteyi kazanip , bitirince de kpss kovalayip, tapu kadastro memuru olacagim diye çabalama
.
birak ummed muhammed filistin vs ile yaratilan ters algiyi , israil de yasayan hiç bir insanin Turkiye de neler olmus , bize ne diyorlar,dusman olalim falan filan dedigi yok ,Turkiye degil dūnya umurun da degil , herkes kendi dalgasin da.
kultur ,sanat ,konserler festivaller ,egitim is hayati kafalarina gore takilip dūnyayida pek degil , hiç sqlemiyorlar.
israili yok etmek isteyenler
önce rusyayi , ardindan avrupayi ,sonra abd yi yok etmeleri lazimki sonra buraya sira gelsin,bunlar israilli ama çogu çifte vatandaş ve ceplerin de 2 pasaport var
Ulan insallah , bir kardesimiz su israil de egitim nasilmis diye kafa yorar da dūnyasi degisir)
Tel aviv
kudus , tel aviv arasi 1 saat , yeni otoyol ve hizli tren ile bu mesafe 30 dakikaya inecekmiş ama
onlar konusur netenyahu yapar !! neymiş ?
onlar konusur ,netanyahu yapar !!
sloganlarina denk gelmedim.
Tel avive girince verdigim ilk tepki şasirtici oldu.
tel avivin modern bir şehir oldugunu okumustum biliyordum ama bu kadar beklemiyordum.
yuksek gokdelenleri gorunce ulan bu kac kat diye pencereleri sayma olayi sadece bendemi var bilmiyorum ama bir çok gokdelen de 70 80. katta dağildim sayamadim.
neyse sirayla tek tek gidelim.
tel avivin en basin da yafo diye yine tarihi bir sehir burada yine muslumanlar ve yahudiler ic ice tel avivin turistik ve tarihi alani
zaten tarih de tel aviv diye birsey yokmuski yeni kurulmus
orada meydanda akdenize bakan tarihi bir top ve uzerinde osmanli 390 ya 410 buradaydi diye bir yazan bilgi tabelasi var , yani herifler meydan daki o topu kaldirip osmanli burayi 400 yil yönetti diye yazmasa kime ne ama yapmiyorlar iste.
ortada bir tane havuz ve bu havuz burçlar dan olusan heykellerle dolu , daracik sokaklari olan eski sehre girince orada sokaklara burclarin isimlerini vermisler balik sokak , ikizler sok akrep sok vs .icindeki evler yine halk tarafindan kullaniyor ama bazi evleri tasarim atolyelerine cevirmisler orasi icin tam sanat kenti denebilir.
sokaklari inanilmaz hangisinin resmini cekeyim diye kafaniz karisiyor birde çiceklerler ilginç tasarimlarla sokaklari suslemisler hayranlik duymamak mumkun degil.
(bu tasarim.ilginç objeler vs israilin genelinde olan bir hastalik galiba her kosede ilginç bir sey var magaza vitrinlerin de bile , adam ne satarsa satsin bir magaza vitrininde ilginc dikkatinize cekecek birseyler koymuş goruyorsunuz.)
bu tarihi binalarin oldugu sehrin dar sokaklarin dan assagiya , deniz kenarina iniyorsunuz burada bir balikci barinagi var ve bir suru balikci teknesi.
orada bir meydan da yere bir dunya cizmisler ve orda yerlere sehirlerin isimlerini ve kaç km mesafe oldugunu yazan plakalar çakmislar. barselona newyork paris ,butun buyuk sehirlerini yazmislar bizden istanbul izmir tabiki yerini almis.
sahilde yine sanat galerileri ve atölyeler var.
bu sehrin merkez noktasi yine bir suru cafe testaurand dukkanlarla dolu turistik kent oldugundan hediyelik esya dukkanlari cok ama incik boncuk ile sinirli degil adamlar tasarlayip uretip satiyor bir cokta antikaci var çok öyle dev bir yer degil bildigin kucuk bir mahalle gibi ama guzel yaw valla ,
bu tel aviv sehrini genelde uzaktan sahilden fotograflari varya buradan cekiyorlar o fotograflari , kucuk bir tepe uzerine kurulmus eski bir sehir bir yamacini kat kat park yapmislar orada millet cimenler yayilip tel aviv manzarasini seyrediyor
bende herkes gibi yaktim bi sigara yayildim , vay be dedim osmanliya bak sen 400 yil bu boru degil 400 yil !!
sunu anladim israil de dolassan osmanliyi turkiye de tanidigin dan daha iyi tanirsin kitap okumana gerek yok çik sokaga karsina bir yerlerde bir muze bir tabela çikar.
sonuç turkiye den gelip de israilde keyif almaman mùmkùn degil evinde hissediyorsun.
özelikle izmirliler ,
ben izmirliyim istanbul da kendimi yabanci hissediyorum. tel aviv de bunu hissetmedim bildigin izmir de gibisin.
tarim sektörūnde bir çok aile birlesip komūn şeklin de yasiyorlar ,būyūk arazileri iş bölūmūyle beraberce işliyorlar kazançlarini paylaşiyorlar.
bu komun hayatina israilden veya yurt disindan yahudiler yemek ve yatak karsiligin da tatil gibi dønem dönem gönūllū olarak çalismaya geliyorlar. ortak sosyal bir alan ortak bir yemekhane kullaniyorlar.
Bunlarda mantik hep ayni sen ben yok biz varız.
israilde yahudilerin bir hafta sūren hamursuz bayrami diye bir bayramlari var.
bu bir hafta boyunca ekmek basta hiç bir unlu mamuller kullanmiyorlar, firinlar kapali olmakla beraber marketler de un, biskuvi, kraker vs dahil tūm ūrūnler raflardan kaldiriliyor yada ūzerleri brandalarla kapatiliyor içinde un olan hiç bir ūrūn satılmıyor.
holokost muzesi
3 ana bina )
leş gibi hissedip 2 binadan ciktiktan sonra ana binaya dogru gidiyorsun,
daha once yazdigim gibi bu muze kudus e hakim bir dagda
4 /3 topraga gömùlù 4/1 i 30 derece aciyla gökyuzune uzanan uçgen ok gibi daga saplanmiş bir bina.
( bir buyuk tobleron cikolatasini belirli bir açı ile ucu disarda kalacak sekilde topraga göm öyle iste )
yine ana giris icin topragin altina derinlere iniyorsun ,kapida fotograf cekmek gurultu yapmak yasak uyarilari aliyorsun.
bina upuzun ok gibi bir bina ama ortadan yuruyup sona gidemezsin ortada koridor yok illa bir saga bir sola seni alanlara sokarak döne döne çikisa goturmeye mecbur birakiyorlar.
saga dönūp bir bakiyorsun taa 1938 hitlerin propaganda afislerinden basliyorlar ,her yer dev nazi bayraklari ,afisleri dolu .hitlerin konusmalari nefret soylemleri fonda.
iste ordan bir basliyorlar 1938 den 1945 e kadar aradaki 7 yili bölūm bölūm anlatiyorlar , muze icine almanya da gettolarin bir sokagina kadar yapmislar. tramvay olan bir alman sokagin da yūrūdūgūn de oluyor ,
iste boyle bir suru gorsel dokumanlar la muze yapmislar , tren vagonlarinin parcalarin dan,toplama kamplarindaki kiyafetler tabaklar vs hersey var
led tv ler projeksiyonlar dinleti odalari var istersen oturup bunlari yasamis birileri anlatiyor izliyorsun ,
kendi halklarina belgesel gibi adim adim olaylari anlatirken , diger avrupa ulkelerini de bildigin eziyor.
ortalarda bir yerde dev bir avrupa ve asya haritasi var ,uzerine yazmislar rusya da 3 milyon yahudi vardi 1 milyonunu katlettiler , polonyada 3 milyon yahudi vardi 1 milyonunu katlettiler , almanya fransa tum avrupa ulkelerini tek tek rakamlarla afise etmisler.
ve..
kuzey ulkeleri dahil heryerde temizlik varken sadece bir tek ulke de ölūm yok orasi da Turkiye.
bu olaylar baslarken 80 bin yahudi varmis hersey bitmis bir tane eksilme yok , yunanistanda bile 70 bin yahudinin 50 bini yok olmuş.
bu durumu her gelenin gözūne dev dev rakamlarla sokuyorlar.
bildigin eziyorlar.
valla ben o ambiance da ūlkemle gurur duydum utanmasan aglarsin ,bizim bir tanesine zarar vermedigimizi bilmeyen de yahudi de yok.
muzede ilerleyip savas bittikden sonra israile göçū israilin kurulmasini mucadelerini vs adim adim anlatmislar ve en son muze bitimin de dev bir camekan , muzenin cikisi teras havada gokyuzune uzanan kisimda duruyor ve önūnde muhtesem kudus manzarasi.
adamlar tasarlarken her tūrlū beyinlere oynamis.
vatandaslarina diyorki biz yerin 3 kat altindan buralara geldik.
( zaten soylemesine gerek yok karanlik bir zemin den dolana dolana gidiyorsun )aydinliga kuduse ve bir ūlkeye kavustuk.
okul gezileri duzenliyorlar , ozel ve dini gunler de ziyaret ediyorlar
bu muze ile milliyetciligi damardan enjekte etmişler
nefret aşilamismi bilmem ama ūlkeye sahip çikin kendinizden baska kimseye guvenme dedikleri çok açik.
soykirimi kafalarina nasil isledikleri kismi bitti.
holokost
2. bina )
ilk binadan mal gibi çiktindan sonra baska bir binaya dogru gidiyorsun , sol tarafta 45 derece aciyla gökyūzūne uzanan demirden yarim bir tren yolu köprūsu ve ucunda asili bir tren vagonu var köpru ve vagon hava da asili duruyor .
yuvarlak deniz taslari seklin de ama 1- 2 metre boyunda herhalade bir kaç tonluk taslarla örūlū bir bina cikiyor karsina içeri giriyorsun orasida dehliz gibi, rutubetli nemli karanlik pis bir ortam
buyukce bir bina
hafif hava da asili kenarda köprū gibi bir yurume yolu yapmislar , zemine simsiyah bir avrupa haritasi çizmisler ,toplama kamplarini o harita da belirtmis ve uzerlerine birer yanan mum dikmisler.
ortada döşek tarzi eski bir yatak bir kamp kiyafeti metal bir tabak koymuslar , bir yerlerden su sesi geliyor. nemli rutubetli pis kokulu su sesleri gelen bir toplama kampi atmosferini getirip muze alanin da bir binaya inşa etmisler.
sadece göze degil hem koku hem de algilayacak her duyu organina oynuyorlar , icerde nem den yapiş yapiş oluyorsun.
kendimi disari atayim diyorsun.
burada her duyguyu aninda hissettiriyorlar.
daha önce bir konuda yazdigim gibi, bunlar bazı konularda hem kendi milletine hemde diger ulke insanlarina vermek istedikleri mesajları , önce bir senaryo ile belirlemisler, bir karekter yaratmislar ardindan da sanki bir hoollywood sanat yönetmeni eliyle ,okumasa duymasa ama ortami görūnce de sadece yarattikları ambiance ile direk algiya oynamişlar.
şöyle ki,
kudus ūn başka bir hakim tepesine holokost mūzesi kurmuşlar. (isteyen baksin google da fotograflari vardir)
koskoca bir arazi ūzerine bir çok ayri binadan olusuyor,
hani anitkabire girersin , ulan nasil saygili olurum diye elin ayagin dolaşir daha araziye girdigin de nasil davranmaliyim diye dūsūnūyorsun , çūnkū zaten yillarca yahudi soykirimi uzerine bize yön verdiklerin den orasinin israil ve yahudiler için ne anlam ifade ettigini herkes biliyor.
bu buyuk arazide agaclar var bu agaclar altinda isimleri ve ulke adlari yazan plaketler var her ölen için bir agaç dikmisler.
1 bina )
yahudi soykirimin da ölen çocuklar için bir yer yapmislar ,
orası merlerlerle yapilmiş iki kolondan olusan yerin altinda giden bir maden girişi mezar gibi
bildigin mezara gidiyor gibisin , zifiri karanlik bir koridora giriyorsun aynalara yansitilmiş yildiz gibi parlayan yūzlerce ışık noktaları ile dolu heryer uzaya gelmis gibisin , ne yeri goruyorsun ne duvarlari ne tavani simsiyah bir yer derinlikleri olan yūzlerce yildiz içinde gibi uzayda yuruyorsun , bir duvara flu siyah beyaz cocuk fortograflarini yansitiyorlar ama duvari da görmūyorsun havada hologram gibi , her bes saniye de bir çocugun adini öldūgū ūlkeyi okuyorlar , ama ses belirli bir noktadan degil eko halin de sanki beyninin icinden geliyor. adim atacaksin yeri görmūyorsun , yurudugun yerde sadece ışık noktalari var belkide 5 kalti bir binanin ortasin da boşlukta bir köprūdesin ama bilmiyorsun ayagini sūrūye sūrūye yol bulmaya çalisiyorsun insan irkiliyor , tabi sen cikis kapisini bulacagim derken agir agir adimlarla
5 -10 dakika o mekan da boşlugun içinde kaliyorsun.
o isimleri ve ūlkeleri Dan Dan Dan !! beynine çakiyorlar.
yaklasik 5 sn de bir isim okuyorlar isimleri döndūrerek okuduklarindan bir isme 2 gun sonra sira geliyormuş.
muzeye gittik dedik önce mezara ardindan da uzaya gönderdiler orada da 5 -10 dakika şasırmïs be yapacagini bilemez halde kafamiza isimleri çaka çaka tuttular.
gerek museviliğin öğretisi olan üstün ırk, gerekse kalıplaşmış olan biz herkesden üstünüz, üstün olmalıyız psikolojisi bu milletin çocuklarına daha büyümeden yöneticilik vasfını empoze etmekte. sürekli bir yönetme içgüdüsü var yahudilerde. bu dünyayı yönetiyorlar, hollywood u yünetiyorlar itamlarıyla uyuşuyor. sen çocuğuna ne öğretirsen büyüyünce öğrendiği şeyi yapması kaçınılmaz. biz sürekli ezilmeyi öğretiyoruz, başkalarının altında çalışmayı öğretiyoruz çocuklarımıza. sürekli bir işe gir çalış diyoruz, ama hiç birimizde bir iş kur yanında insanlar çalışsın demiyoruz ve bu piskoloji yerleşiyor çocuklarımızın beynine ve öyle gidiyor. üst kısımdada söylemiş yazar arkadaş iş alanı kurup filistinli arapları çalıştırıyorlar. peki bu araplar neden iş kurup israillileri çalıştırmıyor diye düşünmüyor değil insan.
israil hakkında bildiğimiz tek şey siyonist, kan emici, terörist bir devlet olduğudur. suudi krallığı, katar emirliği, el nusra, işid ile birlikte ortadoğunun içine ettiklerini biliyoruz sadece. onun dışında bu terörist, katil devlet hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. bu 5 para etmeyen kıytırık devlet çok ta önemli değil.
