"allah bizi cezalandırıyor" şeklinde cevaplandırılabilecek sorudur. yahut imtihan ediyor. siyonistler dünyanın gözünün içine bakarak insanlığı becerirken amerikan köpeği arap liderleri ve üzerlerine ölü toprağı serpilmiş arap milletinin uyuması ve tüm islam ülkelerinin ve müslümanların basiretsizliği allah'ın suçu değildir. o herşey'in iyisini bilir. bunların tüm islam alemi için bir imtihan olduğunun farkında olmayan bünye bu bahsettiklerimi de anlayamaz... tabii önce inanmak lazım.
allah'ı 112 acil yardım servisinde görev yapan, her yardım çağrısına yanıt veren ve hemen hazırlık yaptıktan sonra insanların yardımına koştuğunu düşünen moronların bir türlü anlam veremediği, sorunsal olarak niteledikleri saçma soru.
kafanız mı güzel abi sizin? allah her kötü olaya anında müdahale eder diye bir kaide var da biz mi bilmiyoruz? yukardan bir el gelsin hatta gazze'nin üstüne tazzikli sus sıksın da israil askerleri hemen defolsun o bölgeden değil mi? ne güzel mantık, nasıl zeka dolu bir soru inanamadım görünce...
Allah sizin ufak beyinlerinizin alamayacağı kadar büyük olduğu için nerde olduğunu sora bilirsiniz. Şunu unutmayın sizin hayır bildiğinizde şer şer bildiğinizde hayır vardır. Bu filistin halkının başına gelenlere sevindiğimiz anlamına gelmesin sakın ama Allah tan iyi bilicek değiliz, ordaki kardedeşlerimize yine Allah tan yardım diliyoruz.
Siz allah'a, kitaba, peygambere, dine bu kadar saldırıyorsunuz. siz neredesiniz? madem bu zulmu yapanları haklı allah'ı haksız çıkarıyorsunuz. Siz kendini bilmezler bu zulmu durdurun. bende inanmaktan vazgeçeyim. Allah durduramadı ama siz durdunuz diyeyim. peki sizin cevabınız ne? ben bir alternatif üreteyim.
güçlü olan hayatta kalır. Türde gelişimini sürdürür. darwin
"Üç mühim erkân-ı islâmiyedeki ihmalimizdir: Salât, savm, zekat. Zira yirmidört saattan yalnız bir saatı, beş namaz için Hâlık Teâlâ bizden istedi. Tenbellik ettik. Beş sene yirmidört saat talim, meşakkat, tahrik ile bir nevi namaz kıldırdı. Hem senede yalnız bir ay oruç için nefsimizden istedi. Nefsimize acıdık. Keffareten beş sene oruç tutturdu. Ondan kırktan yalnız biri, ihsan ettiği maldan zekat istedi. Buhl ettik, zulmettik. O da bizden müterakim zekatı aldı.
Birinci Nokta: Nimet ve rahmet-i ilahiyenin fiatı, şükürdür. Biz, şükrü hakkıyla vermedik. Evet rahmetin fiatını şükürle vermediğimiz gibi; zulmümüzle, isyanımızla gazabı celbediyoruz.
Şimdi zemin yüzünde zulüm ve tahribat, küfür ve isyan ile nev-i beşer, tam tokada kendini müstehak etti ve dehşetli tokatlar yedi. Elbette bir parça hissemiz de olacak.
...
Üçüncü Nokta: Âyette vardır. Öyle musibetten kaçınız ki; geldiği vakit zalimlere mahsus kalmaz, masumlar ve mazlumlar da içinde yanar. Çünki musibet-i âmmeden masumlar hârika bir tarzda yangın içinde selâmette kalsalar, hikmet-i diniye bozulur. Çünki din bir imtihan, bir tecrübedir. O vakit, Ebu Cehil gibi fenalar, aynen Ebu Bekir-i Sıddık Radıyallahü Anh gibi tasdik ederler. Onun için, musibet-i âmmede masumlar da bela çekerler.
...
Ceza-yı amel bir azabdır. Buna karşı ağlamakla ve hüzün ve kederle, niyaz ve hazînane yalvarmakla ve pek ciddî nedamet ve tövbe ve istiğfar ile karşılamak ve sünnet-i seniye dairesinde, bidalar karışmadan, şeraitin tayin ettiği tarzda dergâh-ı ilahiyeye iltica etmek ve dua ve o hale mahsus ubudiyetle mukabele etmektir.
Hem böyle umumî musibetler, ekser nâsın hatasından geldiği cihetle, o insanların ekseri, -kısm-ı azamı- tövbe ve nedamet ve istiğfar etmekle defolur."
Risale-i Nur
Aslında inanç sistematiği olarak islamiyette yer almayacak bir sorudur. Sahiden müslümanlığa iman etmiş kişi, kendisine sıkıntı verilmesini diler, umar ki işlediği günahların kefareti olsun. Hatta "allah bir kavmi severse; kendilerine belâ gönderir, kendilerini sıkıntıya sokar. " şeklinde bir hadiste mevcuttur. Hatta Hz.Muhammed döneminde kendilerine sıkıntı verilmesi için dua eden insanların olduğuna dair bir hadis daha vardır. Müslümanlığa göre bu dünya acı ve keder dünyasıdır. Hz.Mevlana'nın kendisini o kadar seveni varken bu dünyadan göçtüğü günü "düğün gecesi" ilan etmesinin sebebi de budur. Bir müslüman bu dünyada başına gelen müsibetlerden sonra sormayacağı tek soru cümlesidir belki de.
*** hz.muhammedin'in yakin cevresi, baslarina bir sure boyunca bir sey gelmezse, Hz.Muhammed'e gidip sorarlarmış ;
- (Hz.) Muhammed, haftalardır başımıza kötü bir şey gelmedi. neden? yoksa tanrı bizi unuttu mu? ****
- edit.
bunun nesine eksi verdin, gerçekten deliler gibi merak ediyorum?
insanca sorulmuş bir sorudur.
tamamıyle insan mantığı işte.
bir terör eylemi olur, polis nerde?
bir afet, kriz v.s olur, devlet nerde?
her olaydan sonra yetkililer nerde diye haykıran kişiler bu defa her tarafta bir sessizlik gördüğünden artık mecburen bu soruyu sormaya başladılar. allah nerde?
fakat bu konuda atlanılan birşey var. allah, bizden biri değil. hani o sizin seçtiğiniz, oluşturduğunuz veya maaşınızı ödediğiniz kişilerden hiç değil. bunu böyle kabul edip de sonra allah'a devlet memuru muamelesi yapmak da ne demek?
allah, her yerdedir. nerde arıyorsan ordadır kısacası.
inanıyorsan eğer ve inanarak istiyorsan yardım, sonunda allah yardım edecektir. "ee biz dua ettik, ettik yardım gelmedi" cevabıyla da gelmeyin bana allasen.
yahu bir kere olsun allahı'ı insanlaştırmayın.
allah'a itfaiye, ambulans muamelesi yapmayın. cahilliğinizi her yerde belli etmeyin.
ha sizin inandığınız bu tarz bir tanrı varsa, o zaman gerçekten bu tarz sorular sormakta haklısınız; ama şu da var ki sizin inandığınız o tanrı da büyük ihtimalle sizin gibi bir insandır.
yol yakınken dönün hatanızdan.
fetva verecek değilim zaten verecek kadarda bilgili değilim, lakin islam öbür taraf merkezli olduğu için elbette herşey öbür tarafli merkezli olacak, islamda öbür taraf bir bitiş değil bir başlangictir, Ayni her sabah rüyalar aleminden uyanıp gerçek hayata gelmek gibi, bir insan düşününki 6 snye süren rüyasinda kral olmak için, uyandıktan sonraki hayatini rezillik içinde yaşamaya değişebiliyor. (bkz: hangi akıla hizmet)
hindular gibi bu dünyada rezillik çeken bir sonraki hayatında kral olacak anlayişiyla değiL,
öyle bir sistemki bu dünyada ne yaparsan öbür dünyada karşılığını alirsin zengin fakir ayrimi yapmadan
gölde yüzen küçük balık büyük balığa sorar: su diye bir şey varmış bana onu göstersene(?)
büyük balk cevap verir; sen bana ondan başka bir şey göster, ben de sana onu..
Adamin biri her zaman yaptigi gibi saç ve sakal trasi için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbet basladilar.
Degisik konular üzerinde konustular. Birden Allah'la ilgili konu açildi...
Berber: " Bak adamim, ben senin söyledigin gibi Allah'in varligina inanmiyorum."
-Adam: " Peki neden böyle düsünüyorsun?"
-Berber: " Bunu açiklamak çok kolay. Bunu görmek için disariya çikmalisin. Lütfen bana söylermisin, eger Allah olsaydi, bu kadar çok hasta insan olurmuydu, terkedilmis çocuklar olurmuydu? Allah olsaydi, kimse aci çekmezdi. Allah olsaydi, bunlarin olmasina izin verecegini sanmiyorum..."
-Adam bir an durdu ve düsündü, ama gereksiz bir konuya girmek
istemedigi için cevap vermedi. Berber işini bitirdikten sonra disari çikti. Tam o anda caddede uzun saçli bir adam gördü. Adam bu kadar daginik göründügüne göre tras olmayali uzun süre geçmisti. Adam berber dükkanina geri geldi.
- Adam: " Biliyor musun ne var, bence berber diye bir sey yok.
-Berber: " Bu nasil olabilir ki? Ben buradayim, berberim."
-Adam: " Hayir, yok. Çünkü olsaydi, caddede yürüyen saçli ve sakalli adamlar olmazdi."
- Berber: "Himmm... Berber diye birsey var ama; onlar bana gelmiyorlarsa, ben ne yapabilirim ki?"
-Adam:"Kesinlikle dogru! Püf noktasi bu! Allah insanlar ona gitmiyorsa, o ne yapabilir ki? Iste dünyada bu aci ve keder olmasinin nedeni bu !"
muminlerin cevabini bulamayip sorunun kendisine ve sorana saldirdigi sorudur. bilmiyorum demek ya da sessiz kalmak da guzel bir davranis olabilirdi oysa. "biz aci cekerken allah nerdeydi" sorusu nazi zulmu altindaki yahudiler tarafindan da cok sorulmustur. bu yuzdendir ki nazi zulmunden kurtulan yahudilerin cogu dindar degildir cunku allah'a inanclarini kaybetmislerdir.
is icki olunca, kumar olunca hemen yasaklama, baski yoluna gidenlerin, is allah'in adaleti olunca "allah bize iyiyi ve yanlisi gostermis, gerisi bize kalmis' demesi ise tam bir ikiyuzluluk. neden icki, kumar vs konularinda da ayni anlayisi gostermiyorsunuz? neden bircok konuda cezayi bu dunyada siz vermek, hem savci, hem hakim hem de infaz memuru olmak istiyorsunuz?
evet seyrediyor... Allah; akılla, iradeyle, güçle, ferasetle, ilimle donattığı yeryüzünün en şerefli canlıları olan kullarının, kendi donanımlarıyla neler yapabileceğini seyrediyor. ama bu seyrediş "şovenistçe" bir seyrediş değil... bedir'de, çanakkale'de ve daha birçok savaşta olduğu gibi meleklerini gönderemez mi?
- evet gönderebilir.
- pekii, neden gönder miyor?
- insanın aklı ve iradesi ne işe yarayacak o zaman?
- iyi de bunların yaptıkları yanına kar mı kalacak?
- üzülme, cehennem lüzumsuz değil!
- ama o kadar masum ölüyor buna ne diyeceksin?
- cennet ucuz değil!
ayrıca, denklemler üzerine konuşmak için önce matematiğe inanmak gerekir.
Ya rabbi. Senin sabrın celildir sonsuzdur. Bizi senin sahip olduğun sabırla sınama ya rabbi.
israil'in Filistin'de uyguladığı vahşet , müslümanların sabrının sınırlarının zorlandığı durumdur. Yaratılmışın sabrı sınırlıdır. Ne zaman biterse o zaman dengeler değişecektir. Şafak kızıla boyanmadan güneş doğmaz.
