burda bayrağa atıfta bulunanlar, mustafa kemal'den sözler söyleyenlerin acil karantinaya alınması lazım. korkuyorum mütemadiyen.
olum ruh hastası mısınız siz? bayrağa şöle bayrağa böle, bayrak bir milletin şerefidir. evet, öledir de oradaki meta bir bez parçası, bayrak geçmiş öğrencinin eline ve yakmış, kumaşı yakmış adam. bayrağın özünü, işlevini yakmış mı? ona el uzatabilmiş mi? o göt ister, siz de burda rte'nin yaptığı gibi şov peşindeyseniz alayınızın dibine kibrit suyu dökerim. delikanlı olun, gösteriyi bırakın.
bayrak yakmışlar, evet bunu yapanlar o bayrağın önemini bilmiyor veya önemsemiyor fakat bunu mustafa kemal'in sözleriyle milli mesele haline getirmek gerizekalılıktır, eblehliktir.
"büyük taaruzdan sonra M.kemal savaş maydanını gezerken yunan sancağını yerde gördü ve onu yerden alıp bir topun üstüne koydu."
karşıyaka'daki kalacağı eve geldiğinde evin mermer taraçasına çıktıktan sonra kapının önüne ipek bir yunan bayrağı serilmiştir. üzerine basılacak bir yol halısı gibi yayılmıştır. kadın ve erkek orada bulunan izmirliler:
"buyurunuz geçiniz.... bizim öcümüzü yerine getiriniz. yabancı kral bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. siz lütfedin, bu karşılıkla o lekeyi silin! burası sizin şehrinizdir. bu ev sizin evinizdir. bu hak sizindir"diye yalvarıyorlardı. mustafa kemal yerde serili bayrağın önünde durur, ağlayarak yalvaran kadın ve erkeklere tatlılıkla bakarak, "o geçmişte kötü etmiş. bir milletin istiklalini temsil eden bayrak çiğnenmez. ben onun hatasını tekrar edemem"der. bayrağı kaldırtır.
kimse yazılanları okumadan giriyor yazısını, ya da düşünmeden. "Biz onlarınkini yılda 150 tane yaktık adamlar iyi dayanmış" gibi bir düşünce var. Bizde nerede gördünüz arkadaşlar lisede veya günlük hayatımızın içinde israil veya amerikan bayrağı yakıldığını? Bizde görüşlerinin uç insanları meydanlarda bir araya gelip yakarlar bayrakları, sade vatandaşın bayrak yaktığını gördünüz mü? Bayrak yakmanın iyi birşey olduğunu tabi ki söylemiyorum ama eşit bir durum var gibi konuşuyorsunuz, öyle bir durum yok.
ezikçe bir davranıştır. kim yaparsa yapsın ezikçedir. istanbul'da, yalova'da, rize'de israil bayrağına yapılınca da ezikçedir. neyi amaçlar ki insan bu tür şeyleri yaparken?
her daim atatürkçüyüz deriz, atam izindeyiz diye her yere yazarız lakin bayraklara saygılı olmayı öğrenemedik azizim. ulan insan bir düşünür, yunanlılar izmir'de türk bayrağına saldırdığı halde bu üstün insan neden yunan bayrağını ayaklarının altına almadı diye...
büyüklük başka şeydir azizim. asil bir ırk olduğumuzu kanıtlamanın zamanıdır, geçelim bayraklarla uğraşmayı. bırakın yaptıkları yanlarına kalsın.
cami çıkışlarında yakılan israil bayraklarını aklıma getiren olay...değinmek istediğim şey israil olayı da değil aslında, başka bir şey anlatmak istiyorum ben. israil' i savunmak falan değil yaptığım yani... şimdi sığ beyinler ne diyecek bu entrye onu da biliyorum, '' vay bizle israil bir miyiz, onlar dünya'ya zulüm ederken, tarihe bakarsan biz, dünya' nın iyilik timsaliyiz, onların bayrağıyla bizimki bir mi, vay efendim nasıl kıyaslarsın haine bak! '' falan filan. türkiye' de hain olma eşiği ne kadar düşüktür, linç kültürü de nasıl popülerdir! bilirsiniz işte... bende işte tam olarak bunlardan bahsetmek istiyorum;
bayrak ülkenin namusudur falan edebiyatı yapanların, riyakarlığına anlam veremiyorum. bu elbette doğrudur, bayrak bir ülkenin haysiyetinin sembolüdür! ama bir kez olsun dedin mi arkadaş; o ülkenin politikaları, hükümetleri yanlış olabilir, ama ülke bayrağı kutsaldır ve ona duyulması gereken saygı tüm bunlardan bağımsızdır diye. neden toplum olarak bu kadar empati özürlüyüz? hiçbir fikrim yok...
kendine duyulmasını istediğin saygıyı başkalarına duydun mu hayatının herhangi bir evresinde ? atatürk' ün; üzerine bassın diye önüne serilen yunan bayrağı' nı, nazik bir ayarla nasıl yerden kaldırttığıyla övünüp, bundan hiç feyz alamamak sizce de garip değil mi? erdemli davranışlar sadece saygı duyduğunuz kişilere, kanaat önderlerinize özgü mevhumlar mı! sıradan bir bireyin, erdemli olması gereklilik değil mi ?
neyse bu yazı çok uzadı kısaca paradigmanızı sikeyim...
ulan dedelerinizi biz kurtardık ispanya dan yıllarca yaşadınız bizimle beraber biz cehpeler de devleti korurken siz istanbul da kuyumculuk vs. işlerle uğraştınız, hadi bunlar tamam başınıza kakmıyoruz ama biraz tarih öğretin gençlerinize ne yaptığını tam olarak bilmeyen başbakanların ellerinde heba etmeyin ilişkileri.
diğer bayrakları bilmem ama türk bayrağı biraz ciddi bir meseledir işin ucunda tek atış ve şah damarının özlediği mermiye kavuşması gibi bir olayla netice bulabilir..
bizim farkımız burda.
ikisinin arasındaki farkı anlamayan totoşlar; meydanda bayrak yakmak göstermeliktir, kameraya oynanır orada. bayrak yakılır yırtılır sinirler yatışır, intikam alınır güya. burdaki olay israile yakışır derecede sistemli. giriş kapısından illa ki geçeceksin ve basacaksın oraya. sana oraya bas diyen biri yok kapının başında. çocuk zorlama olmadığı düşüncesiyle bu düşmanlığı rahat benimsiyor. küçük yaştaki çocukların mevzu bahis olması zaten geleceğe atılan nefret tohumlarının, sistemin kanıtıdır... demek ki fark varmış arasında.
lan üç günde bir taksimde adamların bayrağını yakarken hiç cart curt eden yok onlar bize yapınca olay oluyor. * ne olcaktı meclislerine mi asacaklardı ?
hani bir zamanlar bir arkadaşınız vardı hatırladınız mı? size ''şu ahmet/ayşe tam ibne/orospu, hiç sevmiyorum bu şerefsizi'' demişti. sizde ona ''niye ne yaptı ki?'' demiştinizde o cevap verememişti? hah işte o arkadaşınız aslında eziğin tekiydi! ahmet/ayşe bunu hiç ziklemediği için bozulmuştu. ahmet/ayşe nin başarılarını kıskanıyordu. ahmet/ayşe i hiç alaşağı edemediği için kendi kendini yiyordu.
hani hatırlar mısın? bir zamanlar araban çizilmişti. kim yaptı diye merak etmiş, sonra da boşvermiştin. hah işte onu yapan senin ezik komşun. sana bişey yapmaya götü yemediği için, seni alaşağı edemediği için, çevren geniş olduğu için, gidip arabanı çizmişti. intikamını ancak böyle alabilmişti.
işte bu olayda böyle birşey.
israil türkiye'yi ziklemiyodu. nasılsa alaşağı ederim dedi, edemedi. şimdi sinirinden bayrak yakıyor. bu sinirin nedenlerinden biride latin amerika ve ortadoğu ülkelerinin çoğu artık israil'i ziklemiyor.
bunu ermenistan yıllardır yapıyordu.
tazminat istiyorlardı, alamıyorlardı.
intikam istiyorlardı, alamıyorlardı.
ünlü olmak istiyorlardı, olamıyorlardı.
zengin olmak istiyorlardı, diaspora olmasa açlıktan öleceklerdi.
pkk'ya umut bağladılar, sonra pkk'da bunları ziklemedi.
adamlarda ezikliğinden bayrak parçalama ayini düzenlemeye başladı.
büyük bir ülke olmak istiyorsak böyle şeyleri abartmamak gerekiyor.
evet bayrağımız bizim şerefimizdir. fakat bir kaç kişinin yaptığı eylemle ne bizim şerefimiz azalır nede o bayrağın asaleti.
haberlerde görüyoruz abd bayrağı ve israil bayrağı yakılan görüntüleri.
ama bu ülkelerde pek büyütülmüyor bu olaylar.
kendine güvenen ülke bu olayları büyütmez. bizde güvenelim ve artık büyütmeyelim çünkü büyütülecek yeteri kadar dert var zaten.