Genelde 2000'lerden sonra ileri sürdüğü fikirlerle tanınsa da tuhaf biçimde bu fikirlerle alakası olmayan ikinci yeni şairlerine büyük muhabbeti olan, her kesimden insanın saygı duyduğu bir adamdır.
bilinç akışı tekniğiyle yazdığı şiiri of not being a jew şiiri kesinlikle apayrı bir şiiri bence bu adamın.her okuduğumda bu adam bi deha diyorum. en başta bu şiiri olmak üzere birkaç şiirinden yola çıkarak, astrolojiden anlayanlar için söyliyim içindeki aslansi(ego)ve akrebsi( gizem, karanlık kinci taraf)tarafı kalemine akitiyor. kadınları pek sevdiğini düşünmüyorum.
Alanlara çok bilenmiş yüreğim alanlara
vurulsun kösleri şu gâvur sevdamızın
vursun isyanın bacısı olan kanım karanlığa
Zülküf de vursun.
Yüzüne ay kırıkları çarpıp uyansın sevdiğim.
Şairlerle savaşa giriyorum. Carl Sandburg, isveç göçmeni Amerikalı, "The People, Yes" demiş, hayır öyle olmaz, "Rebellion, Yes" demeli, "Evet, isyan."
(Waldo Sen Neden Burada Değilsin/ismet Özel)
''ben hâla komünistim, bana neden geçmişinde komünistlik yaptın diyenlere, siz neden yapmadınız diyorum?
çünkü biliyorum, komünist olmadan müslüman olunmaz, komünist olmadan müslüman olan insanın yapmayacağı kötülük yoktur.''
Türk şiirinin yaşayan en önemli isimlerden biridir. Özel, sadece şair değil, düşünür kimliğiyle de önplana çıkmıştır. 1944 yılında Kayseri’de doğdu. ilkokulu Kastamonu Abdülhak Hamit ilkokulu’nda, ortaokulu Çankırı’da, liseyi Ankara Gazi Lisesi’nde bitirmiştir. Bir müddet Siyasal Bilimler Fakültesi’nde okumuş daha sonra ise Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümüne başlayarak bu bölümü bitirmiştir. Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi’nde çalıştı. Birçok dergi ve gazetede yazıları ve eserleri yayınlandı. Kendisinden bahsederken şu ifadeleri kullanır: “Bir muamma olarak doğdum ve bir bilmece olarak öleceğim. ilk duyuşta insanın tuhafına gidebilecek bu sözleri caka satmak, kendimi cilalı göstermek maksadıyla söylemiyorum. Zaten cakaya, cilaya medar olacak derece havalı bir durumu işaret etmedim. Çünkü bir muamma olarak doğmak ve bilmece olarak ölmek benim şahsıma mahsus değildir. Evet, yalnız ben değil, her insan dahi tıpkı benim gibi bir muamma olarak doğar ve bir bilmece olarak ölür.”
''...
yazık ki uzaktır kuşları, sokaklarıyla bizim olan şehir
ama ancak laneti hırsla tırpanlayamamak koyuyor insana
öpüşler, yatağa birden yuvarlanışlar
sevgiyle hatırlansa bile hatta..
...''
...Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni,anladım
gençken almadın canımı, bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret, gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.../ Münacaat
"hayal, ipleri elden kaçırmaktır. oysa öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, o ipin ucu sizin elinizden bir kaçtı mı, hemen bir başkasının eline geçiveriyor. ondan sonra siz hayal ediyorsunuz ama başkası yaşıyor."
edebi yaşamına ataol behramoğlu ile birlikte çıkardığı sol eğilimli dergiler ve toplumcu gerçekçilik barındıran şiirlerle başlamış, sonradan yavaş yavaş islamcılığa kaymıştır. burası teorik bir bilgi.
bilgi ve kültür birikimi yönünden kalburüstü bir şair, bu da bir gerçek.
ancak fikirleri karışık biridir. bu ise hissedilen bir gerçek..