ismet özel

entry962 galeri82 video26
    187.
  1. evet isyan şiirini yüzlerce kez dinlediğim büyük şair.Son zamanlarda kafasının karışık olduğunu ve arada abuk laflar ettiğini düşünüyorum.
    1 ...
  2. 186.
  3. "sen o baygın sevgilerin adamı değilsin.
    sana yaşamak düşer çarkların gövdesinde"
    2 ...
  4. 185.
  5. entel ayağına yatan sağcıların,anlamadan,ilk okumaya başladıkları yazarlardan biridir.onların ellerinde kitaplarını görmek içler acısıdır.
    edit:eksileyen sağcılar, lafım sağcılara değil entelcilik oyanayan sağcılara.he öyleyseniz onu bilemem.
    1 ...
  6. 184.
  7. ismet'i anlamak,
    o herşeyiyle "lanetli ve bulanık" şairi yaşar. şairce kanuşur,şairce susar.
    söylediği her sözün bir yer saplanmasını ister. bu ise şairleri lanetli yapan özelliktir. çünkü sözün saplanması için ucunun sivriltilmesi gerekir. her fikir bu kadar keskin olmadığı için bazen söylemek istemediklerini, aslında inanmadıklarını söylemeye başlarlar. bundandır ki ismet'e basit bir konu sorsanız o büyük bir cevap vermek ister ve başlar bileylenmeye. bu da ona hep keskin laflar ettirir. bazen doğru, bazen yanlış...
    1 ...
  8. 183.
  9. kağıt üstünde büyük şairdir, bunu kimse tartışamaz zira ismet özel'in şiirlerini okumak, anlamak her entellektüelin harcı değildir. büyük bir fikir adamıdır fakat kişilik olarak davranışları ve politik söylemleriyle kendinden soğutur. ne olursa olun edebiyatçı eserleriyle anılır karakteriyle değil. o yüzden ne söylerse söylesin büyük bir şair fakat küçük bir insandır.
    3 ...
  10. 182.
  11. kendisine faşist diyenlerin bu insanın kaç kitabını okuduğunu merak ediyorum. onun kadar kavramlar üzerine ciddi biçimde kafa yormamış insanların diline düşmesi gerçekten üzüntü veren bir durum.

    edit: yine de son fikirlerini desteklediğimi söyleyemeyeceğim ama kesinlikle faşist değildir.
    6 ...
  12. 181.
  13. ''Hayal, ipleri elden kaçırmaktır. Oysa öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, o ipin ucu elinizden bir kaçtı mı bir başkasının eline geçiveriyor. Ondan sonra siz hayal ediyorsunuz ama bir başkası yaşıyor.'' diyen yazar.
    1 ...
  14. 180.
  15. 179.
  16. gavurda akıl olsa müslüman olurdu diyerek yarmıştır.
    2 ...
  17. 178.
  18. "aleviler sünnileşmedikçe, kürtlerde asimile edilmedikçe bu devlet ayakta duramaz... varlığını daha fazla sürdüremez." diyerek taraflı tarafsız herkesin ilgisini çeken şair.
    2 ...
  19. 177.
  20. Mükemmel şiir yazar ancak faşistin tekidir.

    temenni: keşke sadece şiir yazsa.
    2 ...
  21. 176.
  22. 175.
  23. bi garip, bi saçma adam.
    ama o şiirler.
    muhteşem.
    bu ikilem zor işte. yazar sevme, eseri sev. doğru olan bu zor olsa da.
    2 ...
  24. 174.
  25. sonradan dine dönmüş ama din adına hiçbir şey bilmeyen. dinin ona buna bok atak olduğunu düşünen aleviler hakkında salakça konuşan, nefret edilesi şairdir. tez elden gebermesi dileğiyle. esen kalın.
    3 ...
  26. 173.
  27. 2 ...
  28. 172.
  29. "türk şiiri bize bir oğul verdi" sözündeki oğul da, şiir de, türk de kendisidir.
    3 ...
  30. 171.
  31. soldan sağa yönelme ekseninde bir takım kesimin negatif fikirlerine sahip olsa da özel'i anlamak, irdelemek, analiz etmek o'nu okudukça kelimelerden kelimelere, manalardan manalara sürüklenmenin eşiğine iletmektedir bireyi.

    özel, karşı cepheden bile artıyı kazanabilen bir insandır. lakin noktalar arası geçişte bireye sorular da sordurtmakta ve kendi tarafını nötr bir çizgiye kanalize etmektedir. ulaşılamayan şiir endeksli gayesini analiz etmeye kalkmak bireyi karanlık dehlizlere ulaştırabilmektedir. tüm bunların dışında, özel'e biçilen değerin, sahip çıkılmanın verdiği bir güç ile özel'in kalemindeki değişimlerin farkındalığına varmak da zor olmasa gerek...

    özel'de içsel eylem söz konusudur. içe doğru yolculuk. mutlak aşk'ın dairesinde dolaşmaya çıkmak bir nevi. hangi gerekçelerle sol'da bir ivme çizdiyse, o yüzden de islami kesimde bir ivme kazanmış olmak beyanatını kendisinden duymak kilit soruları getiriyor akıllara. süreçlerin getirdiği dinamizm ile hareket etmiştir ismet özel. diğer şairler ile kıyaslamak gibi bir gayesi yoktur kimsenin tabi. sorunsal şudur ki, idealistleştirilme-idolleştirilme-sahiplenilme üçgenine sokulmaya çalışılması...

    özel'in ruhuna nakşedilen bir serzenişin hakimliği yansır mısralarına, satır aralarına. siyasi, fikir, aydınlanma sahasına kattıkları artı ve eksi kutup şeklinde değerlendirilmektedir. sol virajın içindeyken ele aldıklarındaki tarz ile sağ yolun içinde ilerlediği mesafe net bir şekilde fark edilmektedir. basın ile bildirmiş olduğu fikirler yüzünden, kendisinden soğuyan, nefret eden, sevmemeye başlayan kesimin haklılık oranı sübjektiflikten öteye elbette geçmiyor lakin özel'i okurken kapılan duygulardan birisi de aldığı eleştiriler-fikirler doğrultusunda "en iyi"ye doğru gitmeye çalışması kendi hissiyatını ne derece de etkilemektedir ki ürünlerine devam edebilmektedir...

    ismet özel, o eski fransız şairlerin kitaplarından çıkmış bir karakter gibi. kimi zaman etik nöbetçisi, kimi zaman fikir savunucusu, kimi zaman "aşk" için kendisini harcayan, kimi zaman cümlelerini geriye vermeyen birisi gibi. yazmak ile konuşmak arasındaki farkın altında da kalabilmektedir. ve karşıya iletmeye çalıştığı düşüncelerin gölgesinde kaybolabilmekte ve fikirsel duruşuyla bir çocuk gibi tablo çizebilmektedir kimi zaman. zoru değil kolayı tercih etmek, narsisizm temasında kaybolup gitmek ve de alter egosu ile baş başa kalmak...
    1 ...
  32. 170.
  33. ağlamadan, dillerim dolaşmadan, yumruğum çözülmeden, gecenin karşısında şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı, üzerime yüreğimden başka muska takmadan konuşmak istiyorum...
    ismet özel
    2 ...
  34. 169.
  35. bülent akyürek in kensisi için yazmış olduğu yazı tercüman olmuştur.
    http://www.habertaraf.com/yazarlar/63.html
    0 ...
  36. 168.
  37. alevi vatandaşlarımıza yönelttiği ağır ifadeleriyle bilinen yazar.
    1 ...
  38. 167.
  39. emevi islamının tıynetsiz bülbülü.
    alevi düşmanı olması da ayrı mide bulantısı!
    şairliğine de, zır cahil aydınlığına da lanet olsun!
    2 ...
  40. 166.
  41. bir dervişinin şöyle dediği iddia edilmişdir.

    hop diri diri daddiiri ditri dom ben ismet özeli seviyom.

    hop diri diri daddiiri ditri dom ben ismet özeli anlamıyom.

    hop diri diri daddiiri ditri dom ben ismet özeli anlamadığımdan seviyom.
    1 ...
  42. 165.
  43. şairleri affedebilir miyiz? sorusunu kim sormuştu?

    katilleri bile affedebiliyoruz. inanılmaz sözler eden bir politikacıyı affedebiliyoruz. yalancıları affedebiliyoruz. ama türkiye'de şairleri affedemiyoruz. herhangi bir olumsuzluğun zihnimizdeki şair imgesini diri tutan bir isme yapışması karşısında tepkimiz hiç olmadığı kadar sert oluyor.

    (sağcıların uzun yıllar kominizme karşı derin bir nefret duymalarının temel sebeplerinden biri, kominizmin bir şair tarafından nâzım hikmet tarafından sahiplenilmesi diye düşündüm. nâzım hikmet ilginç biçimde politik duruşunu poetik tavrıyla bütünlemiş birkaç başarılı türk şairinden biriydi - bu konuda başarısız bir türk şairi olarak mehmet emin'e bakılabilir- nâzım hikmet'e karşı alınan tavır kominizme alınıyordu. ya da şöyle nâzım hikmet'e tavır alındıysa bu artık kominizme alınmış bir tavır sayılıyordu. nâzım'ın poetikasını buradan görmek gerekiyordu, bir kişi nâzım'ın şiirini -poetikasını- sevmişse onun politik duruşunu da beğeniyor anlamına geliyordu. yer yer politik önermeler içeren, materyalizmin bakışıyla gören bu şiiri beğenmek önermeleri kabul etmekle eşdeğerdi. sağcı edebiyatçıların uzun süre nâzım şiirine ilişkin olumlu bir söz söyleyememesi şiiri olumlu bulmanın neredeyse kominizmi olumlu bulmakla eşdeğer olmasından ileri geliyordu. sovyet rejimi bitene kadar sağcılar için nâzım hikmet bir vatan haini olarak kalmayı sürdürdü. mehmet kaplan'ın nâzım şiirini tahlil ettiği yazısına bir bakılsın, poetik bir analiz mi var politik bir eleştiri mi?)

    ismet özel uzun zaman önce türklük'e ilk vurgu yaptığında işin bu noktalara gelebileceğini hiç kimse öngörmemiştir. türklüğü bugün müslümanlığın ambalajı olarak görmek ilk başta türkiye'deki müslümanların gururunu okşamıştı. ama gelinen son noktada ambalajın patladığı, ambalajlanan müslümanlığın sadece sünni islam olduğu görülüyor. türklüğün bir ambalaj olarak kullanışsızlığı ortaya çıkıyor. herkesi kapsayan bir türklük'ün birilerinin mutlak suretle değişmesi, dönüşmesine bağlı olması gerektiğini söyleyen bir üslup, türklükle ambalajlanan islamı olumsuz biçimde sınırlıyor.

    her ambalajlama girişimi kesin biçimde birilerini dışarda bırakmaya yöneliktir. istenen ambalajlanan nesneyi korumak, onun katışıksızlığını sağlama almaktır. burada ise ismet özel'in ambalajlanan müslümanlığı değil ambalajın kendisini, türklüğü öne çıkarması ilginç biçimde işleri değiştiriyor. gelinen noktada ambalaj ile ambalajlanan arasında bir bütünlük eşdeğerlilik olduğunu ileri sürüyor ismet özel, türklüğün müslümanlıkla aynı olduğunu söylemek, müslümanlığı kabul etmeyen türkleri, türklüğün dışında bırakmak, sünniliğe katılmayan alevileri islamın dışına fırlatmak, böylece de türkiye'yi sağlama almak ne derece mümkün olabilir? aleviler, sünnileştirilme operasyonlarına osmanlı'dan bu yana maruz kaldığı için bugün daha sert biçimde kendi geleneklerine sahip çıkmıyor mu? bir grubu dönüştürme politikası, dönüştürülmek istenen grubun kendi kimliğine daha da sıkı sarılması sonucunu doğurmuyor mu?

    islam'ın ilk yılları düşünülsün: müşriklerin baskısı islam'ın güçlenmesini sağlayan, müslümanların kollektif bir tavır almasını sağlayan en önemli sosyolojik etmen değil miydi? karşılarında kendilerini dönüştürmeye çalışan iktidar sahibi bir topluluk varken müslümanlar, kendilerini müslüman kılan toplumsal koşulları kesin biçimde kavradılar: müşrikler her şeyden önce zalimdi. zalimlikleri şuydu: kendileri gibi inanmayan müslümanların yaşamalarını anlamlı bulmuyorlardı. böylelikle zalimlikleriyle öne çıkan müşriklerin karşısında islamı tercih edenler, tercihlerinde ne kadar haklı olduklarının sosyolojik sebebini gördüler. zalimlerin tarafında olmamak, o koşullarda islamı kabul etmekle eşdeğer hale geldi.

    bugün bir alevinin, ben artık alevi olmak istemiyorum, kendimi bir alevi olarak tanımlamaktan vazgeçiyorum: sünnilik çok daha uygar, gerçekçi, barışçıl, beni daha iyi yansıtıyor dediğini işitebilir miyiz?

    bugün bir alevinin sünni (yani ortodoks) islam'a ilişkin düşüncelerinin ne kadar olumlu olabileceğini düşünelim: şunu söylemeyecek mi bir alevi: işte sünniliğin ne olduğu ortada dışlayan bir bakış: kendisine dahil edemediği, dönüştüremediği bir topluluğu doğrudan haçlılarla ilişkilendiren bir zihin!
    böyle düşünen bir alevi haksız mıdır peki?

    peki bu durumda türkiye'nin ayakta kalmasını en temel mesele olarak gören ismet özel doğru bir tavır mı almış oluyor? tavrı amacını gerçekleştirmesine yardımcı olabilir mi? türkiye'nin bir bütün olarak bir takım farklılıklarla mümkün olduğu gerçeğini dışarda bırakarak türkiye'yi ancak tek bir zümre için vatan olarak görmek türkiye'nin ayakta kalmasını nasıl sağlayacak?

    ismet özel'i affedebilir miyiz?
    3 ...
  44. 164.
  45. Gerçekleri açıkça söylemeden çekinmeyen bir yazar.
    Cesur, adil ve dürüst olduğu için okunması faydalıdır.
    3 ...
  46. 163.
  47. liberal islamcı tosuncuklara panzehir.

    anlasaydınız ismet özel'e acırdım zaten.

    hadi gidin ihale kovalayın siz!
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük