ntv ekranlarında dün gece dökülmüş garip bir insan. önce sokratesi demokrasinin öldürdüğünü söyledi. atina demokrasisinin ne olduğu hakkında zerre fikri olmadığı buradan belli ama islamcı tipi iki yüzlülük sonuçta bu işler artık.
inanılmaz cahil bir adam ama bu cehaletini kusmaktan da zerre sakınmıyor kendisi. kibirli ve ikiyüzlü.
bir kere demokrasi ve monarşiyi birbirlerinin yerlerine ikame edilebilir şeyler sanıyor. "ingiltere de monarşi var demokrasi yok" dedi.
birisi ona monarşi ve cumhuriyetin karşılaştırılabilir olduğunu söylemeli. ingiltere demokrasi olan monarşi ile yönetilen bir ülkedir. isveç ispanya danimarka gibi.
iran demokrasi olmayan cumhuriyet ile yönetilen bir ülkedir. diğer çoğu islam ülkesi gibi. hatta saddam varken de şimdi de ırak bir cumhuriyettir ama demokratik hiç olamamıştır.
bir de arada sırada ingilizce birşeyler söylemeye çalışması var ki, böyle kakası gelmiş altına da sıçmış ama bunu söylerken iyi birş ey yapmış çocuk edası ile de gerinerek arkasında yaslanması yok mu öldürdü beni o halleri.
korkunç bir islami bilgisizlik ve insani ciddiyetsizlik ile dopdolu bir kibir ve ikiyüzlülük içerisinde.
kuranda nasıl yönetilceğine dair her şey yazıyor dedi.
biz de okuyoruz ama öyle şeyler yok acaba farklı bir kuranları mı var?
en basitinden uluslararası ilişkiler konusunda kuranın olayı nedir? basit bir mümin-kafir algoritması üzerinden yakaladığınız yerde öldürün alışveriş yapmayın vs midir nedir yani?
bunlar konusunda zerre fikri olmayan cehalet sevicisi bir adet ikiyüzlü islamcıdır.
ömrünün son zamanların iman ederek öldüğü rivayet edilen cem karaca takdire şayan bulunurken*, ömrünün bir döneminde dini salabeti ömrünün ileriki dönemlerine nazaran daha az olan ve bu sebeple bir kısım güruh tarafından -maalesef- riyakar addedilen üstaddır*. asıl riyakar olanlar iman ile küfür arasındaki ayrımı kendi siyasi görüşlerine göre yapanlardır.
hayatın neresinde duracağını bilemeyip bir oraya bir buraya savrulan, eski dindar, sonraki aşamada sosyalist, sonra yine dindar olan ve yarın ne olacağı konusunda herhangi birinin herhangi bir fikrinin olmadığı yurdumun garip bünyelerinden biri.
ismet özel için denilebilir ki; türk şiirinin tartışmasız, yaşayan en önemli şairlerinden biridir. Hatta abartmış olmayarak yaşayan en önemli ikinci şairi diyebiliriz...
artık faşizm dolmuşuna binmiş olan kişiliktir.
şairliğine sözüm yok. zaten şiirden de anlamam. muhtemelen iyi şairdir. hep öyle kalsın. ondan şiir öğrenin, edebiyat öğrenin, ama din öğrenmeyin, öğrenmeye kalkmayın.
istiklal marşı derneği kurucusu ve başkanıdır. vatan elden gidiyorcu vatan haini edebiyatı yapanların ne kadar samimi oldukları ismet özel'in derneğine gösterdikleri ilgiyle çok kolay anlaşılabilir.
"...Ölüm gelir, ölüm duygusuna karşı saygısız
ve zekâ babacan tavrıyla tiksinti verir
söz yavan, kardeşlik şarkıları gayetle tıkız
öcalınmazsa çocuklar bile birden büyüyebilir.
Yargı kesin: Acı duymak ruhun fiyakasıdır
kin, susturur insanı; adına çıdam denir
susulunca tutulan çetele simsiyahtır
o siyah öcalmakcasına gür ve bereketlidir.
Vandal yürek! Görün ki alkışlanasın
ez bütün çiçekleri kendine canavar dedir
haksızlık et, haksız olduğun anlaşılsın
yaşamak bir sanrı değilse öcalınmak gerektir. "
an itibariyle ntv'de konuşuyor. bir haber arası verildi. hilmi yavuz'a giydirmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. ya bu adam konuşunca karşısındaki herkes kukla gibi kalıyor. zira bir filozof var karşılarında adı konmasa da. onun nefretini seviyoruz. elini sıkmak isterdim iyi ki varsın ustam, demek isterdim. bu ülke onu anlamıyor. bir ülke onu anlamıyor.
önceden çok kafa yorar, akıl sır erdiremezdim. "yahu bu ironiden başka bir işlevi olmayan nesli kim yetiştirdi ?" , "hem de müslüman falanlar galiba, bak ayet vermiş" derdim. bu sokak delikanlısı tarzını, orhan gencebay takıntısını, popüler kültür ve aksiyon sevgisini bir türlü çözemezdim.
ha bi' de şu mahalle aşığı tarzı şiirler var. çok çay içip, çok kül tabağı kirleten postmodern çağın çocuklarıymış sadece onlar.
onlar afilifilintalar'mış, dünyabizim.com'muş, cafcaf'mış.
onlar müslümanmış.
işte onların ağababalarıdır ismet özel, sezai karakoç, cahit zarifoğlu ve diğer kankalar.
bu müslümanların 20'sinde 22'sinde elinden düşüremediği kitaplarmış: 3 mesele ve günlük yazılar. sonra arada bir fizilal-il kur'an ve dört terim var. fotokopi fotokopi ellerinde gezdirdikleri şiirmiş: monna rosa.
konuyu diğer taraflara dağıtmadan ismet özel'in bu noktada ehemmiyetine değinmek lazım. her ne kadar o kendini "kadirşinas
itaatsizlik ve tevarüs edilmemiş asalet" gibi artistik bir patinajla tanımlıyorsa da benim onu oturttuğum yer "islami aydın" profilidir.
nitekim aydın için durmuş hocaoğlu der ki:
" 'Aydın' kavramı asıl olarak Aydınlanma'nın îcâdı; tâbir 'aydınlanmış' (éclarée, enlightened), aynı zamanda 'fikir işçisi' anlamında 'entellektüel'; Türkçe'deki terim, 'enlightened' karşılığı 'münevver', sonra 'aydın', Âzerî Türkçesinde 'ziyâlı'. 'Aydın' kavramı çok aşırı iddialı, hattâ ukalâca da denebilir; çünkü nûrunu başkasından almıyor, bu îtibarla, "aydınlanmış, nurlanmış"tan ziyâde, kendisi nûrun kaynağı veya bizzat nur. "
bu minvalde solcular "aydın" kelimesini çok sevdiler. halbuki islamın şifahi geleneğinde "alim" kelimesi hem derunî hem zahirî manada bir öneme haiz idi. alim hocasının dizinin dibine oturur ondan icazet almak için zorluk çeker. alim'in tefekkür edebilmesi için öncüllere yani "vahiy ve sünnet" 'in ilmine vakıf olması gerekmektedir. lümpen ve taşralı doğulu intellect(muhakeme gücü)'nün ellerine çile çekmeden ve eziyetsiz geçtiğini farkedince aydın kelimesiyle hunharca seviştiler. tanzimat ve ondan sonraki dönemde gerçekleşen buydu. düşünürler bir manada megaloman ve çok bilmiş idi -ki bu da toplum içinde intelijansiya'yı temsil ettiklerine dair bir kanı oluşturdu. avrupa'ya gönderilen yüzlerce öğrencinin türkiye'ye gelip mabetleri ve hurafeleri taşlamasının alta yatan sebebi budur.
ismet özel'de bir dönem sol'a sarılmış bir isim olarak aydın kelimesini benimsedi. bütün bilgisel temelini bir duvara vurup değiştirse bile, değiştiremedeği yegane unsur "megolamania" 'dır. hal böyleyken, islamlaşırken beynini döndüren çarkın asli unsurları değişmemişti aslında.
bu ağababa ve onların çocukları şu an elde bulunan islamcı nesli yetiştirdi. ve damarlara modern müslümanlık zerketti, hem de bilmeyerek...
çözüm: önce bu nesillere vicdanlarda dava açmaktır. anti-siyonist veya artistik manevralarla kanayan yaraya derman olmak mümkün değildir. batı'nın minderinde savaşmaktayız hala. ondan sonra yapılması gereken avrupa'nın sıpaları kendi minderimize yani "hikmet" minderine çekmektir.
gayretler bu yönde olmalıdır. tevfik şüphesiz Allah'tan.
ancak iyi bir fikir adamı değildir. eski bir komünist olan ismet Özel şimdilerde kafatasçılığın,ırkçılığın ve ucuz milliyetçiliğin simgesi haline gelmiştir.
şiirlerinde kendisini eleştirebilen ender şairlerden, büyük insan.
--spoiler--
Yanlış çabuk kabulleniliyor, doğru süründürüyor
Ne yazık ki bir kere ölecek kadar cesur değildim
Bin kere ölüp gereksiz uğruna
Doğruya ölemedim, süründüm, ya da öyle göründüm.
Şimdi;
Döke döke yaşadığım zamanlarımı, yanlışlarımı, yalanlarımı,
hata ile savunduklarımı
Toplayarak ardımsıra gidiyorum
Yaşadığım saçmalıklar öyle uzak ki gerçeğime
Gerçek ile yetişebilecek miyim saçmalığıma bilemiyorum..
--spoiler--
başım açık saçlarımı ikiye ortadan ayırdım kimin ülkesinden geçsem şakaklarımda dövmeler beni ele verecek cesur ve onurlu diyecekler halbuki suskun ve kederliyim"