bugün

iSMET ÖZEL’iN ŞiiRi ÜZERiNE

ismet Özel’in şiiri tartışılırken, onu iki döneme ayırmak eğilimleri görülmekte. Oysa ismet Özel şiirinin, sanıldığı gibi iki dönemi değil, üç dönemi var. ilk döneminde gerçi sol hareket içinde yer almıştı ama yazdığı şiirler ikinci yeni izinde, modernist örneklerdi. Hatta, kendi imkânlarıyla bastırdığı ilk kitabı "Geceleyin Bir Koşu" – herhalde elde kaldığı için - tomar tomar Türkiye işçi Partisi şubelerine gönderilmişti. O zamanın edebiyatla ilgili kişileri, şubelerine gelen kitapları alıp, dağıtmıştı. Tabii o zamanlar herkese "tuhaf" geldi, beğenilmedi. Özel'in sosyalist şiir yazma denemeleri "Halkın Dostları" döneminde oldu. Özellikle Ahmed Arif şiirinin dönüşü ve gördüğü ilgi, bu genç şairleri hem etkilemiş, hem tedirgin etmişti. Özel'in bu dönem şiirlerinde Ahmed Arif etkisi uzaktan uzağa hissedilir. Ancak; daha önce vurguladığım gibi, bu dönem Özel’in şiirde en çok zorlandığı dönem oldu. Cemal Süreya’nın, kendilerini gerici ilan eden bu şairleri “ikinci Yeni’yi ters yüz edip kullanmakla” eleştirdiği günler. Rastlantı bu ya, ismet Özel 12 Mart ertesinde, mayıs ayında Malatya’da göz altına alındı. Meğer, o civcivli günlerde Anadolu gezisine çıkmış, Malatya’da bir pastanede kahvaltı yaparken “görünüşünden şüphelenilerek” göz altına alınmış. Tabii bunda başka bir olay da etken olmuştu. Mahir Çayan ve arkadaşları israil konsolosunu kaçırdıklarında, dönemin başbakan yardımcısı Sadi Koçaş bir konuşma yapmış, olayla “uzak yakın ilgisi olan” herkesin gözaltına alınmasını buyurmuştu. Bütün şehirlerde solcu bilinenler toparlandı. Malatya’da gözaltına alınan çok sayıda insan arasında TiP yöneticilerinden olan tanıdıklarım da vardı.
Onlardan birinin dediğini aktarayım "Ankara Hukuk’ta öğrenciydim, olayı öğrenince TiP genel merkezine gittim. Behice Hanım (Boran) hayli tedirgindi. Ricam üzerine Malatya’ya telefon açtı, göz altına alınanlardan biri olan Lütfi Kaleli’nin basımevine ulaşarak, kardeşlerinden durumu öğrendik. Hepsi, sıkıyönetim merkezi olan Diyarbakır’a götürülmüşlerdi. Malatya’ya döndüm, oradan babamın eşyalarını alıp Diyarbakır’a gittim. Neyse ki bu hukuksuzluk geri tepti, gözaltına alınanlar üç dört gün sonra serbest bırakıldılar. Babam, ismet Özel’in de kendileriyle birlikte gözaltında olduğunu, evin durumunu bilemediği için kendisini davet edemediğini söyledi. Onun gözaltı durumunu böyle öğrenmiş olduk. Şair arkadaşım Işıl Çırak ile birlikte belli otelleri dolaştık ama ismet Özel’i bulamadık."

Kendisi kabul etmese de, ismet Özel’in şiirindeki ve düşüncesindeki üçüncü dönemi bu olayın etkisine bağlayanlar var. ismet Özel, bu dönemde daha çok kimi siyasal çıkışlarıyla haklı tepkilere neden oldu. Bu dönemdeki şiirleriyle ise, yine modernist dönemindeki düzeyi yakalayamadı ve şiirde bir Sezai Karakoç özgüveni sergileyemedi. Yazgısı, hep ilk şiirleriyle kabul görmüş Necip Fazıl’a benzer. ismet Özel’de de, Necip Fazıl gibi, siyasal kaygı olmadan şiir yazabildiği dönemine gizli bir özlem sezmişimdir. Kendisinin şiirde üç dönemi arasında özdeşlik görmesinin ana nedeni de bu olsa gerek. Edebiyatımızda siyaseti içselleştirmiş ve poetikasına bir “alaşım” düzleminde eklemleyebilmiş, yine de şair kalabilmiş adların sayısı fazla değil. Yahya Kemal, Nâzım Hikmet, Sezai Karakoç, Can Yücel... . Belki Dağlarca, Ceyhun Atuf Kansu, bir başka düzlemde Edip Cansever... ismet Özel’in olduysa bir katkısı, sosyalist ya da islami şiire değil, modernist şiiredir. Ben onu “son modernist” saymaktan yanayım.
Türklüğü ve sağcılığı abarttığı için kişiliği tartışılabilir; ama şiirleri tartışılamaz bir şair bence.
bunun yaptığı şiiri ben ilkokulda yapıyordum.
Şiirlerine duyduğum hayranlığı gizleyemeyeceğim bir şair. Marksistlikten nasıl türkçü islamcı olmuş aklım almıyor, ideolojik yaklaşımları hoşuma gitmiyor ama ahmet kaya dinleyen ülkücü gibi dinliyorum kendisini.
Geçte olsa doğru yolu bulmuş "adam"dır.

Severek okuyor, dinliyoruz.
Severek okuduğumuz şair.
Politik duruşu hiç ilgilendirmez bizi. Adam şair mi şair. Nokta.
beni sinesine sarmayan
tabiattan rıza dilenmeyeceğim.

ismet Özel
son büyük türk şairidir. allah uzun ömürler versin.
Ağırlığını aşamadığım şu sözlerin sahibi;

“neyi bastırdıysan göğsüne
göğsünü soludukça büyüyen odur.”
üstadımdır.
Gerçek sözler söylenmeyenlerdir.
ismet Özel.
"eğer yollarımız birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa hiçbir yere varamayacağız." sözünün sahibi şair. bana göre yaşayan en büyük türk şairidir. bir türkçü, bir marksist, bir islamcı olsa da şiirlerini severek okumaktayımdır.
"hak yemek sol elle yemek kadar dikkat çekmedi bu ülkede"
demiş şair.
Sana çok önceden, bir yaz sonu, bir parkta
sıkılmış yumruğumu ısırarak
buna benzer bir şeyler söylemiştim
milât yok
demiştim, milât yer almayacak hayatımızda
"müslüman teröristtir. Müslümanın ilk vazifesi terörist olmaktır" diyen şeriatçı şair.
yaşayan efsane şairlerimizdendir. ilk defa yaşayan bir yazarın değeri biliniyor bunu da not edelim.
propaganda

Köleler gördüm, karavaşlar
hayaları burulmuş bir adamın ayaklarını yıkamaktalardı
artık kelimeleri kalmamış fiyatları sormaktan
saçları taranılmaktan usanmışlar
sinemalara saklanıyor kışın
yaz olunca denizin yalayışlarına
kaldırımlarda demokrat
otobüslerde dindar
geceyi
saatlerine bakarak anlıyorlar
ve sabah
gökyüzünün karnını gerdiği zaman
dağların kokusundan fabrikalar acıkınca
Köleler!
gözleri camekânlarda.

Silâhlar gördüm
namlusu akla çevrilmiş sahra topları
mürekkebin utandığını gördüm basılı kâğıtlarda
tetiğe basan parmaklarda çare yok, gördüm mürekkebi:
Çare yok, radyoları kapatsam
çare yok, secde etsem anılarıma
bu bozulmuş yeminlerin bayrakları altında
olacak şey mi duymak portakal bahçelerini
mermiler araya girmeden anlayabilir miyiz artık
hangi kızlar hangi serin yerlerimize değdi:
Sanırdık saçlarımız kumrularla kaplanır
bir çocuk, işte ırmak! diyerek haykırınca
o zaman belki çocuklar zabıtalardan daha çoktu
belki biz daha çok ağlardık bir aşk pıhtılanınca:
Gördüm
gözlerinde zındanlarla bana baktıklarını
düşündüm yaslanarak şehrin kasıklarına
düşündüm kafa kemiklerimi eritinceye kadar
nedir bu kölelerin olanca silahları
silahların köleleri olmaktan başka.

Bıkmadım
koyu renkler kullanıyorum hayatımda
koyu mavi, acıyı anlatırken
sessizce öperken, koyu beyaz
ve saçlarım hakaretlerle okşanırken
koyu bir itiraf sarıyor beni.
susmak elbette zehirlidir
ve rahatlık getirir yazıklanmak da.

Ey tenimde uzak yolculukların lekeleri!
Ey çocuklarda uyuyan intizamsız güneşler!
gelin ve boğdurun bu köleleri.

- ismet özel...
Güzel konuşan bir deli. Bu adam mantıklı olanlardan olsaydı, bu kadar sevmezdim. Belki daha az dinlenirdi belki daha çok ama böyle olmazdı. Bir sanatçı olmazdı. Bu adam da mantık aranamaması güzel tarafı, şiir gibi bir adam. Mantıksız ve güzel, en güzellerden işte.
Ona herkesten çok farklı olmak yakışanı, bize ise herkes gibi olmak uygunu düşmüş.
görsel
"cennet ümidi içinde cehennem hazırlıkları yapıyoruz."
Şiirlerini yığınla imgeyle doldurduğu için şiiri halka inememiş fakat buna rağmen iyi şiirleri olan, fikirlerini beğenmediğim şairdir.
vasat şairdir. fikir adamı filansa hiç değildir.

sen kim oluyorsun diyebilenler olabilir...
olsun..
ben şairden de, şiirin iyisinden de anlarım.

şiirinin karakterine,
o çok kıymetli fikirlerinin sanatlı ifadesine,
kelimelerinin arasında saklanan büyük anlamlara güleyim.
bu adamın şiirlerinde çok derin anlatımlar olmadığını bilmiyor muyuz?
derin bir fikir adamı rolü kasmaktan başka bildiği hiçbir şey olmamıştır.

batıyı doğuyu, tarihi, medeniyeti, siyaseti, soyolojiyi, toplumsal gerçeklikleri, aşkı hiçbir şeyi bu heriften öğrenmem. öğrenen sümüklülerle de münasebetim olmaz.
hadi hadi.
...acıdım ömrümce;
neler vermezdim seni görmek için gibisinden cümle kuranların haline
uğruna dağları delmem, ummana dalmam, atmam ateşe naçiz bedenimi
kovalamam peşini davet etse bile eteklerin
hepsi yerin dibine geçsin daüssıla malihulya nostalgia
sen nasılsa olsa tıpkı hep olduğu gibi defalarca
görüneceksin ahret gözüme...
türk edebiyatının en büyük şairlerindendir kendisi. komünist olarak başladığı şairlik hayatına, müslüman olarak devam eder(kendi deyişiyle). son dönemde türkçüdür biraz. daha farklı değerlendiriyor ya neyse. istiklal marşı derneği'ni kurmuştur ayrıca. yazarlık yanı da hiç fena değildir.
yine bir güz büyümekte kanında gölgelerin...
güncel Önemli Başlıklar