Sizin mesainiz önümüzdeki şu 2 ay seçim değil miydi lan?
O tarladan alınan 4 çuvalın 2sini zimmetine mi geçirdi bu adam? Saray mı yaptırdı? Oğlu gemicik mi aldı?
Avrupanın anasını sikip, 3 haftada fransanın içinden geçip, kuzeyde norveçi bile katıp, doğuda bir tek sovyetler ve türkiye ile sınırı kalmış trakya sınırına dayanmış hitler vardı aq!!!
Türkiyeye dalsa ne bok yiyecektin?
Alman panzerine 1914 model kurmalı tüfek 5-10 tayyareyle mi karşı koyacaktın?
Tek şansın... olabildiğince bir piyade ordusuna en uzun süre sahip olup karşı koymaya çalışmak.
Neyle besleyecektin hali hazırda her an dalabilecek bir hitlere karşı her an hazır kıta tuttuğun bir orduyu lan?
Ben o 2 çuval buğday 1 keçinin hesabını tutan dedenin aq!
ismet inönü bir gün milli eğitim bakanı'nı ziyaret eder. Sohbet sırasında cebinden kağıt çıkartır ve Osmanlıca Türkçesi ile bir cümle yazar. Milli eğitim bakanı'na gösterip "oku bunu" der. Bakan "efendim ben bunu okuyamıyorum" deyince ismet inönü hahaha diye derin bir kahkaha atar ve "nihayet bu günleri gördük" der. Ne acı bir anı.
boraltan köprüsünde iade edilen askerler, 2. dünya savaşı sırasında sovyet ordusundan nazi ordusuna geçmiş, sovyet ordusuna kurşun sıkmış sovyet vatandaşı askerler. naziler savaşı kaybedince, kurşuna dizilmemek için türkiye'ye kaçtılar. sovyetlerin gözünde en büyük vatan hainliğini işlediler. ne yapacaklardı burda, "yıllık geleneksel nazi pilav günü buluşması" mı yapacaklardı? ben de olsam ben de aynısını yapardım.
Mevcut politik durum neyse ona göre davranmıştır.
iyi bir askerdir kurt bir siyasetçidir.
Türkiye gibi coğrafi olarak çok stratejik noktada olan bir ülkeyi savaşa sokmamış çok iyi iş çıkarmıştır
Churchill gibi bir inatçı keçiyi bile Adana Yenice'de bezdirmiştir.
Hataları vardır onlarda tartışılır ama hain kesinlikle değildir.
Not : inönü'ye hain diyenleri 2 saat cepheye bırakacaksın annecim annecim diye ağlarlar
Hatası da başarısı da vardır.
Ama bazı hataları var ki dehşet.
Hele ki boraltan köprüsünde Sovyet askerlerinden kaçan Türkiye'ye sığınan yüzlerce Azerbaycanlı ırkdaşları Sovyetlere teslim edip hepsinin infaz edilmesi. Halbuki uluslararası hukuka göre geri iade etmeye bir gerekçe yoktu. Sovyetler bile iade için bir baskı yapmayacakken böyle bir ihanetvari hareket tamamen korkaklıktandır.
Milli mücadele başladığında istanbul hükümeti ailesine bir kötülük yapar diye Malatya’ya göndermek zorunda kalmış ve iki yıl ailesinden uzak kalmış,
Babasının ve oğlunun ölüm haberini Yunan polatlıya dayandığında almış, bu büyük acılara rağmen tüm metanetini koruyarak düşmanı iki kere geri püskürtmeyi başarmış,
Atatürk’ün silah arkadaşı, batı cephesi komutanı, Genelkurmay başkanı ve cumhurbaşkanımızdır.
Bu vatanı bize emanet etmiştir. Ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz.
günümüzde az bulunan bu özelliklere sahip pek çok devlet adamımız varmış o dönemde ki, bugün sahip olduğumuz topraklarda bir cumhuriyet kurabilmişiz.
bu vesile ile gazi atatürk ve ismet inönü arasında geçen bir tarihi anekdotu aktarmak istiyorum.
ismet paşa ve atatürk çankaya köşkünde rutin buluşmalarından birinde lahve içerler.
ismet paşa'nın canı biraz sıkkındır.
kahveden sonra atatürk sorar: "hayrola ismet?.. sende bir fevkaladelik var bugün... ne oldu?.. neye sinirlendin?"
paşa yanıtlar;
"türk hava kurumu'nun toplantısı vardı da... fuat beyi (thk başkanı) epey terlettim... istifaya falan kalktı..."
atatürk nedenini sorar;
"çalışkan çocuktur fuat... kurumu da iyi yönetiyor."
ismet paşa;
- bunlara bir diyeceğim yok... fakat canımı sıkan bir şey oldu. hesaplarda bir kuruş oynuyor. "
bir kuruş.
evet türk hava kurumunun hesaplarında 1 kuruş açık vardı.
delikli 1 kuruş.
ve bu ismet paşa'nın canını sıkıyor hatta türk hava kurumu başkanı istifa etmek istiyor...
inönü:
"daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti... bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim. bulamamışlar...
fuat beyin hassasiyetini anlıyorum... ama milletimiz ondan daha hassastır... verdiği paranın nereye gittiğini mutlaka bilmek ister... istifa bu gibi hallerde en kolay çıkar yoldur... ama kimseyi rahatlatmaz... hatta söylentilere bile sebep olur."
atatürk:
"demek mesele bu... bir kuruşun hesabı seni bu kadar üzdü... haklısın... kırk para (bir kuruş) günün birinde 40 lira, 40 lira da 400 lira olur... bu da giderek büyür halkın ağzında... cumhuriyet'i kurarken böyle bir kuruşlara çok ihtiyacımız oldu.. peki ne yaptın sonunda?"
inönü:
"memurları seferber ettim... ve bir kuruşun yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup, çıkarttırdım... bizim milletimiz cömerttir, elindekini, avucundakini verir... ama verdiğinin doğru, dürüst yerlere harcandığını görmek ister... buna inanmak ister."
işte delikli 1 kuruşun hikayesi.
bu ülke yoksulların, yetimlerin hakkıyla kuruldu ve bir dönem buna dikkat edilerek yönetildi.
o yoksulun yetimin 1 kuruşluk hakkı dahi gözetildi.
