gerçekleri kabullenmek istemeyen, islamk ile ekmalisz arasında sıkışmış, bir tarafı seçmek yerine iki zıt ucu beraber yaşamaya çalışan kemalist kardeşler için okunası itiraf.
--spoiler--
Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı, okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olması değildi. Uzun yıllar devlet, eğitim sorununa eğilmemiş, kütlesel eğitime önem vermemişti. Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-islâm dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.
yobazların ne kadar yalancı alçaklar olduğunu bizzat kendilerinin itiraf etmesine vesile olmuş sözde itiraftır.
şu rezillerin sözde alıntı yapıp sunduğu metne bir bakın!.. "kütlesel" filan!... oysa metnin aslı tarihci76'nın verdiği linkte...
yobazların bu derece yalancı olmalarının izahı nedir? şöyle:
bunlar öyle alçaklardır ki dinlerinin kendi pis yalanlarına ihtiyacı olduğunu düşünürler. ne ki, olmayan akıllarınca, hedef belledikleri kişi ve kesimlere yalanlarla saldırınca dinleri ihya olacak, kendileri de gaza yapmış, sevap kazanmış olacaklar!.. işte dine hakaretin büyüğü budur!.. yahu insanın dininin yalan yoluyla hizmet edilmeye ihtiyacı içinde olduğunu düşünmesinden büyük hakaret olur mu dine?
sonra bunlar "hak geldi batıl zail oldu" derler!.. doğrudur. peki hak nedir? doğru olandır. batıl nedir? yalan olandır. doğrunun yalana ihtiyacı olur mu? doğruya yalanla hizmet edilemez. ancak yalana yalanla hizmet edilebilir. dolayısıyla dinlerine yalan yoluyla hizmet etmeye kalkanlar dinlerini batıl konuma düşürmüş olurlar.
cumhuriyet düşmanı kesimlerden -ki biliyorsunuz pek fazlacadırlar- irticacı olanların savundukları sözde "arap-islam" kültürü ile bağı koparma temalı bir itiraf.
bunun gerçek olmadığını dönemin sağlam kaynaklarından teyit etmek mümkün ve yukarıda bazı entrylerde varken tekrar etmek gereksiz.
ben şunu söyleyeceğim; velev ki cumhuriyet devrimini kuran kadrolar arap-islam kültürünün türk kültürü içerisine bu kadar girmesini engellemek ve bağımsız olarak türk kültürünün zaten var olduğunu göstermek adına böyle bir yola girişti, buna da zaten hak veririm.
adamlar ulus devlet kurmuşlar, arap kültürünü illa yaşatmaya çalışacaklarını zaten beklememek gerekir, gelelim din konusuna, iddia makamı bu devrimin sözde "dinin toplum üzerindeki etkisini azaltmak için" yapıldığını söylüyor.
bunun da kabul edilecek noktaları olduğunu görmemek için senelerce hiç bir şey öğrenmeden yaşamış olmak gerekir.
bugün hala halk gözünde "çalıyorsa da en azından bizden, en azından imanlı" mottosuyla oy toplayan bir siyasi kuruluş varken, kutsal kitap sallamak "halkın gözüne girmek" mottosuyla yapılıyorken dinin toplum üzerinde bu denli hale gelmesi, sözde iddia makamı haklıysa bile yapılanları haklı kılar.
1895 yılında ittihat ve Terakki Partisi’nin savaştan önce yaptırdığı araştırmaya göre, okuma yazma oranı yüzde 40’lardadır… Hatta aynı yıl yapılan başka bir araştırmaya göre oran yüzde 60’a kadar çıkıyor.
Tabii gerçek okur-yazar oranını tespit etmenin en sağlam ölçüsü, gazete ve dergi tirajlarıdır…
1908-1914 tarihleri arasında Osmanlı Devleti sınırları içinde yayınlanan 801 dergi ve gazetenin toplam satışı yüz bin civarındadır.
1920-1925 yılları arsında gazete ve dergi çeşidi 252’lere, okur sayısı 40 binlere düşmüştür.
Harf Devrimi’nden (1928) sonra, gazete ve dergi sayısı 50’lere, okur sayısı de 20 binlere gerilemiştir.
Anlaşılan o ki, Harf Devrimi, bize anlatıldığı gibi “okuma-yazmayı kolaylaştırmak” için yapılmadı.Ya ne için yapıldı.Zaten halk türkçe konuşuyordu, alfabe değişikliği yazı değişikliğidir eski yazı yeni yazı kavramıda buradan gelir.Önceden halk arapça yazarken harf inkilabından sonra latinize yazmaya başladı eee ne fark var hani bu millileştirme hareketiydi.Mevzu çok basit arap kültürü denilen hadise aslında islam kültürü arap alfabesi yerine latin alfabesini almak bu kültürden uzaklaşıp batı kültürüne yanaşmak demektir.Zaten hatırat bu durumu ifade ediyor.
bazı arkadaşların çok saf olması ülkem için beni derinden üzüyor.Öncelikle bir cemiyetin bir partinin araştırma yapması için mutlaka iktidarda ya da yönetimde olması gerekmiyor meşrutiyetin ilanına ise hiç mi hiç gerek yok.ittihat ve terakki 1889 yılında kurulmuş olan siyasal bir cemiyettir.Kendi görüşleri doğrultusunda bir iktidar arayışında olan ittihat ve terakki 19.yy son dönemlerinde oldukça faaldir.Bu grubun ve Jön türkler'in yapmış olduğu faaliyetlerin yanında bahsettiğimiz okuma-yazma araştırması tırışka kalır.Saf omak suç değil fakat meşrutiyeti ilan ettirip iktidara gelmeden böyle basit bir araştırmanın yapılamayacağı fikri bir insanda nasıl vuku buluyor hadi buldu bunu dayanak yapıp kendi saflığı ve cahilliğiyle başka insanları suçlamakta neyin nesi.
malum yalancıların, yalanlarını sürdürmek için zorlanmaktan basur olmasına vesile olan iftiradır.
şunların haline bakın!... abdülhamit devrinde kamuoyu araştırma şirketleri, derdi abdülhamit'i devrimek olan ve takibat altında olan bir cemiyetin, memleketteki okuma yazma oranını öğrenmeyi de dert edip, koca imparatorluğu kapsayan kamuoyu araştırmaları yaptırması filan!...
iyiymiş!... bunların "filinta" dizisini fazla ciddiye alan ergenler olduğu ortada...
ismet inönü'nün harf devrimine ve alfabe değişikliğine karşı oluşunu ben 20 yıldır biliyorum. bunun sebebi ise ismet inönü'nün osmanlı türkçesini yani arapça ve farsça karması olan bir alfabeden vazgeçmek istemeyişi harf devrimiyle gelecek yeni sistemi bilmeyişinden dolayıdır.
bunu m. kemal atatürk ile paylaşmıştır. ama en iyi ''ikici adam olma özelliği'' ismet inönü'nün bu konuda tavrının değişmesine sebep olmuştur. şimdi bir kısım bireyler camileri ahıra çevirdi diyerek ismet inönü'nü eleştirirken, çok iyi bir manevra ile taktik değiştirip harf devrinde atatürk ile inönü'yü zıtlaştırmaya çalışıyorlar. bence bu taktik tutmaz. çünkü bu millet bu iki kahramanını çok iyi tanıyor. ama sorsan yüzde doksanımız emevi ve abasi dönemindeki halifeler kimlerdir, islam'a ne tür katkıları olmuştur (hadislerde dahil) bilmezler. zaten temel sorunda bu ya. bazıları bize islam'ı öğretmiyor, dayatmaya çalışıyor.
gayet makul ve mantıklı bir beyandır, itiraf falan değil;
şimdi yobaz çakallığı böyledir, arap geçen bütün yerlerde bir "-" koyup arap-islam olarak değiştirir ve cahilleri bir bir avlarsınız.
yer miyiz? yemeyiz elbette.
din ile birlikte kültürü ve dili de ithal edip, kendi öz benliğinden kopmuş bir millet vardı ortada. bu millet öyle bir milletti ki, ileri gelenleri "türkçe zayıf bir dil, sağlam bir dile kavuşmak için tamamen arapçayı kabul etmeliyiz" diyecek kadar asimile olmuşlardı.
-e bu durumda aklı başında bir lider ne yapar? bu yozlaşmayı, bu asimilasyonu bıçak gibi keser atar.
yaptı da nitakim.
hain ve kahpe arapları çok seven varsa, siktirsin gitsin koyun koyuna yaşasın kandan geçilmeyen ortadoğu mezarlığında.
işte gerçek satırlar;
"Harf inkılabı bir okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. Okuma yazma kolaylığı Enver Paşa’yı tahrik eden sebeptir. Ama, harf inkılabının bizde tesiri ve büyük faydası, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. ister istemez Arap kültüründen koptuk. Arap kültürünün ve Arap dilinin tesiri hakkında, yeni nesiller bizim kadar fikir edinemezler. Bir misal olarak söylemek isterim: Benim çocukluğumda kültür sahibi adamlar, Türk dilinin kifayetsizliğinden, eksikliğinden meyus olarak bahsederlerdi ve bunun için cemiyet içinde hem Türk diye bir millet olarak Araptan ayrılığı kaldırmalıydık., hem de sağlam bir dile kavuşmak maksadıyla Arapça’yı kabul etmeliydik, derlerdi. Yani vaktiyle devleti kurarken ve Türk dilini yaparken Arap dilini kabul etmek doğru olacaktı, görüşünü hararetle savunurlardı."
