cahil kalma konusunda ısrar eden yazarları bize ifşa ettirmesi.
cahil cühela takımına gelsin. okuyalım güzelleşelim;
"ege adaları 1946 ve 1948 yıllarında türkiye hükümetinin önüne iki kere geldi. çünkü bu adalardaki hazine arazilerinin orjinal tapuları osmanlı imparatorluğu sonrasında türkiye hükümetinin elinde kalmıştı. özellikle rodos ve girit adalarındaki kilise arazilerinin ne olacağı konusunda ingiltere, italya ve ada halkını çoğunluğunu oluşturan rumlar arasında büyük hukuki problemlere sebep olmuştu.
ada halkını oluşturan rum'lar kilise arazilerinin osmanlı yönetiminde kendilerine verildiği konusunda ısrar ediyorlardı. italyanlar girit'de ingilizler de rodos'da bu arazilerin askeri üs olarak kendilerine bırakılması konusunda ısrarcıydı. bu şekilde 26 ada hakkında hukuki çıkmazlar vardı. sorunu halletmek için ingiliz hükümeti italyan tarafına gerekli tazminatları vererek adalar üzerindeki tüm haklarını istedi. italyan hükümeti buna razı oldu ve tazminat karşılığında ingiltere lehine ege adaları konusunda haklarından vazgeçti.
ingiltere hükümeti ismet inönü'nün idaresi altındaki türkiye cumhuriyeti'ni ve yunanistan hükümetini konuyu görüşmek ve çözüme ulaştırmak üzere londra konferansına davet etti. ismet paşa "bu konu artık bizim konumuz değil, ingiliz ve yunan kendi aralarında halletsin" diyerek görüşmelere heyet göndertmedi. sadece nüfus çoğunluğu fazla olan kıbrıs ve rodos konusunda herhangi bir görüşme yapılacaksa bir heyet gönderebileceğini ingiltere'ye iletti.
türk heyeti görüşmelere katılmayınca yunan tarafı ingilizlerden osmanlı'dan kendilerine verilmiş olan imtiyazların devamını istedi. ingiltere şifreli telgraf mesajlarıyla durumu türk tarafına ileterek osmanlıya ait olan ve türkiye hükümeti elinde bulunan tapuları istedi. tapuları vermeyi reddeden ismet paşa, "osmanlı'nın artık hiç bir hukuki geçerliliği kalmadığını, türkiye hükümetinin elinde bulunan hazine tapularının da hukuki geçerliliğinin bittiğini ve türkiye'nin kıbrıs ve rodos adaları hariç tüm ege adaları konusunda haklarından vazgeçtiğini ingiltere tarafına beyan etti. türkiye resmi olarak ege adaları konusunda elinde tapuları olduğu halde tüm haklarından feragat ettiğini açıklayınca konu ingiltere ve yunanistan arasında görüşmelere açılarak sulh edildi."
--spoiler--
ardında cahil, cühela, rezil olmayı seven yazarlar bırakması. trablusgarp'ta italyanlara bırakılmış adaların yunanistan'da işi ne?
--spoiler--
Ardında bedava tarih dersi almak isteyen yazarları bırakmış. Sorun Değil Ders Veririz.
--spoiler--
1912 yılında imzalanan Ouchy(Uşi) Antlaşmasına göre italya Oniki Ada'yı Osmanlı imparatorluğu'na verecekti. Ancak adaların, Yunanlılar tarafından işgal edilebileceği düşüncesiyle Balkan Savaşı'nın sonuna kadar italyanlarda kalmasına karar verildi. Ancak italya bu adaları Osmanlı imparatorluğu'na vermekten vazgeçerek kendi topraklarına kattı. I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı imparatorluğuna imzalatılan ve Türk milletinin asla tanımadığı, Milli Mücadele'yi zaferle sonuçlandırması ile uygulanmasına izin vermediği Sevr Antlaşması'yla Oniki Ada ve Meis italya'ya bırakıldı. Lozan Antlaşması'nda da Oniki Ada'nın italyan yönetiminde kalmasının kabulüne ülkenin iç sorunları nedeniyle mecbur kalındı. II. Dünya Savaşında italya'nın 1943'te teslim olmasından sonra ingilizlerin adaları alma girişimleri başarısızlığa uğradı. Denetimi ele geçirmiş olan Alman birlikleri ancak Mayıs 1945'te adalardan çıkarılabildi. Adalar Paris Antlaşmasıyla 1947'de resmen Yunanistan'ın yönetimine geçti.
--spoiler--
türk ordusuna "düşmanınız dış ülkeler değil içerideki halktır" mantığını enjekte ederek ordu'nun sanal düşmanlar türetmesini sağlamak.
bu sayede türk ordusu asıl düşmanı önce komünistler, sonra dindarlar olarak algılamıştır. ta ki kıbrıs'ta rum'lar türkleri doğrayana kadar. kıbrıs varış harekatı ile inönü efsanesi bitmiş yerini karaoğlan ecevit almıştır.
Sergilediği başarılı diplomasiyle TÜrkiye'yi ikinci dünya harbine girmekten kurtarması.
Senelerdir zulüm altında yaşayan milli kahramanımız, istiklal harbimizin bir numaralı ismi Kazım Karabekir'e iade-i itibar edip meclis vekilliğine getirmesi.
Türkiye'de güdümlü bir şekilde de olsa çok partili sistemin önünü açması.
(Diğer arkadaşlar gibi ironi yapmıyorum. Doğrusuna doğru diyorum... Atatürk'ü eleştiremediği için her suçu inönü'ye atanlardan değilim.)
--spoiler--
"batı ittfakı yıkılır yeni bir dünya düzeni kurulur türkiye'de bu yeni düzen içinde kendi yerini alır" diyerek abd'ye meydan okuyup yine de abd'ye gidip johnson'a tekmil vermesi ve yeni kurulacağını iddia ettiği dünya düzeninde ısrarla kendisini azarlayan abd'nin yanında yer alması.
--spoiler--
kendisi abd başkanı johnson'a tekmil vermemiştir; aksine bu görüşme sonrasında sovyetler biliği ile yakınlaşma sürecine girilmiştir, dış politikada amerikaya bağımlılığın azalması taraftarıdır.
mustafa kemal'e bir çok açıdan ve nedenden dolayı müthiş saygı duyarım, akp'ye hiç bir zaman sıcak bakmadım, kendsine şakirt diyenlerin sahte olan bir kesimi ile hep mücadele ettim ancak,
sırf şakirtlere muhalefet olacak diye de , ismet inönü'nün başarılarla dolu bir hayatı varmış gibi bir yalana da ortak olamam.
birincisi, kendisinin önemli bir asker olduğu söylenir, ancak kendisinin yaşadığı dönemin tamamını ele aldığımız da kayda değer hiç bir başarısı yoktur, inönü savaşları kurtuluş savaşının yönünü falan değiştirmemiş aksine sonunda yunan ankara'nın kapısına dayanınca, atatürk bizzat tekrar cepheye inmiş ve sakarya muharabesinde bizzat cephede orduyu yönetmiş, o günden sonra da ismet inönü orduyla ilgili hiç bir yönetime yaklaştırılmamıştır bile, kurtuluş savaşının askeri dehaları en tepeden atatürk başta olmak üzere, fevzi çakmak ve kazım karabekir ve ismi saklı altlardaki başkalarıdır ama ismet inönü kesinlikle değildir.
ikincisi, bürokrat olarakta bir başarısı yoktur, aksine lozan'da ki bürokratik hezimetinin sıkıntıları halen geçmemiştir.
üçüncüsü, devlet yönetiminde de özellikle de atatürk'ün ölümünden sonra maalesef epey bir tahribatı olmuştur.
benim asıl bir türlü çözemediğim olay ise, atatürk'ün neden kendisine bu kadar büyük bir hamilik gösterdiği ve tahammül ettiğidir, ne tuhaftır ki, ismet inönü kendisinin sınırsız hamisi atatürk'ün ölümü ile sanki ona bir nefret kusmuş ve ona dair her izi sistematik bir biçimde yok etmeye çalışmıştır, gerçi bazı kuvvetli bilgiler atatürk'ün ölümünden hemen önce bu hamiliği geri çektiği ve hatta kendisinin infazını istediğine dairdir ve hatta kendisinin bu infazın gerçekleştiği bilgisi ile vefat ettiğine dairdir.
bu arada bir dip not daha: bugün bir çok araştırmacı atatürk'ün ağır ağır zehirlenerek bir suikast sonucu öldürüldüğünü iddia eder, bu suikastın baş şüphelisi olarak da atatürk'ün bir tane bile bırakmaksızın bütün yuvalarını kapattırdığı dönemin mason locası gösterilir, atatürk'ün ölümünden hemen sonra başa geçen ismet inönü'nün ilk yaptığı ülkesel icraatlardan birisi ne mi olmuştur? ilginç ama o atatürk'ün kapttırdığı mason locasını yeniden açmak.
"batı ittfakı yıkılır yeni bir dünya düzeni kurulur türkiye'de bu yeni düzen içinde kendi yerini alır" diyerek abd'ye meydan okuyup yine de abd'ye gidip johnson'a tekmil vermesi ve yeni kurulacağını iddia ettiği dünya düzeninde ısrarla kendisini azarlayan abd'nin yanında yer alması.
johnson'ın yazdığı küstahça bir mektuba cevaben tıme dergisine verdiği bir röportajda;
"Batı ittifakı yıkılır, yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada yerini alır" diyecek kadar kendisine ve halkına güvenen bir liderdir, zamanın politikacı geçinen mahalle esnaflarından gayet önde olan bir insandır.
ek olarak uyutulmuş müridler kendisi zamanında camiler domuz ahırı yapıldı gibi bir martavala inanırken elin yahudisi başbakana cesaret madalyası takmıştır.
şüphesiz ki inönünün yanlışlarıda olmuştur ancak iddia edilenlerin tamamına yakını asılsız gerçek dışı suçlamalardır.
- ege adalarının yunanistan'a veren italyadır.almak için savaşman gerekir.ama sizde haklısınız yıllardır italyanlar bize vermeyi teklif ettiler inönü istemedi şeklinde ucuz bir yalan pomplanmaktadır.
- atatürk'ün bitirme noktasına getirdiği kerkük, musul bölgesinin ingiltere'ye terketmesi iddiası nasıl bir zekanın ürünüdür anlamak güç.biz musulu almak için bir yandan diplomatik mücadele verip diğer yandan da gerekirse savaşmak için hazırlanırken şeyh said isyanı ingiliz eliyle topraklarımızda çıkartılmış ve bu olay sırasında devlet bütçesinin üçte biri bu isyanı bastırmaya harcanmış ve masada kerkük petrollerinin %10'unun 25 yıl boyunca alınması karşılığında bu sevdamızı ertelemek zorunda kalmışızdır.zira savaşacaksan cebinde paran olması lazım.ne Mustafa Kemal nede ismet paşa enver zekasında hayalperest insanlar değildi.ihtiyatlı gerçekçi insanlardı.asla ülkeyi felakete sürükleyebilecek maceralara girmediler.
- atatürk'ün kapattırdığı mason localarının tekrar açtırılması eleştirilecek bir hatadır.bu eleştirilmelidir.
- türkiye cumhuriyetinin ilk defa abd'ye borçlandırması iddası külliyen yalandır.Türkiye 1954'e kadar hiç borçlanmamıştır.kısa vadeli yatırım amaçlı krediler kullanmış hepsini çatır çatır ödemiştir.ayrıca osmanlıdan kalan borcuda aslanlar gibi ödemiştir.Türkiye cumhuriyeti ilk kez demokrat parti zamanında dış borç almıştır.chp iktidarı devrederken tek kuruş borcu yoktu ülkenin.
- "seçimle iktidara gelemezsen, erken kalk darbe yap" geleneğini kurumsallaştırması iddiasıda gülüntür.inönüye rağmen darbenin yapıldığı resmi belgelerle sabittir.1961'de yapılacak olağan genel seçimde dp'nin bir daha iktidar olamayacağı hatta 1957 genel seçiminde aslında dp'nin %47 chp'nin %41 oy almadığı seçimi chp'nin kazandığı ama binbir hile ile tabelaya bu rakamların yazıldığı bilinmektedir.ancak bu kez dp'nin büyük oranda bir halk desteğide kalmadığı ve 59 buhranının etkisiyle faşizminde doruk noktaya ulaşmasıyla artık günlerinin sayılı olduğu aşikardı.böyle bir ortamda 1960 ihtilali yapılmıştır bu diğerleri gibi bir darbe değildir zira bu darbeyle komuta kademeside indirilmiştir. bu bir albaylar darbesidir.yol yapmıştır doğrudur ama inönünün belkide kazanacağı ilk seçime engel olmuştur bu darbe.
- sandıkta yenemeyeceği rakibini dar ağacında astırması iddiası da ahlaksızca bir iftiradır.mendereslerin asılmaması için yoğun gayret sarfettiği ispatlı belgelidir.
- güney amerika modeli demokrasi(!) anlayışını türkiye'ye ithal etmesi suçlaması yukarıdaki iddiaların devamı olan manasız bir suçlamadır.inönünün bu ülkede çok partili hayatın yerleşmesi için kendi iktidarını terkedecek kadar demokrat biri olduğu su götürmez bir gerçektir.
- hemen hemen tüm çocuklarını devletin parasıyla amerikalar'da okutması çok ağır bir suçlamadır.tam tersi inönü 5 kuruşluk yolsuzluğu olmayan devletin parasını iktidarı döneminde her daim dikkatli kullanmaya özen göstermiş hatta bu anlamda çok zaman işin b.kunu çıkarmış bir siyasetçiydi.malatyalılar herşeyin en son malatyaya gelmesinden nefret ederlerdi zira laf söz olmasın diye malatya bu yüzden çok haksızlığa da uğramıştır.
- nuri demirağ uçak fabrikalarını kapattırıp fransa'dan uçak sipariş etmesi tam bir hayal mahsülü iftiradır.uçak fabrikalarını kapatan demokrat parti iktidarıdır.
- adnan menderes'i astırıp süleyman demirel gibi birini 60 yıl türkiye'ye musallat etmesi iddiası tarih bilmez birinin uydurduğu bir palavradır.bu palavra, akp ideologlarının birkaç yıldır pompaladığı çocuk zekasındaki propogandaların bir tezahürüdür.zira ısrarla demirel kötü ama aynı yolun yolcusu özal iyi propgandası yapılmaktadır.hele hele sola karşı,chp'ye karşı yoğun ve aşağılıkça bir mücadele vermiş demirelin inönü ile arasında bağ kurulmaya çalışılması akla mantığa uymayan bir iddiadır.kıbrısta başlayan katliam bunun üzerine abd ile yaşanan gerilim ve meşhur johnson mektubu ve devamında ismet paşanın abd'ye çektiği rest sonrası apar topar adalet partisi genel başkanı ragıp gümüşpalanın bir gece aniden ölmesi sonrası ap genel başkanı olan süleyman demirelin kimler tarafından ap'sine başkan yapıldığı ortadadır.okyanus ötesi projelerini ismet paşaya yüklemek en hafif ifadeyle tarih bilmezliktir.
- hiç yaşanmamış savaşları yaşanmış gibi tarih kitaplarına yazdırması birinci inönü ve ikinci inönü savaşları şeklinde bir iddia herşeyden önce Allahsızlıktır.ingiliz yunan kaynaklarıda mı yalan söylüyor.avgin savaşları neyin nesidir.bu kadar mı küçülüyorsunuz binden fazla şehidin bir sürü yaralının bir sürü esirin olduğu bu muharebeleri inkar ederek ne elde edeceğinizi sanıyorsunuz.
bırak bu palavraları ismet inönüyü geç sizin derdiniz mustafa kemal.önce içinden geçenleri mertçe dile getir mustafa kemale kininizi ismet inönü üzerinden kusmayı bırakın adam olun mert olun.
ismet inönü hatalarıda olan ama sevapları misliyle fazla olan bir siyasetçiydi ve kahraman bir askerdi.elbette bir mustafa kemal değildi.zaten öyle olsa bugün bu durumda olmazdık yani işbirlikçiler eliyle adım adım bölünmeye sürüklenmiyor olurduk.dolayısı ile ismet paşanın yanlışlarını tartışmak değil sizin yaptığınız cumhuriyete devrimlere kininizi kusmaktır.e nasılsa kargaların mustafayı kovaladığı devir bugün.korkacağınız bişey yok.dileyen mustafa kemale bile alenen sövebiliyor artık.rahat rahat sövebilirsiniz aracılar kullanmanıza gerek yok.
ismet paşa hiç öyle atatürk düşmanı falan değildir zira atatürk savaş stratejilerini ismet paşadan almıştır. ismet paşa memleketin yetiştirdiği ve vatanını seven önemli şahsiyetlerdendir. o olmasaydı kurtuluş savaşı kazanılmaya bilirdi. zekası ile düşmanı çepe çevre kuşatmış ve ümüğünü sıkmıştır.
mustafa kemal atatürk'ün vefat ettiği gün ve cenazesinin kaldırıldığı gün ziyarete gitmeyip vefatından hemen bir gün sonra kendisini cebren ve hile ile cumhurbaşkanı seçtirmesi.
bilindiği üzere yasadışı gönül ilişkileri ve gayrı meşru çocukları ile meşhur adnan menderes' ismet inönü' muhalefetteyken iktidardadır.
o dönemde bir gazateci adnan menderes'in bu yasadışı gönül ilişkilerinden birini fotoğraflar ile belgeler.
fotoğraflar ismet inönü'ye getirilir ve adnan menderes' hakkında kara propaganda malzemesi olarak kullanılması önerilir.
fakat ismet inönü "özel hayatıdır kaldırın bu fotoğrafları" der ve bunun siyasi rakibine karşı malzeme yapılmasını engeller.
başarı sayılmasada ahlak konusunda insanlara ders verdiğini zanneden bir zihniyetin kendisinin eline su dökemeyeceğini kanıtlar nitelikte insanlık dersidir.
şimdi kaynağı belirsiz kaset, ses kayıtları ve yalan haberler ile dolu akp' iktidarı düşünüldüğünde zamanında buna tepki koyabilmiş belkide tek türk liderdir. şimdi gelsin eksiler.
atatürk'ün zamanında zirveye taşıdığı ülkeyi geriletmeyi başarmıştır, ismet inönü. ben bu adamın devamı olarak tayyip erdoğan'ı görüyorum. ikisinin de yaptıklarını ele aldığımızda her şeyi birbirine benziyor.