Atatürkün cenazesine bile gitmemesi.
Ayrıca cumhurbaşkanı olduğu vakitten itibaren tüm paralardan atatürkün resmini kaldırmıştır. Bu durumu düşününce günümüzde 15 Temmuz parası basıldı diye bir tarafları tutuşanlar ismet inönünün cumhurbaşkanlığını pek öven insanlar oluyor. Enteresan.
Araştırırsanız eğer ismet inönü'nün makam mevki sevdası yüzünden Atatürk'ün son dönemlerinde Atatürk'e karşı çıktığını öğrenebilirsiniz. Nankör bir insandır inönü.
Fakat Milli mücadelede önemli zaferler kazanmıştır.
Boraltan katliamı gelir. Rusların eziyetinden kurtulmak için türkiye sınırlarına dayanan 150 ahıska türk'ünü içeri almayarak ruslara teslim edip kurşuna dizikmelerine sebep olmuştur.
bu konuda benim aklıma ilk gelen şey- türkiye´yi ikinci dünya savaşına sokturmamasıdır.
bu öylesine büyük bir iyiliktir ki, bu iyiliğin ne büyük bir iyilik olduğunu ancak ikinci dünya savaşına girmiş ülkelerde yaşamış olduğumuz ve bu büyük savaşı bizzat yaşamış şahıslarla konuştuğumuz zaman anlarız.
türkiye bu savaşa girseydi, resmen tarumar olurdu- o içinde oturduğunuz şehirler de hiçbir zaman şu anki şehirler olmazlardı.
Savaş kazanılmış, Almanya ezilmişti... Faşizm tehlikesi ortadan kalkmıştı.
içeride de, yalnız muhalefet edenler değil, ileride muhalefet edebileceğine dair en küçük bir kuşku bulunanların hepsi öldürülmüştü!
"Kollektivizasyon" tamamlanmış, üretim biçimi ve ilişkileri değiştirilmiş, aristokrasi ve burjuvazi tasfiye edilmişti...
Artık rejimin demir kasnakları azıcık gevşetilebilir, insanlara azıcık daha nefes alma olanağı sağlanabilir, rejim güleryüzlü olmasa bile azıcık sırıtabilirdi...
Ortadan kaldırılmış olan "özel hayat" azıcık geri gelebilirdi...
Yıl 1945, 1946 falan... Ülke, Sovyetler Birliği...
Herkes, başta Rus aydınları olmak üzere, Stalin'in artık azıcık da olsa "yumuşayacağını" sanıyor, bunu umuyor, bunu bekliyordu...
Stalin tam tersini yaptı.
Toplumu büsbütün sıkıladı.
Zaten derin bir umutsuzluk içinde bunalmış, şaşırmış kalmış olan Sovyet insanını iyice yalnızlığa, umarsızlığa itti. Erkekler alkolik, kadınlar orospu oldular. Yaşamanın ne tadı vardı ne tuzu... Çalışmanın da, üretmenin de hiçbir keyfi ve anlamı kalmamıştı.
Buna benzer müthiş bir hayal kırıklığı, aynı yıllarda başka bir ülkede de yaşandı. Türkiye'de.
Savaş bize bulaşmadan sona ermişti, yoksulduk ama hiçbir köşemiz yanmamış yıkılmamış, bir vatandaşımızın bile burnu kanamamıştı.
Devletin kasası altın doluydu, döviz doluydu. Paramız değerli ve önemli bir paraydı.
Devrimler tutmuş, cumhuriyet rejimi oturmuş, "gericilik" ezilmişti.
Ya da hiç olmazsa öyle görünüyor, öyle sanılıyordu...
Herkes, ismet inönü'nün artık nihayet bir "kalkınma hamlesi" başlatacağını, bir yatırım ve sanayileşme atılımına girişeceğini sanıyordu. Altyapı hazırlanmış, vakit gelmişti. Artık "önce eğitim" bahanesine gerek kalmamıştı.
inönü, hiçbir şey yapmadı.
Çankaya'da beş yıl daha oturdu. Öylece oturdu.
Diktadan vazgeçti, "çok partili hayata" yeniden döndü, 1925'te rafa kaldırdığı sisteme 1945'te dış güçlerin baskısıyla yeniden izin verdi ama...
"Çok partili düzende seçim kazanmak" için hiçbir şey yapmadı, kılını bile kıpırdatmadı!
Futbolcunun takım arkadaşına "al da at" demesi gibi, Demokrat Parti'ye "gel de geç" dedi sanki. Kim bilir hangi spor yazarının uydurduğu bir deyimle, "asist yaptı".
Tıpkı bugün de, partisinin, seçim kazanmak için hiçbir şey yapmadığı gibi. (turistlere türkiye ye gelmeyin diyor allahım ne muazzam bir muhalefet)
Öyleyse, kazanamayacaktır.
"Stepne" bile değildir artık, chp bir siyasi zavallılık anıtına dönmüştür. bu ülkeyi akp nin kucağına göz göre göre oturtmuştur.
meral Akşener den umutluyum. ulusal-sağ da yeni bir soluktur. akpliler daha palazlanmadan kafasını kopartmak isteyecektir. eğer direnebilir de seçime güçlü girme şansını yakalarsa, bu iş olur. zaten akp yi devirmek için başka bir yol da yoktur.
Çok ince bir siyaset güderek Ülkeyi 2. Dünya Savaşına sokmamayı başardığı için dedelerimin hayatta kalıp çocuk sahibi olabilmesi.
Hitler yunanistan'da taş üstünde taş bırakmadığı halde türkiye sınırında durduysa, stalin kars'tan koyverip hitlerle anadolu'nun bağrında kapışmadıysa bu inönü sayesindedir.
Ancak hiçbir iyilik cezasız kalmaz.