ismet bozdag

entry4 galeri0
    1.
  1. ünlü araştırmacı yazar. özellikle yakın tarih alanında yaptığı araştırmalarla tanınır. resmi tarih anlayışının pek bulaşmadığı konuları didiklemekle maruftur.

    "gazi ve latife", "sultan abdülhamid'in hatıra defteri", "Atatürk'ün Avrasya Devleti", "Bir Darbenin Anatomisi-Celal Bayar Anlatıyor", "Atatürk'ün Başyaveri Salih Bozok Anlatıyor: Latife ve Fikriye - iki Aşk Arasında Atatürk", "Tarihin Vicdanını Sızlatan Soykırım Efsanesi", "Atatürk'ün Sofrası", "Demirkırat Aldatmacası", "Kemal Tahir'in Sohbetleri", "Mustafa Suphi'yi Kim Öldürttü", "Osmanlı'nın Son Kahramanları" gibi birçok kitabın yazarıdır.
    0 ...
  2. 2.
  3. "Uydurma" tarih kitaplarıyla ünlü şahsiyet. Özellikle, Hakan Erdem tarafından eleştirilen "Osmanlı Hanedanı Saray Notları" kitabı, uydurma olduğunu içindeki çelişkilerle neredeyse haykırmaktadır. Örneğin, kitapta geçen olaylara göre, mikrobun keşfinden 70 sene, telgrafın icadından 60 sene önce hanedan üyeleri mikroptan ve telgraftan bahsetmekte. 1800'lerin başında şehzade boğazda su kayağı yapmaktadır.
    Bunun gibi birçok komik çelişkinin bulunduğu kitabın eğlenceli bir eleştirisi için: Hakan Erdem, Tarih-Lenk, Doğan Kitap
    0 ...
  4. 3.
  5. abdülhamid'in hatıra defteri diye uydurma bir kitaba imza atmış yazar.
    bunu ben söylemiyorum sabancı üniversitesi öğretim görevlisi yusuf hakan erdem tarih lenk kitabında yazmış.

    ismet bozdağ 1946 yayınına yazdığı abdülhamid'in hatıralarının ön sözüne şöyle yazmış;

    "bir gün sarayla yakından ilgili bir ailenin kitap odası düzenleniyordu. meşin ciltli kalın tarihler, el yazması altın süslü, divanlar arasından bir defter ortaya çıktı. kabı kopmuştu. sayfaları dağılmıştı. bir çok yerleri belki yağmurda kaldığı, belki de herhangi bir sebeple üstüne su döküldüğü için buruş buruş olmuş ve yazıları da okunmaz hale gelmişti. bir karalama defteri sandılar ve bir köşeye attılar. ismini vermek istemeyen bir genç, bu defteri buldu, merak etti ve bir arkadaşına gösterdi.
    abdülhamid'in hatıraları bu suretle elimize geçmiş bulunuyor."(bozdağ hatıra defteri-1946)

    bir kaç sayfa okuyunca bu defterin abdülhamid'e ait olduuğnu anlamışlar.önce abdülhamid kendi el yazısıyla yazdı sanmışlar fakat abdülhamid'in 1940'ların bursa'sında mebzulen bulunabildiği anlaşılan "mevcut" el yazılarıyla karşılaştırınca başkasının el yazısı olduğu anlaşılmış. incelerken ıslak ve kopuk olan sayfalardan birinde bir not gözlerine çarpmış:

    iş bu defter cennetmekan sultan abdülhamid hanısani hazretlerinin beylerbeyi sarayında mahluğ bulunduğu 1333 senesinde desti mübareki ile tahrir etmiş olduğu hatıratı olup vefatından beş sene sonra tab ve neşr olunmak üzere layebzig'e gönderilmesini vasiyet etmişken, hemen vefatını müteakip ahvali hazıra göz önünde bulundurularak mahalli maksuduna isal edilen nushai asliyesinden ehhem bazı mebahisin istinhası vücuda getirilmiştir.

    eh epey bir şey öğrenir insan bu nottan. demek ki, daha önce hatıralarını ve diğer yazılarını hep başkasına dikte ettiren sultan, ölümünden bir yıl önce, 1917'de, kendi elleriyle bir hatırat yazmış. ölümünden sonra basılması leipzig'e gönderilmesini vasiyet etmiş. asıl nüsha lezipzig'e gönderilmiş ama biri bu asıl kopyadan önemli bulduğu yerleri kopya etmiş. ne mutlu bir kurtarma öyküsü. bahusus o sıralarda leipzigikinci dünya savaşı'nda bombalanıp dururken!

    (...)

    asıl şamata ismet bozdağ'ın 1975 yılında yazdığısadeleştirerek yayımladığı abdülhamid'in hatıra defteri (belgeler ve resimlerle) adlı kitaba eklediği "abdülhamid'in hatıra defteri peşinde 30 yıl" başlıklık yazısında kopuyor. alıntılıyorum:

    1944 yılın sonbaharıydı. bursa'daki "bozdağ kitabevi"ne orta yaşlı bir kadın girdi. elinde kilo ile satmak istediği kitaplar varmış. kimden aldğını sordum. "osman senai bey'den" dedi.

    osman senai bey, atatürk'ün hocası, türk yunan savaşı'nın planlarını yapan yaman bir kurmay. türk diline sabir gramer kazandırmşaydındı. /.../ kadınla anlaştık. üç küfe dolusu kitap geldi.

    çoğu askerlikle ilgili kitaplardı bunlar. işe yararlarını eş dost paylaşmışlar gerisi bana gelmişti... çoğu ciltsiz parçalanmış kitaplar, beş on sahifelik büroşürler ve bazı kitapların içinden düşmüş formalardı.

    ben de getiye kalan döküntüleri çöpe atmaya karar verdim. son bir kez yığını karıştırıyordum; bir defter.. üst kabı kopmuş ama formaları dağılmamış. içinde eski harflerle bir takım yazılar... "osman senai hoca'nın notları olacak" diye oracıkta yıpranmış sahifeleri karıştırmaya başladım. *

    burada biraz soluklanalım. anladınız tabii, bulunan defter abdülhamid'in hatıra defteridir. hani saraya yakın bir ailenin kitapları düzenlenirken bulunmuştu. hani sayfaları dağılmıştı? hani aile bir karalama defteri sanıp bir köşeye atmıştı? hani bir genç merak ederek bir arkadşaına göstermişti.hani kitap el yazması altın süslü divanlar arasından çıkmıştı? bu düpedüz hurda fiyatına sahafa indirlen kitap yığınının içinden çıkmış. inanıp okumayı sürdürelim.
    neyse ki bu yeni anlatımda eski bir arkadaş bulduk. defterin üzerinde kurşun kalemli satırlar. yukarıdakini aynı. pardon bu kez "abdülhamid beylerbeyi sarayı'nda mahluğ" bulunmuyor. "mahluğ olunuyor"! gerisi aynı. defteri okuyan bozdağ, soluğu dostu hulusi köymen'in yanında alır. heyecanlanırlar. ama soruları da uyanır ve onları rahatsız eder;

    abdülhamid gibi göz altında yaşamış bir padişahın hatıraları nasıl gizli kalabilirdi?
    ölümünde nerede saklanmıştı? beş yıl sonra yayınlanmasının kime vasiyet edilmişti?
    sonra kim bu hatıraları layezig'e göndermiş olabilirdi? ittihat ve terakki ileri gelenleri kendi aleyhlerinde olan bu vesikayı ele geçirmek istememişler miydi?

    sabancı üniversitesi öğretim görevlisi yusuf hakan erdem bunları tarih lenk kitabının uydurma metinler bölümünde yazmış. ben de oradan alıntıladım zaten kendim bulacak çapta değilim.

    tabi bunlar sadece ismet bozdağ'ın bulduğunu iddia ettiği abdülhamid'in hatıra defteri'nin bulunuşundaki tutarsızlıklar. hele bir de kitabın içinde kitaptan alıntılar var ki evlere şenlik.
    yazması da uzun sürer o yüzde yazamıyorum malesef.
    0 ...
  6. 4.
  7. "Kemal Tahir'in Sohbetleri adlı kitabı pek bir güzeldir.

    ancak kitabın güzelliği kemal tahir den gelmektedir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük