Ensesine kınayla tatü yaptırdı, fotoğrafini çektirdi ve tivittera koydu. Bu durum çok geyik konusu yapıldı; yok artık diyen de oldu; vay be ne cesaret diyen de... ismet Berkan'ın bu fotoyu tivitlemesinden yola çıkarak kendisini teşhirci ilan edenler de vardı. Kimi siteler olayı 'bir Hürriyet gazetesi yazarı ensesine dövme yaptırdı, o köşe yazarı kim' biçiminde takdim etti. ismet Berkan da karşı tivitini 'bu olay için beni çok dövüyorlar' mealinde yazdı. işte olayın videosu: http://www.nethaber.com/v...nseye-dovme-yaptirdi.html
bugünkü yazısında zamanında şalvarlıları ve kasketlileri kente sokmayan dönemin ankara valisi nevzat tandoğan'ın meşhur lafı "Memlekete komünizm lazımsa, onu da biz getiririz"den harketle akp'nin izlediği 'Memlekete demokrasi ve özgürlük lazımsa onu da biz getiririz' siyasetini yerin dibine vurmuş hürriyet yazarı:
sezen aksu'nun manevi damadı. yazılacak çok şey olan ama hakkında hiçbir şey yazamadığım adam.onlarca hoşa gitmeyecek şeyin yanında mehmet barlas'ın zamanında nasıl biri olduğunun daha dar ölçekli bir modeli.
Şu sözlerle radikal'e (sadece GYY'liğe değil, köşe yazarlığına da) veda etmiştir:
"Onbeş yıl önce insan haklarından söz etmek sizin komünist, yıkıcı, bozguncu, bölücü olarak algılanmanız için yeterliydi. Bugün bu algı değiştiyse, Radikal’in bu değişimde ciddi bir rolü olduğu içindir, hiç tevazuya gerek yok."
Radikal Almayı bırakalı çok oldu. Taraf daha çıkmamışken ben radikal'den vazgeçmiştim. Ama öyle ya da böyle 10 sene her sabaha senin attığın manşetle ve senin yazdığın yazılarla başladım. Bugün bir liberalsem, bugün bir demokratsam, tabi ki içimde yanan ateşin ve diğer başka bir çok kişi ve kurumun yeri var; ama senin gazetenin ve tabi ki senin etkin inkar edilemez. Teşekkürler.
son yaptığı röportajda, kendisine mit ajanlığı teklif edildiğini ama kabul etmediğini belirtmiştir. böylece basın aleminde mit ajanı gazetecilerin varlığı kesinleşmiş oldu. söylediğine göre o kabul etmese de kabul edenler çoktur.
Zor zamanlarda doğan gurubunda demokratı canlandıran karakter. Çoğu zaman harika işler çıkarsa da en zor zamanlarda turnusol kağıdı testlerinden geçememektedir.
tüm doğan medyası arasında yazarları üzerinde en az etkili olan radikal gazetesi genel yayın yönetmeni. hasan celal güzel'in amcaoğlu olan gaziantep b. belediyesi başkanı hakkında gazetede çıkan haberi aynı gazetede ağır bir şekilde eleştiren hasan celal güzel'e büyük bir olgunlukla yanıt vermiştir.
immanuel kant, eleştirel diyalektiğin kurucularından olmasının yanısıra bir ahlak sistemi inşa etmeye çalışması bakımından da modern alman felsefesinde çığır açmıştır bir anlamda. kant' ın categorical imperative olarak değerlendirdiği evrensel ahlak yasası; insanların mutluluğu isteyerek ortak paydada buluşmalarını sorgulayan bir sistemdir. fakat kant herkesin mutluluğunun farklı şeylerden kaynaklandığını iddia ederek asıl olanın 'iyi'yi istemek olduğunu söyler. kant'ın ahlak sistemi klasik bir agnostiğin, bilhassa teist agnostiğin metafizik hakkında yazmaktan kaçmaya çalışan, pratik ve salt uslar hakkında açıklamalarda bulunan yalnız tüm o schopenhauer cu iradenin metafizik yönüne ket çekemeyen bir yapı arz eder. hayatın anlamı kitabında bunu derinlemesine görebiliriz. kant' ı bu konuda çok 'annesinin dibinde yetişmiş' bulan filozoflar da olmuştur, bunlardan en önemlisi nietzsche' dir. nietzsche' ye göre 'iyinin ve kötünün ötesinde' dir olay. ahlakın soykütüğü üstüne değinir, ahlakın asıl çıkış noktasının efendi ve köle ahlakları olduğunu söyler. hayek' in efendi kültü ve totemlerinden ziyade; nietzsche'ye göre günümüzün demokrasi,iyi,kötü..anlayışları hep 'zayıfların istemi' yüzünden gerçekleşmiştir.efendilere karşı hayatta kalabilmenin yolunun birlik olmaktan geçtiğini idrak eden köleler, aralarında arkadaşlık kurmuşlar ve bir hukuk sisteminde eşitlik ilkesini devrimlerle gerçekleştirerek efendileriyle benzer statülere gelmişlerdir.
herkesin 'ahlak' diye nitelediği din, toplum bakışları bu nedenle o kadar da ana mesele değildir. toplumdan topluma ve insandan insana değişen bu yapılara karşı, insan kendi küllerinden bir anka kuşu misali doğarak kendini sil baştan inşa etmelidir. bu konuda 'varoluşçuluk' akımı karşımıza çıkar. varoluşçuluk ortak tek payendası 'insan' olan ve insandan yola çıkan sistematiktir.
Önemsenmemesi gereken birisi. Her önüne gelen genel yayın yönetmeni olursa böyle olur. Radikalin başına geldiğinden beri gazete tirajını yitirmiştir. Radikal ise çizgisinden sapmıştır.
meselelere objektif bakabilen, her hangi bir menfaat beklemeden hem de çekinmeden yazan, samimiyetine inandığım köşe yazarı, yayın yönetmeni. tarafsızlığını yayın yönetmeni olduğu radikal e de yansıtmaktadır.
"Bu yıl çok zor bir yıl olacak" isimli radikal'deki yazısında "amerikan tüketicisinin tüketmeme eğiliminde olduğunu"" bildiren yazar. eh yani amerika'da artık tüketmiyorsa dünya durmuş demektir. belki obezlikten adam doygunluk noktasına gelmiştir.
muhalefet partilerinin "mazot ciftciye 1 ytl" olacak vaadini "benim arabam da dizel, ben niye 1 ytl'ye alamayacagim. boyle ayrimcilik olmamali bidi bidi" diye elestiren, mazotun gemi isletmecilerine (pek bir sevip laf kondurmadigi basbakanin ve bakanlarin ogullari dahil) zaten indirimli verildigini bilmeyen (ya da bilmemezlikten gelen), cumhuriyet gazetesi spor servisinden cikma, simdilerde cumhuriyet'e saldiran, radikal'i bugunku yerlerde surunen haline getiren gazeteci. mine kirikkanat'i gazeteden atmasi, yerine hasan celal guzel'i almasi demokrasi (ya da donekrasi) anlayisini cok iyi acikliyor. orijinal demokrasi diye bahsettigi sey bu olmasin?