özür dilese ne olur, dilemese ne olur ? böyle iftiraları bilerek kullanan insanların özrü kabul edilemez. bir toplumu enayi terine koyup kasten yanıltmak büyük bir suçtur.
özür değil , şunu şöyle koyayım da ileride başıma dert açmasıncılıktır. zira yaptığı "gazetecilik hatası" değil , bildiğin provakasyondur halkı bölmektir. *
ismet hata yapmamıştır, resmen yalan söyleyip halkı birbirine kırdırmaya çalışmıştır. suç işlemiştir. bir özür yazısıyla kurtulamaz.
hani görüntüleri izlemiştin?
"ismet Berkan, Gezi olayları sırasında Zehra D. adlı başörtülü bir genç kadının Kabataşta tacize uğradığı iddiasının gerçek olduğunu savunan tweetler atmıştı. Berkan, 12 Haziran 2013'de Çok ama çok acı bir öykü. Maalesef gerçek diye yazmış; ardından da MOBESE görüntüleri dahil pek çok şey var, savunulur tarafı olmayan bir olay tweeti atmıştı. Berkan, Siz izlediniz mi? sorusuna da yine Twitterda Evet yanıtını vermişti."
Haber kaynaklarını sorgulamadım hata yaptım demiş kişi, utanmadan.
Olm haber kaynağı dediğin bizzat kendinsin. Gördüm, seyrettim, görüntü var demedin mi?
Asla ve asla iyi bir gazeteci olarak anilmayacaksın ismet. yalancısınız, yargılanacaksınız !
kuru ve yavan özürdür. pardon denilecek durum yoktu. yalanı yıllarca sürdürdü. sürekli evet gördüm dedi. görüntüleri izledim dedi. demek ki bir şeyi gördü ki sıyrılmanın peşinde. çık bir özür dile diyen birileri vardı. o da özür diledi. belki de hürriyet'te yazmaya fevam etne şartıydı. yalanın çıktığı ilk günlerde söylese neyse. yargılanması gerekir. gerçi ismet b., yarın yeni bir yalan bulur; ama ben şöyle demiştim der. güven olmaz böylelerine.
bu utançla artık gazetecilik yapamam demediği sürece bir değeri olmayan özürdür. zira yaptığı basit bir meslek hatası veya iş kazası değildir. çok vahim sonuçlar doğurabilecek ve gerçekte yaşanmamış bir olayın yaşandığını iddia etmiştir.
(tck 216.md. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama)
mühim değildir. ben asıl sucukçu muhasebecisinin özür dileyeceği günü bekliyorum. yandaşlar diyecektir ki "asla özür dilemez"... ey yandaşlar, söz konusu şahıs kendisini ergenekon ve balyoz'un savcısı ilan ederken de böyle diyordunuz...
cumhurbaşkanı ve merkez bankasının atışması,
abdülkadir selvi'nin büyü bozuluyor yazısı,
bülent arınç'ın kendi partisinden birini yerin dibine sokması,
ismet berkan'ın özrü yazısı...
kronolojik olarak baktığımızda tüm zamanların çok fazla olmayan gelişmeleri. sahiden büyü bozuluyor ve bu hükümetin pislikleri ortaya çıktıkça daha yaşanılır bir ülkeye sahip olacağımız umudunu taşıyorum.
ismet berkan'a gelecek olursak;
kıvırmıştır. açıklamaları özürü gitmekte olan hükümetten sonra kendini kurtarma çabasıdır. ama endişesi yersizdir. çünkü kaybettiği işi v.s değil ki, onurudur, haysiyetidir. bir özürle kolay kazanması mümkün değildir. çocukları, eşi, dostu artık utanılacak bir babaya, kocaya, arkadaşa sahipler.
sen araştırmadan bir açıklama yapmadın,
sen yalnış yönlendirilmedin,
sen düpedüz yalan söyledin!
sen provakatörlük yaptın!
sen hükümetin tetikçiliğini üstlendin!
sen bir yalancısın... yalancı !
seni vicdanın bile affetmeyecek. kamuoyunu s.ktiret!
ismet berkan'ın gazeteciliğini sorgulamayı bırakmıştım zaten. koca ülkeyi kaosa sürükleyecek, kutuplaştıracak çok büyük bir yalan söylemiştir. özür dilese de pek bir şey fark etmez.
o değil de canımı sıkan, bu açıklamadan sonra hiçbir şeyin değişmeyecek olması. körü körüne cumhurbaşkanına tapanlar okusun(çıkar sağlayan akp lileri saymıyorum, bahsettiğim senin benim gibi seçmen olanlar- ki okumazlar) , ismet berkan'ı paralelcilikle hainlikle suçlayıp olayın üzerini kapatacaklar.
daha dün hükümet sözcüsü çıkıp kendi partisinden olan ankara büyükşehir belediye başkanının yüzlerce foyası olduğunu, ankara'yı parsel parsel sattığını açık açık söyledi, millet koş koş kavga var modunda sadece izledi.
ayrıca fırsat bulmuşken burdan da belirteyim, bugünkü tüm küfürlerim sanadır hürriyet sosyal denen gerzek uygulama. seni bulan zihniyetin taa..
ismet berkan kimdir ? diye sorulsa " hürriyet yazarıdır " cevabı gelir. ismet berkan'ı hürriyet olmasa kim tanır ? koskoca bir hiç. işte berkan gazetesini kullanarak bu bilinçli ayıbını yapmıştır. şimdi ise gazetesinin baskısı ile özür dilenmiştir. mecburiyet özürüdür ve haysiyeti sıfırlamıştır.
Zamanında birilerine yaranmak için atılan yalanın özrüdür. Ancak bu kabul edilebilir bir özür değildir. Siz birlik olup benim türbanlı bacımın üstüne işediler, taciz ettiler diye bir yalan attınız ortaya. iftira atmanın günah olduğunu unuttunuz belli ki. Milleti birbirine kırdırmaya çalıştınız. ama ne zaman ki rüzgar tersine dönmeye başladı hop bir baktık ki birbirinizin açıklarını ortaya çıkarmaya başladınız. Yazık Allah ıslah etsin sizin gibilerini.