ismet özel

entry962 galeri82 video26
    885.
  1. "eğer yollarımız birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa hiçbir yere varamayacağız." sözünün sahibi şair. bana göre yaşayan en büyük türk şairidir. bir türkçü, bir marksist, bir islamcı olsa da şiirlerini severek okumaktayımdır.
    0 ...
  2. 884.
  3. Gerçek sözler söylenmeyenlerdir.
    ismet Özel.
    0 ...
  4. 883.
  5. 882.
  6. Ağırlığını aşamadığım şu sözlerin sahibi;

    “neyi bastırdıysan göğsüne
    göğsünü soludukça büyüyen odur.”
    1 ...
  7. 881.
  8. son büyük türk şairidir. allah uzun ömürler versin.
    0 ...
  9. 880.
  10. 879.
  11. Severek okuduğumuz şair.
    Politik duruşu hiç ilgilendirmez bizi. Adam şair mi şair. Nokta.
    4 ...
  12. 878.
  13. Geçte olsa doğru yolu bulmuş "adam"dır.

    Severek okuyor, dinliyoruz.
    0 ...
  14. 877.
  15. Şiirlerine duyduğum hayranlığı gizleyemeyeceğim bir şair. Marksistlikten nasıl türkçü islamcı olmuş aklım almıyor, ideolojik yaklaşımları hoşuma gitmiyor ama ahmet kaya dinleyen ülkücü gibi dinliyorum kendisini.
    7 ...
  16. 876.
  17. bunun yaptığı şiiri ben ilkokulda yapıyordum.
    0 ...
  18. 875.
  19. Türklüğü ve sağcılığı abarttığı için kişiliği tartışılabilir; ama şiirleri tartışılamaz bir şair bence.
    2 ...
  20. 874.
  21. iSMET ÖZEL’iN ŞiiRi ÜZERiNE

    ismet Özel’in şiiri tartışılırken, onu iki döneme ayırmak eğilimleri görülmekte. Oysa ismet Özel şiirinin, sanıldığı gibi iki dönemi değil, üç dönemi var. ilk döneminde gerçi sol hareket içinde yer almıştı ama yazdığı şiirler ikinci yeni izinde, modernist örneklerdi. Hatta, kendi imkânlarıyla bastırdığı ilk kitabı "Geceleyin Bir Koşu" – herhalde elde kaldığı için - tomar tomar Türkiye işçi Partisi şubelerine gönderilmişti. O zamanın edebiyatla ilgili kişileri, şubelerine gelen kitapları alıp, dağıtmıştı. Tabii o zamanlar herkese "tuhaf" geldi, beğenilmedi. Özel'in sosyalist şiir yazma denemeleri "Halkın Dostları" döneminde oldu. Özellikle Ahmed Arif şiirinin dönüşü ve gördüğü ilgi, bu genç şairleri hem etkilemiş, hem tedirgin etmişti. Özel'in bu dönem şiirlerinde Ahmed Arif etkisi uzaktan uzağa hissedilir. Ancak; daha önce vurguladığım gibi, bu dönem Özel’in şiirde en çok zorlandığı dönem oldu. Cemal Süreya’nın, kendilerini gerici ilan eden bu şairleri “ikinci Yeni’yi ters yüz edip kullanmakla” eleştirdiği günler. Rastlantı bu ya, ismet Özel 12 Mart ertesinde, mayıs ayında Malatya’da göz altına alındı. Meğer, o civcivli günlerde Anadolu gezisine çıkmış, Malatya’da bir pastanede kahvaltı yaparken “görünüşünden şüphelenilerek” göz altına alınmış. Tabii bunda başka bir olay da etken olmuştu. Mahir Çayan ve arkadaşları israil konsolosunu kaçırdıklarında, dönemin başbakan yardımcısı Sadi Koçaş bir konuşma yapmış, olayla “uzak yakın ilgisi olan” herkesin gözaltına alınmasını buyurmuştu. Bütün şehirlerde solcu bilinenler toparlandı. Malatya’da gözaltına alınan çok sayıda insan arasında TiP yöneticilerinden olan tanıdıklarım da vardı.
    Onlardan birinin dediğini aktarayım "Ankara Hukuk’ta öğrenciydim, olayı öğrenince TiP genel merkezine gittim. Behice Hanım (Boran) hayli tedirgindi. Ricam üzerine Malatya’ya telefon açtı, göz altına alınanlardan biri olan Lütfi Kaleli’nin basımevine ulaşarak, kardeşlerinden durumu öğrendik. Hepsi, sıkıyönetim merkezi olan Diyarbakır’a götürülmüşlerdi. Malatya’ya döndüm, oradan babamın eşyalarını alıp Diyarbakır’a gittim. Neyse ki bu hukuksuzluk geri tepti, gözaltına alınanlar üç dört gün sonra serbest bırakıldılar. Babam, ismet Özel’in de kendileriyle birlikte gözaltında olduğunu, evin durumunu bilemediği için kendisini davet edemediğini söyledi. Onun gözaltı durumunu böyle öğrenmiş olduk. Şair arkadaşım Işıl Çırak ile birlikte belli otelleri dolaştık ama ismet Özel’i bulamadık."

    Kendisi kabul etmese de, ismet Özel’in şiirindeki ve düşüncesindeki üçüncü dönemi bu olayın etkisine bağlayanlar var. ismet Özel, bu dönemde daha çok kimi siyasal çıkışlarıyla haklı tepkilere neden oldu. Bu dönemdeki şiirleriyle ise, yine modernist dönemindeki düzeyi yakalayamadı ve şiirde bir Sezai Karakoç özgüveni sergileyemedi. Yazgısı, hep ilk şiirleriyle kabul görmüş Necip Fazıl’a benzer. ismet Özel’de de, Necip Fazıl gibi, siyasal kaygı olmadan şiir yazabildiği dönemine gizli bir özlem sezmişimdir. Kendisinin şiirde üç dönemi arasında özdeşlik görmesinin ana nedeni de bu olsa gerek. Edebiyatımızda siyaseti içselleştirmiş ve poetikasına bir “alaşım” düzleminde eklemleyebilmiş, yine de şair kalabilmiş adların sayısı fazla değil. Yahya Kemal, Nâzım Hikmet, Sezai Karakoç, Can Yücel... . Belki Dağlarca, Ceyhun Atuf Kansu, bir başka düzlemde Edip Cansever... ismet Özel’in olduysa bir katkısı, sosyalist ya da islami şiire değil, modernist şiiredir. Ben onu “son modernist” saymaktan yanayım.
    1 ...
  22. 873.
  23. 872.
  24. ilk başlarda komünistmiş. sonradan düşünceleri değişmiş.
    4 ...
  25. 871.
  26. 4 ...
  27. 870.
  28. sanki kağıda kaleme değil de kürsüye ihtiyacı var konuşacak.
    0 ...
  29. 869.
  30. "biz bağıracağız, birileri hiç duymayacak, hep aynı hikâye, duyanlara selam olsun."
    6 ...
  31. 868.
  32. Yeni başlayacaklara

    Şiiri sevilir, fikri zorlar , sosyalistliğine hayran islamcılığına düşmandır ahâli.
    0 ...
  33. 867.
  34. Hayatı şudur :

    Bir süre Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrenim gördü.

    Sonra Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı’ndan mezun oldu.

    18 yıl Devlet Konservatuvarı’nda Fransızca okutmanlığı yaptı.

    Ataol Behramoğlu'yla birlikte Halkın Dostları dergisini kurdu ve yönetti.

    1963’ten itibaren şiirleri yayımlanmaya başladı.

    1974’te düşünsel ve ruhsal bir değişim yaşayarak yazı hayatına islami düşünce çerçevesinde devam etti.

    Uzun yıllar çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptı.

    2005’te Türkiye Yazarlar Birliği deneme ve üstün hizmet ödülünü kazandı.

    9 şiir, 22 deneme, söyleşi, mektup ve 5 çeviri kitabına imza attı.

    1978 yılında kaleme aldığı Üç Mesele (Teknik, Medeniyet, Yabancılaşma) en önemli kitaplarından biridir.

    2007 yılında kurulan istiklal Marşı Derneği'nin kurucusudur. istiklal Marşı Derneği fahri genel başkanıdır.
    0 ...
  35. 866.
  36. Zamanının hızlı Marksistlerinden olup sonradan 180 derece islamcı olan şahıstır

    Hatta bir ara Murat Bardakçı ile tartışıyordu ismet Özel türk yok Türkçe müslüman halkların kendi arasında anlaşmak için uydurduğu Latince,yunanca, arapça,farsca karışımı yapay bir dilmiş diyordu vs işte klasik dinci zırvaları.
    4 ...
  37. 865.
  38. savaş bitti'nin son kısmı bile başlı başına bir efsanedir.

    max richter'ın meeting again eşliğinde ve üstadın kendi sesinden...

    ayrıca üstadın en sevdiğim performanslarındandır.

    https://www.youtube.com/watch?v=6KUJCU8I5Mk

    --spoiler--

    Demek Âdem ahfâdından
    Savaş bittiği için koynu boşalan
    Bir kişi gerekiyormuş o da bendim
    Diğerleri ellerini çabuk tutup kesme şeker
    Hakkında edindikleri barut kokulu fikre
    Acilen tadilat getirmişler
    Sıkı yönetim kalkmış
    Savaşın bittiği kesin
    Yama bulmak
    Dirseklere hünerse kendi kumaşından
    Kim neylesin

    Savaş bitti
    Kır gezmelerinde bundan böyle şüphe çekmeyeceğiz
    Kime kalacak kırlara çıkmanın burun sızlatan anlamı
    Dinlemek zorunda değiliz muhallebicide
    Yabancı dilden anıştırmalarla yüklü kaçış
    Hikâyelerini mültecilerin
    Memur beyler neler karıştırdıysa şehir kulübünde
    Buraya kadardı
    Bu saatten sonra
    Briyantin saçlılara hiç kimse
    Göster eşkinli beygir vesikanı diyemeyecek
    Kanaviçe veya goblen
    Kime ne
    Arık fitil odam loş
    Savaş bitti koynum boş.

    --spoiler--
    11 ...
  39. 864.
  40. 863.
  41. Türkiye'deki entelektüel dininin önemli bir kabile şefidir

    islamcı, muhafazakar görünmesine rağmen devletçi darbeci solcuların favori kahramanı olması bundandır.

    Entelektüel sınıf tarafından kendisine kredi açılan, bunu nasıl yapacğaını çok iyi bilen bir adamdır.
    0 ...
  42. 862.
  43. Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
    Mangalın küle mahcubiyeti artar
    Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar
    Ayırır denizin kibrini bin parçaya ünlü keman
    ve
    Tanrı seslenmiş olamaz
    Kuşlar gelmiş olamaz
    Ben olmuş olamam
    Bu çok fazla.
    Neden Tanrı neden kuşlar neden ben
    Hep Tanrı hep kuşlar hep ben
    Uçmaklara uçanlara uçuşa
    Bu çok fazla.

    demiş şair ve düşünürdür.
    8 ...
  44. 861.
  45. (bkz: sebebi telif)

    Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
    yaprakla yağmurun aşkı meselâ
    kim olsa serpilen coşturuyor bizi
    imreniyoruz başkalarının mahvına.
    Yağmur mahvoluyor çarparak
    kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında
    yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur
    silkiniyor vuran her damlayla.

    Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
    bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya
    aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı
    ilkönce damarlarımızda duyuyoruz çağıltısını
    uzak iklimlerin
    kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden
    bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda
    sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz:
    Bize ait olan ne kadar uzakta!

    Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
    başkalarının düşünceleriyle değil.
    Üstümde yıldızlı gök demişti Königsbergli
    içerimde ahlâk yasası.
    Yasa mı? Kimin için? Neyi berkitir yasa?
    ister gözünü oğuştur,istersen tetiği çek
    idam mangasındasın içinde yasa varsa.
    Girmem,girmedim mangalara
    Yer etmedi adalet duygusu
    içimde benim
    çünkü ben
    ömrümce adle boyun eğdim.
    Yıldızlı gökten bana soracak olursanız
    kösnüdüm ona karşı
    onu hep altımda istedim.

    Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
    ve devam ediyor başkalarının hınçlarıyla
    düşmanı gösteriyorlar,ona saldırıyoruz
    siz gidin artık
    düşman dağıldı dedikleri bir anda
    anlaşılıyor
    baştan beri bütün yenik düşenlerle
    aynı kışlaktaymışız
    incecik yas dumanı herkese ulaşıyor
    sevinç günlerine hürya doluştuğumuzda
    tek başınayız.

    Diyorum hepimizin bir gizli adı olsa gerek
    belki çocuk ve ihtiyar,belki kadın ve erkek
    hepimiz,herbirimiz gizli bir isimle adaşız
    yoksa şimdiye kadar hesapların tutması lâzımdı
    hayatımıza kendi adımızla başlardık
    bilmediğimiz bu isim,hesaptaki bu açık
    belki dilimi çözer,aşkımı başlatırım
    aşk yazılmamış olsa bile adımın üzerine
    adımı aşkın üstüne kendim yazarım.

    *her şairin hayatında dönüm noktası dediği anlar olmuştur elbet. Aklı, fikri nasıldır ilgilenmem. Yalnız iyi şairdir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük