20 yaşlarında gençlerin bu adamın varlığını tamamen yadsımaları gerekirdi. akıl, mantık, pozitif ilim bunu gösteriyordu. sene 1848, paris sokaklarındayız; hiç unutmam...
görüşünü sevmeyip sesini sevdiğim, şarkılarını sevdiğim ve dinlediğim memleketimin sanatçısı. görüşünden olduğunu düşünmediğim bir sebepten dolayı bana itici gelir başka mesele.
ozan arif ile yaptığı işlerden sonra fuat saka ile bir daha asla albüm yapamayacak olması üzüntü veren sestir.
hemen not düşeyim "ahmet kaya'nın siyasi görüşleri beni ilgilendirmez şarkılarına bakarım" diyenlerdenseniz o zaman bu adamın sesinin de karadeniz müziğinde eşsiz olduğunu kabul etmeniz gerekir.
fuat saka ile yaptığı iki piryoz albümü de gelmiş geçmiş en güzel karadeniz albümleridir.
fakat işte o ses ile fuat saka'nın aranjörlüğü bir daha asla bir araya gelmeyecek. türüt de 3. sınıf aranjörlerle korglarla albüm yapmaya devam edecek...
geçen gün yolda yürüyorum hava nasıl sıcak, o güne kadar olmaz olmaz denilen şey olmayagörsün mü, pat karşıdan geliyor bana gülerek. allah dedim baki olm şimdi boku yedin, bu kesin sana sarılacak terli terli, nitekim sarıldı da, kalakaldım öylece, resmen fotokopisini çıkardı üzerimde, ıslak ıslak şarkısı kulağımda çınlandı sonrasında da. o derece ıslak ve samimi sarılan bi adam bu ismail ya. uzaklaşamıyorsun da, bırakmıyor.
şarkılarını söylerken kimsenin hiç bir bok anlamadığı adam , berbat bir türkçesi vardır . ( sayii ya gecenin bu vakti nereden gelir ki ismail türüt insanın aklına ...
adam gibi adam, delikanlının hasıdır kendileri. şöhret olmadan önce neyse şimdide o olan abimiz. son albümü kırktan sonrayla aynı adı paylaşan şarkısı dinlemeye değer. şarkının sözlerine bakılırsa bu ismail abimiz kendine aslıhan isimli bi sevgili yapmış,ve sevgili yaptığıda yetmemiş arabasının plakasını ASL yapmış. helal olsun diyorum.
karadenizli olduğu için sevilen lakin hastalıklı fikirleri yüzünden karadeniz bölgesi'nin bile kurtaramadığı tiksinç insan. biz onu hep "sosyete kızı suzan yat kollarıma uzan" isimli eseriyle hatırlamak isterdik.