aziz yıldırım'ın öyle ahım şahım bir teknik direktör olmadan da şampiyon olunabileceğini kanıtlamak için takımın başına getirdiği isim. eğer takım şampiyon olursa yakında alır antrenörlük lisansını kendisi çıkar takımın başında sahaya.
Akhisar belediye maçını sahada sanki uzaylılar varmış gibi hayret dolu bakışlar ile seyrederek insanı gülme krizine sokan fb hocası.
adam iyi bi yardımcı hoca filan olabilir vsss vsss. ama fb gibi bi takımı şampiyon yapmak, takım içinde otorite sağlamak, motive etmek, arkalarında olduğunu hissettirmek için çok farklı bi yeteneğin olması gerekiyor.
maç sonrası her geçen gün daha da ileri gidiyoruz diyerek, beni dehşetlere sürükleyen "kurt" hoca.
aldığı mirası, nisan ayında şampiyon olmuş takımı, 4-5 haftada eriterek, geride enkaz bırakacak gibi görünmekte, gerçi zaten oyunu okuduğu, müthiş hamleler yaptığı, takıma ekstra özellikler katacağı için değil, aziz yıldırıma itiraz etmeyeceği için takımın başına getirildiği düşünülünce çok da kızmamak gerek kendisi.
takımın başına gelmeden can ciğer kuzu sarması olduğu "karakterli" futbolcu kardeşleri, kendisi için hangi ekstra performansı gösteriyor saha da orası zaten muamma, bu noktada futbolcular da haklı, ben de olsam maç başına 110 km koşmak varken 95-100 km arası koşmak işime gelir, ersun yanalın sürekli oyunu hızlandıran, tempo yapılmasını isteyen, rakibine basmayan futbolcuya göz yummayan antremenlarda pestil çıkaran programı yerine pazartesi off, salı rejenarasyon, çarşamba yelekleri dağıt taktik, perşembe çift kale, cuma da 5e 2, duran top çalışıp; cumartesiyi kampta yatarak geçirmeyi tercih ederim, yıllık 2 milyona bu kadar yeter çünkü!
başganınla birlikte amına koydunuz fenerbahçemin amına!
akhisar maçı sonrası yaptığı tespitlerin külliyen yanlış olduğu fenerbahçe teknik direktörü. takımı süper kupa maçından itibaren baz alırsak, sürekli geri giden bir performans ortadayken ve hatta takım son 3 haftada sadece 1 penaltı golü bulmanın yanı sıra hemen hemen karabük maçından bu yana pozisyona bile girememişken, çıkıp "her hafta yükselen bir performansımız var", "maçta bulduğumuz 4-5 net gol pozisyonumuz var" gibi alakasız açıklamalar yapması gerçekten düşündürücü.
takımla ilgili detaylı bir teknik analize girmek son derece yersiz zira açıkça görülen bir şey var ki o da takımın temposunu tamamen kaybetmiş olması ve yürüye yürüye top oynamaya çalışması. ayrıca fenerbahçe'de herkesin ağız birliği yapmışcasına maçlardan sonra "rakibimiz çok kapanıyor, o yüzden zorlanıyoruz" diyenlere de şunu söylemek istiyorum; türkiye'de profesyonel lig 1959 yılında başladı ve o gün bugündür rakipleri fenerbahçe'ye karşı kapanıyor. bilmiyorum farkındalar mı???
eminim ki fenerbahçemize yıllarca hizmet verecek ve ilerde sir lakabını isminin yanına ekleyecek son derece yetenekli hocamızdır. gerek oyunu okuması, gerek oyuncularla iletişimi, gerekse aziz yıldırım başkanımızla yakınlığı takdir edilesidir takım içindeki dostluğu ise kenetler niteliktedir. umarım şeytanın bacağını kırar ve 4. yıldızı bize gökyüzünden armağan eder.
türkiyenin en büyük kulübünü avrupanın en büyüğü yapma yolunda ki en büyük anahtardır kendisi. bugün galatasarayı yeneceği takdirde yerini sağlamlaştırıp hedeflerini büyütecek ve gelecek yıl real madrid, bayern gibi takımlarla aşık atacak teknik direktördür.