almanya da resim ve elişi konusunda incelemeler yapmış, örnek aldığı bauhaus ekolü ile türkiye de ilk resim eğitimcisi yetiştiren bölüm olan gazi üniversitesi resim iş öğretmenliği bölümü'nün temellerini atmıştır.
Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri zor ve gerçek olanı, öbürü de kolayı, oyun olanı... Topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklikler ister. Bu zor demokrasidir ama gerçek demokrasidir. ikincisi kâğıt ve sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kâğıdı atar. Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu, oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. Biz demokrasinin kolayını seçtik, çok şeyler göreceğiz daha... 60 yıl önce söylemiş bunları bizler de yaşayarak öğreniyoruz.
köy enstitülerinin kuruluşundan, kapanışına (görevden alınışına) kadar her şeyiyle ilgilenmiş veya ilgilenmeye çalışmış, ömrü boyunca göre yaklaşık 10 bin köy gezmiş, köyün içinden, köylü enstitü öğrencisinin "tonguç baba" dediği eğitimci.
Yıl 1944. Ilgaz dağlarının eteklerinde bir köy ilkokulu...
Köy Enstitüleri için güç bela aldırılmış dört jipten biriyle çok sayıda köyü bizzat gezmesiyle tanınan ilköğretim Genel Müdürü ismail Hakkı Tonguç, okulun önünde araçtan iner.
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında uzun süre kapıyı açtırmaya çalışır.
Sonunda okulun başöğretmeni gelir ve okulu gezdirmeye başlar.
Tonguç, daha yeni inşa edilmiş okulun sınıflarından birinde tavandan damlamakta olan suyu görünce başöğretmene nedenini sorar.
Başöğretmen umursamaz bir tavırla;
- Birkaç kez Çankırı il Eğitim Müdürlüğü’ne yazdım ama kimse ilgilenmedi, der..
Tonguç;
- Peki, siz bir şeyler yapamaz mısınız?” deyince başöğretmen birdenbire çıkışır:
- Ben başöğretmenim, dam aktarıcısı değil!
ilköğretim Genel Müdürü’nün bu sözleri duymasıyla bahçeye fırlaması bir olur. inşaattan kalma bir merdiven bulur. Çatıya tırmanarak kırık kiremitlerin yerini tespit eder ve yenileriyle değiştirir. Bütün bunlar birkaç dakika içinde olup bitmiştir. Tonguç, aşağı inince başöğretmene dönerek;
- Bir daha dam akarsa Çankırı’ya bildirme. Hemen bana haber ver, ben gelir hallederim, diyerek kartını uzatır.
Başöğretmen elindeki kartta yazan isme ağzı açık bakarken Tonguç çoktan başka bir köye gitmek üzere uzaklaşmıştır bile.
Fotoğraf: Köy Enstitüleri kurucu ilköğretim Genel Müdürü ismail Hakkı Tonguç ...